06 Mart 2013 - 11:03 | Ben Wheatley'nin yönettiği "Kill List"ten bir kare.İstanbul Film Festivali Nisan’ın ilk iki haftasını şenlendirmeden önce, takipçiler olarak bizlerin de yapması gereken bazı hazırlıklar var. Yeni filmleriyle festivale konuk olan ve mutlaka takip edilmesi gereken genç yönetmenlerin çıkış filmlerini hatırlamak, mümkünse izlemek gibi...
Kill List (2011) - Ben Wheatley

Ben Wheatley’in, Antidepresan bölümü kapsamında izleyiciyle buluşacak yeni filmi “Sightseers”ın festivalin en matrak filmlerinden biri olacağının garantisini veriyoruz. Masum bir tatilin, Wheatley’in “öldürücü” mizah anlayışı sayesinde neye dönüşeceğini tahmin bile edemezsiniz. Wheatley filmlerinde her an her şeyin olabileceğini, yönetmenin çıkış filmi “Kill List” vesilesiyle öğrenmiştik. “Kill List” “Sightseers”dan çok farklı bir tonda olsa da, tekinsizliği ve öyküsündeki şaşırtıcı dönüşleriyle aslında aynı formülün bir ürünüydü. Korku ile hınzır komedi arasında gidip gelen bu uçlardaki yönetmeni daha yakından tanımak için “Kill List”i mutlaka izleyin.

Blue Valentine (2010) - Derek Cianfrance

Derek Cianfrance’ın çıkış filmi “Blue Valentine” kalbimizi paramparça edeli çok olmadı. Her ne kadar ikinci defa asla izleyemeyeceğimiz filmler arasında yerini alsa da, “Blue Valentine”ın 2010’lar sinemasına müthiş bir giriş yaptığı herkesçe kabul edilen bir gerçek. Film üzerinde uzun yıllar çalışan yönetmen Derek Cianfrance’ın adını tam bir yerlere yazmıştık ki, bir sonraki film “The Place Beyond the Pines” çıkageldi. Bilmeniz gereken ilk şey, Cianfrance’ın seyircinin canını yakma konusundaki yoğun uğraşının devam ettiği. İkincisi de Ryan Gosling ve Eva Mendes bir yana, Bradley Cooper’ın müthiş performansıyla filmin parlayan yıldızı olduğu. Festivalde Akbank Galaları bölümü kapsamında gösterilecek “The Place Beyond the Pines” öncesi acı eşiğinizi yükseltmek için “Blue Valentine”ı izleyin. DVD’si raflarda.

Primer (2004) - Shane Carruth

Rian Johnson “Looper / Tetikçiler”in senaryosunu bitirir bitirmez arkadaşı Shane Carruth’a gönderdi. Neden mi? Çünkü Carruth, zaman yolculuğu filmleri arasında hala bir benzerine rastlanmayan ekstra bağımsız “Primer”ın mimarı da ondan. Johnson’a senaryo dışında, zaman yolculuğu sahnelerindeki görsel efektler konusunda da katkıda bulunan yönetmen, diğer yandan uzun zamandır beklenen yeni filmini de tamamladı neyse ki. Carruth’un “Primer” gibi yazdığı, yönettiği ve rol aldığı “Upstream Color”, İstanbul Film Festivali’nin Mayınlı Bölge bölümü kapsamında gösterilecek. Hala “Primer”ı izlemediyseniz bu eksiğinizi “Upstream Color” öncesi tamamlamanızı tavsiye ederiz. Gördüğü yoğun ilgi üzerine, filmin DVD’si Türkiye’de de satışa çıkmıştı.

Önemli not: 2 Ocak’ta yayınlanan “2013 vizyonuna çok yakışacak 5 bağımsız film” başlıklı yazımda ismi geçen üç film (“Disconnect”, “Hannah Arendt”, “The Perks of Being a Wallflower”) festival programında sizleri bekliyor. Kalan iki filmin de !f Istanbul’un programında yer aldığını hatırlatayım. İlgili yazıya ulaşmak için tıklayın: http://www.milliyetsanat.com/haberler/yazarlar/2013-vizyonuna-cok-yakisacak-5-bagimsiz-film/1087/4