Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Tiyatro İN vur deyince öldürüyor

Tiyatro İN vur deyince öldürüyor

08 Şubat 2014 - 07:02 | Engin Hepileri, Öykü Karayel, Mehmet Birkiye, Defne Halman ve Taner Ölmez.
“Katil Joe” farklı kuşaktan oyuncuların “beşi bir yerde” uyumuyla sundukları, gerilimle kahkahayı örtüştüren bir oyun
KATİL JOE- Yazan: Tracy Letts, Yöneten: Mehmet Birkiye, Çeviren: Aslı Salarvan Cousens, Işık-Dekor Tasarım: Cem Yılmazer, Kostüm Tasarım: Ebru Özaydın, Video Tasarım: Barış Kaya, Grafik Tasarım: Ayşegül Hepileri, Oynayanlar: Engin Hepileri/ Öykü Karayel/ Defne Halman/ Mehmet Birkiye/ Taner Ölmez.
 
Engin Hepileri’nin kurduğu Tiyatro İn’in yeni oyunu “Katil Joe”, başta Amerika olmak üzere dünyanın hemen her yerinde ve ülkemizde giderek yaşama egemen kılınan popüler kültüre çarpıcı bir kara komediyle eleştiri getiriyor.
 
Para babalarının sultasındaki ekonomik yapı, toplumsal piramidin tabanındaki sefalet üzerinde yükselir. Amerika’da ve küçük Amerika olmaya özenen, özendirilen ülkelerde piramidin tepesindekiler devleti ve milleti de soymak dahil her türlü ayak oyunuyla paranın aslan payını götürürken, tabandaki o insanlar, piyango bileti, loto kuponu gibi ufak para oyunlarıyla uyutulur. Tepedekiler kucak dolusu paralarla altın vuruş yaparken, tabandakilerin ufku torbacılığın, uyuşturucu alabilmek için adam satmanın ve satılmanın ötesine geçmez. Üsttekiler Dom Pérignon’la fondip yaparken alttakiler ucuz bira tenekelerinde avuntu arar. Bu mekanizmayı tetikleyen, insanların uyutulmasını sağlayarak düzeni sürdüren unsurların başında da bol spor programlı, bol pembe dizili, bol reklamlı televizyon kanalları gelir. 
 
Amerikan toplumundaki o piramidin alt kesimindekilerin aşklarını, hırslarını, acılarını, çaresizliklerini, ayakta ve hayatta kalabilmek için her yolu zorlamalarını anlatan Pulitzer ödüllü Tracy Letts’in yazdığı oyun, 2011’de William Friedkin’in yönetiminde sinemaya uyarlandı ve “Killer Joe” filmi, Matthew McConaughey, Emile Hirsch, Juno Temple, Gina Gershon, Thomas Haden Church’tan oluşan oyuncu kadrosunun başarısıyla hemen her toplumda beğeniyle karşılandı. 
 
Şimdi Tiyatro İn, yine Tracy Letts’in yazdığı ve “Katil Joe” olarak dilimize çevrilen oyunu repertuarına aldı. Oyun her ne kadar Amerikan toplumunun bir kesimini yansıtmak üzere yazılmışsa da, benzer ekonomik piramitlerin olduğu her yerde yadırganmayacak özellikler taşıyor. Örneğin insanların eve girer girmez elektrik düğmesinden önce televizyon düğmesine saldırmaları çoğumuzun görgü tanığı olduğumuz bir gerçek.
 
Engin Hepileri ve Öykü Karayel çok inandırıcı bir çift olarak karşımıza çıkıyor.
 

Oyun

 

Hem kopmuş dağılmış, hem de bir türlü kopuşamayan, salkım saçak bir aile var karşımızda. Sahnede Ansel adında bir baba, onun ikinci karısı Sharla, oğlu Chris, kızı Dottie’yi görüyoruz. Ama görmediğimiz ve aile salkımının diğer ucunda Ansel’in ilk karısı ve çocukların annesi ile onun sevgilisi Rex var. Bu haliyle olurluluğu olan bir aile tablosu görünümü var karşımızda, oysa aslında kimin elinin kimin cebinde olduğu pek belli değil.

 

Torbacılık yapan Chris, elindeki malı çaldırınca ölümle tehdit edilmeye başlar. Korkudan gözü dönen delikanlı canını kurtarmak için başkalarının canını gözden çıkaracak duruma gelir. Bu noktada Katil Joe devreye girer ve bir döngü, kısır döngü mü, girdap mı, dalga dalga açılan çemberler mi bilinmez, işte öyle bir çark dönmeye başlar. Oyunun konusu bu noktadan sonra 15 yaş sınırı getirilecek kadar sert çatışmalara, çarpıcı, kanlı görüntülere sahne oluyor. Ama insanı bir o kadar da güldüren, tipik bir kara komedi örneği.

 

Ailenin yaşadığı ev, ya “Western”lerde görmeye alıştığımız oluklu sactan bir baraka ya da enti püften bir karavan. Cem Yılmazer, bu mekânı herhangi bir yere bağlanmayan ucu açık bir arka duvarla çok akıllıca ve başarılı bir uygulamayla gerçekleştirmiş. Badanası kirli bir duvar da olabilir bu, donuk gri bir metal de. Cem Yılmazer’in ışık tasarımı ve Barış Kaya’nın sahneye ayrı bir devinim getiren, ustaca çözümlenmiş  video tasarımı “Katil Joe”nun grafiğini yükselten uygulamalar. Ebru Özaydın’ın tasarladığı kostümler de karakterlere inandırıcı bir boyut sağlıyor.

 

Ailenin gençlerini canlandıran genç oyuncular Chris’te Taner Ölmez ve Dottie’de Öykü Karayel, çok mesafe kat etmiş bir oyunculuk düzeyine ulaşıyor ve beşgenin hiçbir köşesini çökertmemeyi başarıyorlar. Biraz vurdumduymaz, fazlaca bencil, hayli histerik, üstelik art niyetli ve hesaplı Sharla, Defne Halman’ın çarpıcı iniş çıkışlarla ve nüansla işlediği karakterde can buluyor. Dünya batsa umursamama noktasına gelmiş, televizyon ve birayla gününü gecesini dolduran, mezhebi epey geniş Ansel’i oynayan Mehmet Birkiye, kara komedinin komedi bölümündeki başarısıyla hayranlık uyandırıyor. Kara komedinin kara bölümü ise, Katil Joe’da serinkanlı bir katil olduğu kadar, ateşli bir âşık olmayı da bilen ve bu uçları inandırıcı bir biçimde dengeleyen Engin Hepileri’nin usta işi yorumunda ortaya çıkıyor.

 

“Katil Joe” 2014’ün kaçırılmaması gereken yapıtlarından biri.

(Moda Sahnesi - 0216 330 58 00)

 

 

Şubat ayında 'Hayatımın Bilgisi'

Münibe Millet'in tek kişilik oyunu 'Hayatımın Bilgisi' Şubat ayı boyunca Hayal Perdesi ve Sahne Hal'de.

 
Münibe Millet tarafından oynanan tek kişilik oyun, 'Hayatımın Bilgisi' Şubat ayında İstanbul’da farklı sahnelerde sergilenmeye devam ediyor. 
“Hayatımın Bilgisi” bir kadının hikâyesi. Tanıdık, bildik ve sıradan. Metroda yanımıza oturan, vapurda telefonunu kurcalayan. Hayatın koşturmacası içerisinde durmak bilmeksizin yuvarlanan. “Başka türlü bir şey”i arayan ama ne onu var edecek kadar güçlü ve cesur, ne de onu unutacak kadar ikiyüzlü olan. Âşık-mış, ait-miş, mutlu-ymuş gibi yapa yapa rolünde ustalaşan; aşık, ait, mutlu olan. Ama ne yaparsa yapsın, içindeki sesleri susturamayan.
 
Beyaz yakalı bir kadın çalışanın, bir sunum sırasında benliğinin derinliklerine doğru çıktığı  yolculuğu anlatan oyun, kendisi de bir beyaz yakalı çalışan olan Özgür Akarsu tarafından yazılıp yönetildi. Hayalleri, geçmişi ve toplumsal tanımlar arasında sıkışıp kalmış bir bireyin çığlığı olarak nitelendirebilecek “Hayatımın Bilgisi” Şubat ayı boyunca Şermola, Hayal Perdesi ve Sahne Hal’de sergilenecek. 
 
(İletişim- Sahne Hal: 0536 527 62 12, Hayal Kahvesi: 0212. 245 10 48)
 

Yanetki’nin “Şekersiz”i Asmalısahne’de

 
Bilememek, anlayamamak, sevememek… Gelenler ve gidemeyenler… Orası, burası, arkası, neresi? Ama yaşıyoruz bir şekilde ikişekerli, üç şekerli, kaç şekerli?
 
Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği, Aslıhan Erguvan, Görkem Kasal, Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun rol aldıkları “Şekersiz” adlı oyun 14, 21, 28 Şubat Cuma günleri 20.30’da Asmalısahne’de seyirciyle buluşuyor.
 
İletişim: 0212.293 18 35- 0532.684 32 03)
 
 

Seyr-i Mesel’den “Ay Carmela”

 
Güler İnce ve İbrahim Turgay.
 
José Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Nurten Demirbaş’ın yönettiği “Ay Carmela” Seyr-i Mesel Tiyatrosu’nun yapımı olarak 27 Şubat saat 20:00’de Kürtçe oynanacak.
 
İspanya İç Savaşı sırasında cephedeki Cumhuriyetçileri eğlendiren ve üç kişiden oluşan gezici bir oyuncu kumpanyası bir sabah yanlışlıkla kendilerini Franco yanlısı isyancı milliyetçi güçlerin tam ortasında bulurlar.  İç savaş bütün acımasızlığı ile devam ederken diğer esirlerle birlikte esir kampı olarak kullanılan bir yere kapatılırlar. Karı koca oyuncular Carmela, ve Paulino ile dilsiz yardımcıları Gustavete kurşuna dizilme korkusuyla beklerlerken tiyatroya âşık bir İtalyan Faşist komutan, onlardan bu kez kendi askerleri için bir gösteri düzenlemelerini ister. Gösteriye Uluslararası Tugaylar’a mensup Polonya’lı askerler de katılacaktır. İspanya’nın özgürlüğü için çok uzaklardan gelmiş bu yabancı askerlerin gösteri sonrası kurşuna dizilmeleri söz konusudur. Bunları bilen üçlü, ölüm korkusuyla gururlarını ve inançlarını susturarak gerekli hazırlıklara, provalara başlarlar. Paulino’nun kurtulma umuduyla gösterdiği yaltaklanmalara, Carmela tüm gayretine karşın uyum göstermeyi başaramaz ve her şey kontrolden çıkmaya başlar…
 
Sinisterra, ilerleyen zaman ve değişen mekanlara rağmen hiç durmadan ilerleyen militarizm treninin karşısında sanatçının durması gereken noktayı günümüzde yeniden tartıştırmaktadır.
 

(İletişim: 0212.244 97 89- 0536 633 98 54 – 0542. 493 10 03)

 

Nana Mouskouri İstanbul’da

 
Dünyanın en ünlü şarkıcılarından Nana Mouskouri, 16 Şubat’ta İstanbul Zorlu Center’da bir konser verecek. Mouskouri, doğum gününde Atina'dan başlayacağı ve onu bir kez daha bir yıl süreyle dünyayı dolaştıracak olan "Happy Birthday" turnesi ile sahnelere geri dönüyor. Sadece doğum gününü değil, aynı zamanda yıllar boyu şarkılarıyla ona ilham veren besteci ve söz yazarlarını da kutlamak için yola çıkıyor.
 

Londra’da Mehmet Güleryüz Sergisi

 
 
Mehmet Güleryüz, The Empire Project çalışmaları kapsamında Londra’da desenlerini sergileyecek. Art14 Londra Sanat Fuarı’nda yer alacak sergi, 28 Şubat-2 mart tarihleri arasında izlenebilecek.
 

Röntgencilik yapan fotoğraflar

Gelincikler
 
 
Fotoğraf sanatında arayışlar ve buluşlar bitmek bilmeden sürdürülüyor. Yepyeni bir deneme de X-Ray cihazı ile çekilen fotoğraflar. Bitkilerin, hayvanların en ince ayrıntılarına kadar dokularını, iç yapılarını yansıtan bu fotoğraflar büyük ilgi ve beğeni topluyor.
 
 
Laleler, toprak altındaki soğanlarıyla birlikte ve içi görünen bir çiçek meraklısı.

 

“Master of Deception” Sergisi

"Edgar Allan Poe: Kuzgun – Anamorfik Portre" adlı yapıt
 
 
Istvan Orosz’un Ankara’Wdaki Güler Sanat Galerisi’nde açılan sergisi gördüğü yoğun ilgi üzerine 7 Mart’a kadar uzatıldı. Algı illüzyonları ustası olan sanatçının, bu sergide gravür, yağlıboya ve üç boyutlu ahşap çalışmalarının yanı sıra animasyon filmleri, baskı ve karakalem işleri de yer alıyor.