Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Ustaları buluşturan oyun: "Kahramanlar ve Soytarılar"

Ustaları buluşturan oyun: "Kahramanlar ve Soytarılar"

25 Ocak 2015 - 02:01 | Oyunda yer alanlar finalde mumlarla Halman’ı ve seyircileri selamlıyor
Oyun, sadece tekrarı olmayacağı için değil, aynı sahnede, aynı oyunda bir araya gelmesi zor ustalar elele verdiği için de benzersiz bir yapım oldu
KAHRAMANLAR VE SOYTARILAR- Yazan: Talat Sait Halman, Yöneten: Yiğit Sertdemir, Oynayanlar: Aliye Uzunatağan, Ani İpekkaya, Defne Halman, Derya Alabora, Engin Alkan, Erhan Yazıcıoğlu, Genco Erkal, Göksel Kortay, Gülriz Sururi, Hümay Güldağ, Kadriye Kenter, Levent Öktem, Mehmet Ali Kaptanlar, Meral Çetinkaya, Muhammet Uzuner, Murat Garibağaoğlu, Orhan Alkaya, Osman Wöber, Selçuk Yöntem, Taner Barlas, Taner Birsel, Tilbe Saran, Tomris İncer, Toron Karacaoğlu, Ülkü Duru, Yetkin Dikinciler, Yiğit Sertdemir, Zafer Ergin, Zeliha Berksoy, Zihni Göktay.
 
Yılın en önemli tiyatro etkinliklerinden biri otuz kişilik bir kadroyla sahnelenen “Kahramanlar ve Soytarılar” oyunu oldu. Otuz kişilik ekip, sadece sayısal olarak değil, nitelik yönünden de dev bir kadroyu oluşturdu. Tiyatromuzun yıllarına emek vermiş ustaları, bir ömür boyu tiyatroya ve edebiyata emek vermiş olan Talat Sait Halman’a saygı gecesinde, onun yazdığı oyunda buluştular. Talat Halman’ı biz de burada bir kez daha anarak biraz daha yakından tanıyalım. Aydın kavramının kişileşmiş bir örneği olan, alçakgönüllülükle yüce gönüllülüğü kişiliğinde bütünleştiren Talat Bey siyasetin içinden gelmeyen, siyasetin içinde kalmayan ilk ve tek Kültür Bakanımızdı. 
 
Türkçe ve İngilizce telif ve çeviri 70 kitap ve 3000’i aşkın makale, inceleme, deneme yayımladı. Türkçe kitapları arasında kimsenin kolayca cesaret edemeyeceği, ömür törpüsü bir uğraşı üstlenerek çevirdiği Shakespeare’in tüm soneleri büyük önem taşır. En yeni çevirisi ise Shakespeare’in 450. doğum yıldönümü 2014’te yayımlanan  “William Shakespeare: Aşk ve Anlatı Şiirleri”dir. Bu 4 bin dizelik kitapla Shakespeare’in tüm eserleri Türkçeye kazandırılmış oldu. Farklı dönemlere, farklı kültürlere ait yapıtları çevirerek bizden sonraki kuşakların zihinsel donanımına çok önemli bir miras bıraktı. 
 
Shakespeare’in oyunlarındaki kahramanlar kibirleri, ihtirasları, kindarlıkları, açgözlülükleri, kanlı elleriyle kendilerini ve toplumlarını yıkıma götüren tragedyaların yolunu açarlar. Shakespeare, kahramanların ve kralların çıplak olduğunu yüreklilikle gösterir. O oyunlardaki soytarılar ise dalkavuktan çok, gerçekçi halk insanlarıdır. Kahramanları da, kralları da uyarmaya, yanlışlardan döndürmeye çalışırlar. Talat Halman işte o kahramanlarla soytarıları kendi aklının süzgecinden damıtarak derledi bu oyunu. Shakespeare’in çeşitli yapıtlarından çevirdiği parçalardan ve bu bölümlerin arasına yerleştirdiği anılar, öyküler, yorumlardan oluşturduğu tek kişilik oyunu ilk kez 1986’da büyük oyuncu Müşfik Kenter seyirciyle buluşturdu. Daha sonra Talat Halman oyunu okuma tiyatrosu olarak kendisi sundu. Sonraki yıllarda da revize edilmiş bir metni Türkçe ve İngilizce olarak Yıldız Kenter’le birlikte yorumladılar. Halman’a saygı gecesinde bu oyunun seçilmesinin özel bir nedeni de, Talat Halman’ın Shakespeare’le buluşmaya gitmeden önce, “Şu oyun yeniden oynansa” diye bir dilekte bulunması.
 
Yiğit Sertdemir’in rejisiyle sahneye getirilen ve bir okuma tiyatrosu olarak sunulan “Kahramanlar ve Soytarılar” büyük bir coşkuyla, büyük bir heyecanla oynandı ve “unique” bir yapım olarak tiyatromuzun tarihinde yerini aldı.
 
 
Ben de geceye açılış konuşmasıyla katıldım. Ve konuşmamı Talat Halman’ın bütün çağdışı örnekleri gözler önüne serecek dizeleriyle bitirdim.
 
“Çağ Ötesi
 
Bir ilkçağ insanı icat ederken ilk ateşi
Bir başkası bir yanda tekerlek yaratırken
Üçüncü bir adam, durup bakıyor,
O ilk ateşle yakmak istiyordu ilk tekerleği...”
 
 

Hareket Atölyesi’nde Kül-Kadın

 
 
Hareket Atölyesi Topluluğu'nun yeni projesi, Külkedisi masalından yola çıkıyor. Topluluk; kadın psişesi, antropolojik çözümlemeler ve hikaye anlatımı açısından külkedisine yeniden bakarak, kendilerine ait bir masal yazmak istiyor. Kül-Kadın, Hareket Tiyatrosu Topluluğu’nu oluşturan 30-75 yaş arası kadınların kendi hafızalarındaki Külkedisi  ile ilgili imgelerden yola çıkarak yazdıkları bir masal olmasının yanında, çalışmada röportajları kullanılan ve sesleriyle varolan bir çok kişinin de katkısıyla oluşan bir hareket tiyatrosu. Bu seslerin sahipleri İstanbul şehrinin Balat, Cibali, Zekeriyaköy, Kocamustafapaşa, Erenköy, Beyoğlu, Kadıköy, Başakşehir, Kurtuluş, Gazi Mahallesi, Heybeliada semtlerinde yaşamaktalar.
 
Ref: Kurtlarla Koşan Kadınlar (Clarissa P. Estes) / Bahçıvan (Rabindranath Tagore) / Kişisel cümleler (Atölye) / Müzik: “Neden Bilmem Bu İptila”- beste-güfte: Neveser Kökdeş- yorum: Eser Noyan & Ece Ulutan, Hikâye/Tasarım/ Dramaturji: Hareket Atölyesi,  Sanat Yönetimi: Zeynep Günsür, Hareket Yönetimi, Ses ve Müzik Tasarımı: Ece Ulutan, Kostüm ve Nesne Tasarımı: Leyla Okan-Işık Tasarımı: Alev Topal, Hareket Atölyesi Topluluğu: Aslıhan Erguvan, Deniz Yamanus, Ece Ulutan, Gizem Soysaldı, Gülsu Okay, Leyla Okan, Nilgün Günsür, Sibel Günsür, Zeynep Günsür.
 

Eskişehir Şehir Tiyatroları’nın Yeni Oyunu 

“Gölge Ustası” Seyirci İle Buluşuyor

 
 
Şehir Tiyatroları 2014-2015 tiyatro sezonuna yeni oyunlarla devam ediyor. Yeşim Dorman ve Yıldırım Türker’in birlikte kaleme aldığı “Gölge Ustası” adlı oyunun yönetmeni Devlet Tiyatrosu sanatçısı, oyuncu ve yönetmen Funda Mete. 
 
Dekor tasarımını Anıl Ateş Işık, kostüm tasarımını Tülay Kale ve ışık tasarımını H. İbrahim Karahan’ın üstlendiği oyunda Şehir Tiyatrosu sanatçıları Özlem Akdoğan, Pınar Bekaroğlu, Alp Sunaoğlu ve Emre Demirci rol alıyorlar. 
 
Pencerelerini, kapılarını ve özellikle de hayatlarını dışarıya kapatan bir ailenin yaşadığı sıkıntıların ve ayakta kalma çabalarının dramatik hikâyesinin anlatıldığı oyun sezon boyunca Şehir Tiyatroları sahnelerinde izleyici ile buluşmaya devam edecek.
 
 

Tiyatro Seyirlik'te "Soytarılar" ve "Öteki"

 
 

"Soytarılar"

 
Bir lokma ekmek parası kazanmak için şehir şehir dolaşarak ‘soytarılık’ yapan ve insanların telaşlı dünyalarına biraz neşe katmaya çalışan, güldürmek için verdikleri mücadelede gülmeyi unutan üç arkadaşın trajik hikâyesini anlatan “Soytarılar”, izleyenlere kendi telaşlı dünyalarını unutturuyor. R. Ppavelkic imzalı oyun, yaşamın ta kendisine ayna olurken, savaş karşıtı mesajlarıyla seyircinin gönlünü bir kez daha fethediyor.  
 
Genel Sanat Yönetmenliğini Hüseyin Avni Danyal’ın yaptığı oyunun yönetmen koltuğunda Yunus Emre Bozdoğan var. Oyunun çevirmeni, Muharrem Şen. Kostüm ve dekor tasarımı Sertel Çetiner’e ait. Oyuncular ise, Salih Usta, Serdar Yeğin ve Mertcan Semerci.
 
"Riki dünyanın en meşhur sinek yetiştiricisidir. Veee Papi, aptalların şampiyonuuu... Veee Buko, hayatında hiç gülmemiş insanı bile güldürür... Burayaaa... Burayaaaa... Sevgili seyirciler, burayaa, burayaaaaaa..."
 
 

"Öteki"

 
Üniversite kulübünde, 1945 yılında geçen bir oyun sahnelenmektedir. “Yoksun” adlı oyununun içinde Alman ve Yahudi arasında yaşanan ötekileştirme oyunu, oyuncular arasında da ilginç bir yolculuğu beraberinde getirir. Aynı anda diğer oyuncularla Türk oyuncu arasında da bir ötekileştirme oyunu başlar. “Her yerde öteki vardır ve her zaman olacaktır” bakış açısıyla sahnelenen oyun, ötekileştirme kavramına oyun içinde oyun olgusu ile bakıyor. Her an, her insanın başına gelebilecek ötekileştirme oyunu, seyircisini de dün ve bugün arasında yaşanan yolculuğa çıkarıyor.
 
Ben “Öteki”yim, Ya Sen? Her an, her insanın başına gelebilecek olan “Ötekileştirme” kavramını seyirciye hatırlatan oyunda; Hüseyin Avni Danyal, Derya Artemel, Hakan Elmasoğlu, Birgen Engin, Atilla Can Çelebi, Can Baykan, Tunç Efe, Yarkın Ünsal rol alıyor. Seyirciyi, dün ve bugün arasında yaşanan derin bir yolculuğa çıkaran Leonie Ossowski imzalı oyunu dilimize Nesrin Kazankaya çevirirken, oyunun yönetmenliğini Gürol Tonbul üstleniyor: Dekor tasarımını Tayfun Çebi’nin, kostüm tasarımını Funda Çebi’nin yaptığı oyunun ışık tasarımı ise Emrah Sürücü’ye ait. 
 
 “Soytarılar”, 1 - 22 Şubat, saat 18:00’de, 20 - 27 Şubat  saat 20:30’da. 
“Öteki” 6 - 13 Şubat, 20:30’da, 8 – 15 Şubat, saat 18:00’de oynanıyor.
 
www.tiyatroseyirlik.com -  0216. 345 66 65 
Caferağa Mah. Asım Gündüz Cad. Sakız Gülü Sk. 
Mustafa Kemal Ekşi Pasajı, No: 31/B 34710 Kadıköy
 
 

Murat Palta Sergisi:  Tasvir-i Beyaz Perde

29 Ocak – 28 Şubat 2015
 
Keşfetmeye değer yetenekleri on yıldır sanat dünyasıyla buluşturan x-ist, genç yetenek Murat Palta’nın ilk kişisel sergisi Tasvir-i Beyaz Perde’yi ağırlıyor.
 
Palta'nın sinemanın en ünlü sahnelerini 16. yüzyıl minyatürlerine dönüştürdüğü serisi medyatik bir fenomen halinde dünyayı dolaştıktan sonra ilk olarak 2014’te İtalya'da  Civico delle Cappuccine Müzesi'nde sergilendi.
 
Murat Palta, “Kill Bill”, 60 x 85 cm, Fine art kağıt üzerine mono baskı, 2012
 
Sanatçının bu kişisel sergisindeki yapıtlar "Murat Palta: Osmanlı Minyatürleri Olarak Kült Hollywood Filmleri" başlığı altında toplandı. İtalya’da büyük ilgi uyandıran sergiden bazı parçalar, eş zamanlı olarak Contemporary İstanbul’da x-ist standında İstanbullu sanatseverlerle buluştu.  Hafızalara kazınmış en ünlü Hollywood sahnelerini, Osmanlı Sultanı'nın sarayındaki bir minyatürcünün bakış açısıyla yeniden yorumlayan Palta, doğu ile batıyı, çağdaş ile gelenekseli, ironik ve mizahi bakış açısıyla bir araya getirdi.
 
Genç sanatçı Murat Palta’nın bir minyatürcünün titizliğiyle oluşturduğu “Tasvir-i Beyaz Perde” adlı yeni sergisi, güncel sinema sahnelerini bambaşka bir zaman diliminden, beş yüzyıl öncesinin bakış açısından betimliyor. Yapıtlarını Osmanlı minyatür geleneğinin görsel diline sadık kalarak, izleyiciyi filmin oyuncuları, senaryosu ve sinematografisinin eşlik edeceği bir yolculuğa davet ediyor.
 
 

Galeri Eksen

 

70’lerin/ 70’li Yılların Objektifinden ‘GÖRENLER’

17-27 Ocak 2015
 
Barbaros Gürsel
 
Çok sayıda ünlü sanatçının ve koleksiyonerin katılımının beklendiği bu çarpıcı, bir o kadar da değerli sergide, 1972- 1973 yıllarında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü mezunu sanatçılardan oluşan fotoğraf sergisini, bir döneme ve tarihe tanıklık etmek için  Galeri Eksen’de gezebilirsiniz. Ahmet Elhan, Barbaros Günsel, Tanju Sağlam, Nazan Erkmen, Edip Hakkı Cemali, Erhan Yalvaç, Alp İşmen isimli sanatçıların dışında, o dönemdeki diğer sanatçıların eserleri de bu sergide yer almaktadır. O yıllara ait bir sanat anlayışı ile çekilen fotoğrafları yine o senelere ait mekânlarda izlemenin keyfini yaşayacaksınız.
 
Maçka Cad. no:29 Nişantaşı
0212. 219 08 50
 
 

Utku Dervent – İlker Yardımcı

Orada Olmak

 
21 Ocak – 21 Şubat 2015
 
Utku Dervent
 
Bozlu Art Project, 2015 yılının ilk sergisini Utku Dervent ve İlker Yardımcı’nın resim ve heykellerinden oluşan bir seçki ile açıyor. Jerzy Kosinski’nin ünlü romanına referansla “Being There” başlığını taşıyan sergi, Utku Dervent ve İlker Yardımcı’nın yapıtlarındaki biçimsel uyumdan hareketle, aynı bahçede olmak, zamansızlık, gerçekliğin algılanması ve anlamlandırılması gibi kavramlara gönderme yaparak, sanattaki farklı disiplinler arasındaki uyum ve karşıtlıkların altını çiziyor.  İnsanların birbirleri ile olan iletişimlerinde söylediklerinin aynı zamanda söylenen kişiye de ait olduğu kurgusundan yola çıkarak, sanatçının atölyesinden ayrılan her yapıtın izleyici ile birlikte yeni bakış açıları ve anlamlar kazanmasına vurgu yapan sergi, tanımsız bir mekân ve zamanda buluşan imgeler dünyasının kuşbakışı bir gözle algılanabilecek aykırı perspektiflerini sorguluyor.
 Resimlerini uzun yıllardır biçim-uzam ve ışık-renk ilişkileri üzerinden kurgulayan Utku Dervent, soyut geometrik kurgularla, bütünlük-uyum-denge gibi temel olguların olasılıklarını sorgulamakta, kendisi için bu olasılıklar oyununun en belirleyici ve cazip yanının, figürasyonun getirdiği, benzerlik, oran-orantı gibi koşulların ve bilinen-tanıdık nesnelerin oluşturacağı çağrışımların engelleyici etkisini azaltmak olduğunu vurgulamaktadır.
 
İlker Yardımcı
 
Heykellerinde temel formların etkileşimleri ve kesişimleriyle, kelimesiz ve duyumlara dayalı bir iletişim algısı oluşturmaya çalışan İlker Yardımcı ise çağrışımlar ve bu düşünsel ivmeyle heykelin/formun statik evreninden dinamik bir kategori yaratmayı amaçlamaktadır.
 
Utku Dervent ve İlker Yardımcı’nın soyut geometrik formlardan hareketle oluşturduğu yapıtlarındaki kurgusal birliktelik Kosinski’nin “bahçe” metaforundan yola çıkarak, “olmak istenilen yer” kavramına gönderme yapıyor ve aynı bahçede olmanın izleyici belleğindeki izdüşümleri ile duyumsal bir iletişim ortaya koyabilmeyi amaçlıyor.
 
Bozlu Art Project Nişantaşı
Teşvikiye Cad. No:45/131 - İsmet Apartmanı D:1 34365, Nişantaşı
T: (0212) 232 7 232
 
 

Olbinski Afişleri

 
 
La Boheme – Giacomo Puccini