Milliyet Sanat »Yazarlar » Sevin Okyay | Sevgili Sıdıka
Sevgili Sıdıka
06 Eylül 2013 - 09:09Borusan Kültür Sanat'ın Medya İlişkileri Sorumlusu Sıdıka Göztok 3 Eylül’de vefat etti, 29 yaşındaydı. Canımızdı, kızımızdı, yeri boş kaldıSeni görmeyeli çok olmuştu. Yaz mevsimine vermiştim, bir de iki ay evden çıkamayışıma. Borusan sezonu açılınca nasılsa görürüm diye düşünüyordum. Olmadı, önce Safiye telefon etti, sonra Facebook’ta Alin’in mesajını gördüm. Bizi bırakıp gitmişsin, henüz 30 yaşına bile gelmeden. Başkalarının eğlenmesine boşverip de kendin şöyle esaslı bir keyif sürmeden...
Öyle çalışkandın ki. Seni daha önceden tanıyan Alin de aynı şeyi söylüyor. Sorumluluk sahibiydin, iş varsa mutlaka evvela onu yapardın. Severdin de işini, bizleri de severdin herhalde. O kadar çok yardımcı olmuşsundur ki bana. Bir şeye gitmek istiyorsak hemen davetiye bulurdun, akşam kapıda beklerdin, hal hatır sorardın. Bilgi, kayıt, ne varsa bulur buluştururdun. Sanatçılarla konuşmamızı da sağlardın. Cihangir’de Selen Gülün lansman konserine gidişimizi hatırlıyorum.
Görevim, dersin sen şimdi. Ama görevin öyle ötesine geçerdin ki Sıdıkacığım. Seçtiğin mesleği layıkıyla yerine getirirken, bizden dostluğunu da esirgemedin hiç. Sen bizim çocuğumuzdun, dostumuzdun. Hastalığımızla, sağlığımızla ilgilenirdin. Kendininkine o kadar da düşkün değildin sanki, midenden şikayetçiyken doktora gitmen için ısrar ettiğimi hatırlıyorum. Ama kalp ilaçlarını düzenli şekilde alıyormuşsun.
Twitter hesabına bakıyorum. Son tweet’in “karakoy'deki merdivenler yeniden rengarenk!” Facebook’ta ise 1 Eylül tarihli bir haberi paylaşmışsın: “California sahili açıklarında mavi yüzgeçli radyoaktif ton balığı yakalandı.” Balığa üzülmüşsün sanki, renkli merdivenler ise seni mutlu etmiş.
Önceki sezon sayenizde neler, ne müzisyenler dinlemiş, aşina olmadığım müziklere hayran kalmış, prepared piano manyağı olmuştum. Aynı işi yapan arkadaşlarını arayarak beni başka yerlere, konserlere de gönderiyordun. Biraz arayı açarsam, arayıp nasılım diye soruyordun. Bazen de, “Öylesine aradım,” diyordun. Hayatımda özel bir yerin vardı.
Tanımayanlar vardır belki, resmi bir duyuru yapalım: Borusan Kültür Sanat'ın Medya İlişkileri Sorumlusu Sıdıka Göztok 3 Eylül’de vefat etti, 29 yaşındaydı. Canımızdı, kızımızdı, yeri boş kaldı.
Öyle çalışkandın ki. Seni daha önceden tanıyan Alin de aynı şeyi söylüyor. Sorumluluk sahibiydin, iş varsa mutlaka evvela onu yapardın. Severdin de işini, bizleri de severdin herhalde. O kadar çok yardımcı olmuşsundur ki bana. Bir şeye gitmek istiyorsak hemen davetiye bulurdun, akşam kapıda beklerdin, hal hatır sorardın. Bilgi, kayıt, ne varsa bulur buluştururdun. Sanatçılarla konuşmamızı da sağlardın. Cihangir’de Selen Gülün lansman konserine gidişimizi hatırlıyorum.
Görevim, dersin sen şimdi. Ama görevin öyle ötesine geçerdin ki Sıdıkacığım. Seçtiğin mesleği layıkıyla yerine getirirken, bizden dostluğunu da esirgemedin hiç. Sen bizim çocuğumuzdun, dostumuzdun. Hastalığımızla, sağlığımızla ilgilenirdin. Kendininkine o kadar da düşkün değildin sanki, midenden şikayetçiyken doktora gitmen için ısrar ettiğimi hatırlıyorum. Ama kalp ilaçlarını düzenli şekilde alıyormuşsun.
Twitter hesabına bakıyorum. Son tweet’in “karakoy'deki merdivenler yeniden rengarenk!” Facebook’ta ise 1 Eylül tarihli bir haberi paylaşmışsın: “California sahili açıklarında mavi yüzgeçli radyoaktif ton balığı yakalandı.” Balığa üzülmüşsün sanki, renkli merdivenler ise seni mutlu etmiş.
Önceki sezon sayenizde neler, ne müzisyenler dinlemiş, aşina olmadığım müziklere hayran kalmış, prepared piano manyağı olmuştum. Aynı işi yapan arkadaşlarını arayarak beni başka yerlere, konserlere de gönderiyordun. Biraz arayı açarsam, arayıp nasılım diye soruyordun. Bazen de, “Öylesine aradım,” diyordun. Hayatımda özel bir yerin vardı.
Tanımayanlar vardır belki, resmi bir duyuru yapalım: Borusan Kültür Sanat'ın Medya İlişkileri Sorumlusu Sıdıka Göztok 3 Eylül’de vefat etti, 29 yaşındaydı. Canımızdı, kızımızdı, yeri boş kaldı.