Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Oyunun da şanslısı şanssızı var

Oyunun da şanslısı şanssızı var

13 Mayıs 2016 - 05:05
Moda Sahnesi’nin bu sezon repertuarına kattığı “Seviyoruz ve Hiçbir Şey Bilmiyoruz” hayal kırıklığı yaratan bir yapım oldu
SEVİYORUZ VE HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUZ- Yazan: Moritz Rinke, Çeviren: Sibel Arslan Yeşilay, Yöneten: Kemal Aydoğan, Sahne tasarımı: Bengi Günay, Işık tasarımı: İrfan Varlı, Müzik: Can Güngör, Oynayanlar: Sermet Yeşil, İnan Ulaş Torun, Berfu Öngören, Özlem Taş.
 
Oyun şimdilerde Türklerin de özellikle tatil dönemlerinde sıkça uygulamaya başladıkları yönteme, ev değiş-tokuşu eksenine odaklanıyor. Başka kentlerde yaşayan iki çift, işlerine bağlı nedenlerle kentlerini ve evlerini değiştirmek durumunda kalırlar. 
 
Oyun başlarken, bu kişilerden Hannah ve Sebastian çiftinin taşınma hazırlığına tanık oluyoruz. Sebastian kendince tutarlı, karısının ve çevrenin değerlendirmesinde ise başarısız bir yazar. Hannah da başta kocası olmak üzere çoğu kişinin akıl erdiremediği bir iş yapıyor. Onun ekmek parası havadan geliyor; çünkü banka yöneticilerine nefes dersleri veriyor. Nefeslerini nasıl ayarlayacaklarını, konuşmalarını nasıl etkileyici niteliğe kavuşturacaklarını öğretiyor. 
 
Roman ve Magdalena çifti diğerlerinin tam tersi yapıda.  Sebastian’ın hayatı düşünmeye, okumaya ve yazmaya odaklanırken, Roman veri transferiyle uğraşan, yaşamı teknolojiye bağımlı biri. O sırada da uzaya gönderilen bir aracın bilgisayar ortamında izlenmesi görevini üstlenmiş. Karısı Magdalena da her ne kadar bir hayvan hastanesinde çalışıyor olsa da, ezik ev kadını yapısından silkinememiş.
 
Ev değiş-tokuşu sistemi, bu çok farklı yapıdaki çiftlerin aslında birbirleriyle hiç karşılaşmaması esasına dayanıyor. Ne var ki, Sebastian evinden ayrılmayı istemediği için, toparlanıp yola koyulmakta gecikiyorlar. Roman da uzay aracını izlemeyi bir an olsun geciktirmekten çekindiği için onlar da fazlasıyla aceleci davranıyorlar ve ilk çift evden gitmeden kapıya dayanıyorlar. O yüzden bir süre beraber yaşamak durumunda kalıyorlar. 
 
Erkeklerin zıt meslekleri aralarındaki zıtlaşmaya zemin hazırlarken, Magdalena ile Sebastian’ın, Hannah ile Roman’ın yakınlaştıklarını görüyoruz. Bu noktada, yıllardır birlikte olan çiftlerin birbirlerini gerçekten tanıyıp tanımadıkları, ilişkilerinin güvenilir bir temele oturup oturmadığı sorgulanmaya başlıyor.
 
İnan Ulaş Torun, Özlem Taş, Sermet Yeşil ve Berfu Öngören
 
Oyunun Yorumu
 
Yağ var, un var, şeker var, ama helva bir türlü yapılamamış. Yazar Moritz Rinke, ilişkilerdeki iletişimsizlik sorununa parmak basan, bu konuda söyleyecekleri olan bir oyun yazmış, Sibel Arslan Yeşilay’ın çevirisi akıcı, Kemal Aydoğan’ın oyun düzeni yalın ve dinamik. Ama aksayan bir şey var. Belki benim izlediğim gün olağan dışı bir durum vardı, bilemiyorum.
 
Oyuncular anlaşmış bir ekip gibi değildi. Sebastian’ı oynayan Sermet Yeşil, disiplinli bir sanatçı olarak oyuna payanda olmaya çalışıyordu. Ama diğer oyuncular gülmelerini bile tutamadan oynuyorlardı. Özellikle de Roman’ı oynayan İnan Ulaş Torun bu yanlışı sürdürüyordu. Konuşmaya dayalı oyun bu nedenle gereken yoğunluğa ulaşamıyordu. Umarım ve dilerim ki, bu aksaklık sadece benim izlediğim gün olmuştur.
 

* * *

 
 
 
Yazan: Ferit Edgu¨, Uyarlayan: Erhan C¸ene, C¸agˆdas¸ Ekin S¸is¸man, Yigˆit Tuna, Yo¨neten: C¸agˆdas¸ Ekin S¸is¸man, Yigˆit Tuna, Dramaturg: Erhan C¸ene, Yo¨netmen Yardımcıları: Melis Balaban, Gu¨lce Dogˆan, Is¸ık Tasarım: Gu¨lce Dogˆan, Dekor-Kostu¨m: Ekip C¸alıs¸ması, Fotogˆraflar: I·brahim O¨zbunar, Dıs¸ Go¨z: Mithat Ozan Ku¨ren, Oyuncular: Gizem Ancı, Ozan C¸elik, Yusuf Tan Demirel, Doğa Nalbantogˆlu, I·lyas O¨zc¸akır, Kutay Sandıkc¸ı, Gizem Tas¸tan. 
 
Sahne üzerinde kendi estetiğini oluşturan oyunlarıyla tiyatro seyircisinin dikkatini üzerine çeken Sarı Sandalye, yeni edebiyat uyarlaması “O / Hakkâri’de Bir Mevsim” ile izleyiciyle buluşuyor. 
 
Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Ferit Edgü’nün çok ses getiren, tartışılan, birçok dile çevrilen ve günümüzde de büyük bir ilgiyle okunan aynı isimli romanının benzersiz yapısı, yazarın 80. doğum yılında, tiyatronun kendine özgü dinamikleri esas alınarak sahne üzerinde yeniden var ediliyor. Edebiyat tarihimizde önemli bir yere sahip olan "O/ Hakkâri’de Bir Mevsim", yoklukların içinde umut ışığı, anlaşmak için ortak bir dil arayanların hikâyesini anlatırken yalnızca geçmişi hatırlatmakla kalmıyor, bugünü de farklı bir bakış açısıyla değerlendirmemizi sağlıyor. 
 
 
Bellek kavramının çok merkezli, her an yeniden inşa edilebilen yapısını sahnelemenin ana unsuru haline getiren oyun, romanın yalın dili ve minimalist özelliklerini göz önüne alarak ‘az renkle çok renkli bir resim’ yaratmaya çalışıyor. Oyuncular beden ve vokal sınırlarını zorlarken, mekân da olayların gelişim çizgisiyle birlikte her defasında yeniden şekilleniyor. 
 
 
"O/ Hakkâri’de Bir Mevsim", teatral öğelerin iç içe geçtiği dinamik yapısıyla yeni bir izleme deneyimi vaat ederken, seyircisini sadece sahneyi izleyen bir nesne konumundan çıkararak oyunun öznesi konumuna getiriyor.
 
 
Proje Süreci
 
Sarı Sandalye olarak Mart 2015’te bas¸lattıgˆımız “okuma atölyeleri” fikrinin bir ayagˆı da “O/Hakkâri’de Bir Mevsim” idi. Metnin okunup tartıs¸ılmasının ardından Mayıs sonunda, metni sahneye koymaya karar verdik.
 
Bu kararın ardından, yogˆun bir okuma ve dramaturji çalıs¸masına bas¸ladık. Öncelikle, yazar ve eserleri hakkında bulabildigˆimiz röportaj, makale, inceleme vb. yazıları ele aldık. “O” yu tekrar ve tekrar okuduk, eserin sinema uyarlaması olan “Hakkâri’de Bir Mevsim” filmini izledik. Bunların yanı sıra,varolus¸çuluk ve bellek üzerine okumalardan yararlandık.
 
Yaz boyunca yaptıgˆımız tüm bu okuma ve tartıs¸maların ardından, Agˆustos ayında metni uyarlamaya bas¸ladık. 3 aylık bir zaman zarfının sonunda, metnimize nihai halini verdik.
 
Kasım ayı boyunca, oyun kadrosu ve digˆer Sarı Sandalye üyeleriyle metin okumaları alıp sahneye koyma as¸amasına hazırlandık.
Ocak ayı ile birlikte, ilkin vücut ve vokal egzersizlerine bolca yer verdigˆimiz provalara bas¸ladık. Giderek bu egzersizleri kafamızda tasarladıgˆımız koreografilere tas¸ıyıp metni de prova sürecine dahil ettik. Ardından, zamanla tamamlanan dekor ve müzigˆi de bu çalıs¸malara katarak sahneye koyma sürecimizi tamamladık. 
 
Oyun 14, 20 Mayıs 20.30 Mekan Artı, 25, 28 Mayıs 20.30 Afife Jale salonlarında izlenebilir.
 
Afife Jale Sahnesi: Ortaköy Kültür Merkezi,  (0507) 037 24 80
Mekan Artı: Binbirdirek Sarnıcı, Yeniçeri Cd. NO:1, Çemberlitaş (0212) 224 57 56
 

* * *

 
 
 

Şizo Şeyks Festivalde Prömiyer Yaptı

 
Shakespeare’in yapıtlarından yola çıkarak; düne bugüne, aşka, iktidara, hırsa, ihanete, kadere, zamana ve çökeyazan şu koca dünyaya koca bir nazire denemesi. Kim olduğu hâlâ tartışılan, belki de hiç olmamış bu yazarı; kim olduğu hiç kimseyi ilgilendirmeyen ve belki de hiç olamamış bir adamın sıyırmışlığıyla/sıyrılmışlığıyla buluşturmak. Muktedirlerin, soytarıların, âşıkların, harislerin tek bünyedeki savaşı. Kahkahanın acıttığı bir seyirlik… 
Bir saydırma ve sayıklama hali…
 
Yazan: William Shakespeare (Türkçe’deki farklı çevirilerinden derlenerek yeniden söylenmiştir), Uyarlayan, Yöneten ve Oynayan: Yiğit Sertdemir, Dramaturji: Sinem Özlek, Koreografi: Senem Oluz, Dekor ve Kostüm Tasarımı: Candan Seda Balaban, Işık Tasarımı: Kerem Çetinel, Müzik ve Ses Tasarımı: Burçak Çöllü, Teknik Tasarım: İhsan Dehmen, Yardımcı Yönetmen: Şebnem Köstem, Yönetmen Yard.: Dilay Ekmekcioğlu, Sahne Asistanları: Emir Tekin, Eyüp Çelik, Merve Topraklı, Furkan İnan, İngilizce üst yazı çeviri: İlayda Begüm Turhan, Film Ekibi: Oynayanlar: Civan Canova,  Funda Eryiğit, Emir Çubukçu, Emir Tekin, Eyüp Çelik.
 
Oyun 14, 15 Mayıs 18.00’de Kumbaracı50’de, 21 Mayıs 18.00, 22 Mayıs 15.00’te Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izlenebilir.
 
İletişim: www.kumbaracı50.com
http://bilet.kumbaraci50.com/Oyun
 

* * *

 
 

Decolife  Sergisi - "Horizontal"

12 Mayıs – 11 Haziran 2016
 
"YasminandtheRebirth", Şekillendirilmiş ahşap üzerine akrilik, 40 x 83 cm, 2015.
 
Decolife takma adıyla tanınan Brezilyalı sokak sanatçısı AndréRuiz de Freitas,  yeni  sergisi "Horizontal"da, üç yıldır üzerinde çalıştığı ve daha önce hiçbir yerde görülmemiş ahşap üzerine akrilik çalışmalarını sunuyor. 
 
Decolife, bir sokak sanatçısının özgür ruhundan esinlendiği ya da seyahat ederken tanıştığı bir evsizden etkilendiği, her biri farklı hikâyelerden yola çıkan yeni çalışmalarında, resimle çocukluğundan bu yana süregelen ilişkisinin üzerine gidiyor. Bunu da kendi iç dünyasını ve duygusal yönünü ortaya çıkarmak olarak adlandıran Decolife, sergi ismini "Horizontal" olarak belirlemesini de sonsuzlukla bağdaştırıyor.  
 
 

* * *

 

Gerçek ile Düşün Aykırı Yapıları

“Gerçeği Düşle-r” Fotoğraf Sergisinde

 
 
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nedret Yaşar’ın “Gerçeği Düşle-r” adlı yirmi üçüncü kişisel fotoğraf sergisi, 28 Nisan-26 Mayıs tarihleri arasında İzmir Konak Belediyesi Güzelyalı Sanat Galerisinde sanatseverleri ağırlayacak. Gerçek ile düşün aykırı yapıları olarak tasarlanan sahnelerin konu edildiği resimlerinde, Yaşar, tanıyıp özdeşleşeceğiniz bir ortamdan ve karakterden ziyade uyumsuz ve huzursuz edici bir dünyayı yansıtıyor.
 

* * *

 
 

29 Nisan – 19 Mayıs Sergileri

 
 

Levent Oyluçtarhan - “Muhayyel” Resim Sergisi

 
160 x170 cm, tuval üzerine yağlıboya, 2016.
 
Levent Oyluçtarhan’ın işlerinin yer aldığı “ Muhayyel“ isimli sergi 29 Nisan – 19 Mayıs tarihleri arasında Galeri Soyut’ta Ankaralı sanatseverlerle buluşuyor. Hayal gücünün ve metafizik çağrışımların gücünden ilham alan ressam sergiyi her zaman olduğu gibi yine muhayyilenin zerafetine bir saygı duruşu olarak nitelendiriyor.
 

Temas / Contact II  - Grup Resim Sergisi

 
 
Sergiye katılan sanatçılar: Burak Kutlay, Demet Yazıcı, Dilara Bozdağ, Fatih Şimşek, Hamide Başer, Haticenur Özer, Kader Akçay, Melike Kılıç, Mihriban Mirap, Şahin Demir, Tıfak Arslan, Yasin Dağ.
 
Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Sok.
82/A-B Çankaya Ankara, (0312) 438 86 70