Milliyet Sanat »Yazarlar » Selin Gürel | Filmekimi hakkında bilmek isteyeceğiniz 5 şey
Filmekimi hakkında bilmek isteyeceğiniz 5 şey
03 Ekim 2012 - 07:10Filmekimi yolunu yarıladı. Etkinliğin fatihlerine özel bilgiler...1.İlk saatten, hatta ilk dakikadan biten biletler boynunuzu büktüyse, Filmekimi’ndeki birçok filmin çok yakında vizyona uğrayacağını bilmek içinizi rahatlatabilir. Ekim ayı içinde “Looper / Tetikçiler”, “Cennetteki Çöplük”, “Shadow Dancer / Gölgede Dans”, “La vie d'une autre / Başka Bir Kadın” ve “The Angels' Share / Meleklerin Payı” vizyonda olacak. Kasım’da ise “Killer Joe / Katil Joe”, “Ruby Sparks / Hayalimdeki Aşk” ve “7 días en La Habana / Havana’da 7 Gün”ü sinemada izleyebilirsiniz.
Pieta / Acı, Kim Ki-duk, 2012
2.Filmekimi’nde duygu yoğunluğu yüksek bazı filmler var ki, izlemeden önce hazırlıklı olmak gerekiyor. Örneğin, Kim Ki-duk’un “Pieta / Acı”sı hem ağır trajedi sosu hem de gösterir gibi yaptığı şiddet öğeleriyle ruh halinizi hayli sarsacaktır. “Acı”, yarısında çıkılan filmler arasında da bildiğim kadarıyla zirvede. Sadece tahammül sınırlarının zorlanmasına alışık olanlara tavsiye edilir.
3.Bilet sıkıntısı yaşayan bazı izleyiciler, kaderlerine küsmek yerine seanstan yarım saat önce gişe önünde kuyruğa girmeyi tercih ediyor. Arzu nesnesi haline gelmiş filmlerin gösterildiği seanslarda bile salonda mutlaka boş yer bulunduğunu ve bütün zorluklara göğüs geren izleyicilerin başarıya ulaştığını vurgulamak isterim.
Lore / Savaşın Gölgesinde, Cate Shortland, 2012
4.Filmekimi’nin spot ışıklarını üzerine çeken yıldız filmlerini bir an için unutup, alternatif bir seyirlik arayanlara “Lore / Savaşın Gölgesinde”yi tavsiye ederim. Bol ödüllü “Somersault”un yönetmeni Cate Shortland’ın sekiz yıllık bir aradan sonra çektiği “Savaşın Gölgesinde”, İkinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin hemen ardından yaşananlara bir Nazi subayının kızının gözünden bakıyor. Savaşın etkilerini bir de karşı kıyıdan izlemek, harika bir değişiklik. Özellikle de Shortland gibi güçlü bir yönetmenin bakış açısından...
Jagten / Onur Savaşı, Thomas Vinterberg, 2012
5.Filmekimi eğer ödül veren bir festival olsaydı, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Cannes’daki gibi, “Jagten / Onur Savaşı”ndaki sessiz ve derinden performansıyla Mads Mikkelsen kucaklardı. En İyi İlk Film ödülü ise tartışmasız “Beasts of the Southern Wild / Düşler Diyarı”nın olurdu.
2.Filmekimi’nde duygu yoğunluğu yüksek bazı filmler var ki, izlemeden önce hazırlıklı olmak gerekiyor. Örneğin, Kim Ki-duk’un “Pieta / Acı”sı hem ağır trajedi sosu hem de gösterir gibi yaptığı şiddet öğeleriyle ruh halinizi hayli sarsacaktır. “Acı”, yarısında çıkılan filmler arasında da bildiğim kadarıyla zirvede. Sadece tahammül sınırlarının zorlanmasına alışık olanlara tavsiye edilir.
3.Bilet sıkıntısı yaşayan bazı izleyiciler, kaderlerine küsmek yerine seanstan yarım saat önce gişe önünde kuyruğa girmeyi tercih ediyor. Arzu nesnesi haline gelmiş filmlerin gösterildiği seanslarda bile salonda mutlaka boş yer bulunduğunu ve bütün zorluklara göğüs geren izleyicilerin başarıya ulaştığını vurgulamak isterim.
4.Filmekimi’nin spot ışıklarını üzerine çeken yıldız filmlerini bir an için unutup, alternatif bir seyirlik arayanlara “Lore / Savaşın Gölgesinde”yi tavsiye ederim. Bol ödüllü “Somersault”un yönetmeni Cate Shortland’ın sekiz yıllık bir aradan sonra çektiği “Savaşın Gölgesinde”, İkinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin hemen ardından yaşananlara bir Nazi subayının kızının gözünden bakıyor. Savaşın etkilerini bir de karşı kıyıdan izlemek, harika bir değişiklik. Özellikle de Shortland gibi güçlü bir yönetmenin bakış açısından...
5.Filmekimi eğer ödül veren bir festival olsaydı, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Cannes’daki gibi, “Jagten / Onur Savaşı”ndaki sessiz ve derinden performansıyla Mads Mikkelsen kucaklardı. En İyi İlk Film ödülü ise tartışmasız “Beasts of the Southern Wild / Düşler Diyarı”nın olurdu.
Etiketler: Acı Cate Shortland Dünya sineması film festivali Filmekimi Jagten Kim Ki Duk Lore Mads Mikkelsen Onur Savaşı Pieta Savaşın Gölgesinde The Hunt