Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Neşeli bir "Ayrılık"
03 Mart 2017 - 06:03
Tiyatroevi, Behiç Ak’ın mizahla dokuduğu “Ayrılık” oyununu sunuyor
AYRILIK- Yazan: Behiç Ak, Yöneten: Semih Çelenk, Sahne tasarımı: Başak Özdoğan, Işık tasarımı: Emrah Sürücü, Müzik: Ebruli Muharrem, Oynayanlar: Sevinç Erbulak, Fırat Tanış.
 
Behiç Ak’ı önemli bir karikatürist olmasının yanı sıra başta “Tek Kişilik Şehir” olmak üzere “Fay Hattı”, “Newton Bilgisayardan Ne Anlar” gibi oyunlarıyla başarılı bir oyun yazarı olarak da tanıyoruz. Adını andığım oyunlar ağırlıklı olarak toplumun temel sorunlarıyla bağlantılı olduğu için bu özellik karikatürlerinde de toplumsal sorunları öne alan Ak’ın iki yaratıcı alanını buluşturuyor ve oyunların gücünü pekiştiriyor diyebilirim. 
 
Hiç kuşkusuz aşk, evlilik, ayrılık olguları, doğum ve ölüm gibi bütün insanlara özgü gerçekler olduğundan bireysel oldukları kadar evrenseldirler ve tarihlerle sınırlanamazlar. O yüzden evrensel olguları tema olarak alan sanat yapıtları da klasikleşiyor. Sevimli bir oyun olan “Ayrılık” ise farklı bir boyutta ilerliyor, şehirli ve bireysel bir sınırlamanın çerçevesi içinde kalıyor. Hemen her ayrılıkta sahnede gördüğümüze benzer şeyler yaşanır tabii. Ne var ki oyunda başka çiftlerin yaşadıklarıyla ilgili dedikodular bu kadar ön plana çıkarılmasa, genellemeye gitmek daha kolay olurdu sanki. Gerçi oyunun gelişimine ve sonuna bakınca, sahnedeki boşanmış çift, bir bakıma başkalarının deneyiminden kendilerine ders çıkarmış gibi görünüyorsa da Sayın Behiç Ak’ın sözünü ettiğim diğer oyunları kadar sağlam temele oturtamıyor “Ayrılık”ı. O nedenle bu oyunda sanatçının karikatürist yanı biraz üstün gelmiş diyebilirim.
 
Sevinç Erbulak ve Fırat Tanış oyunun beğeniyle izlenmesini sağlıyorlar.
 
Oyunun yorumu
 
“Ayrılık”ı eleştiri dahil tiyatronun her alanında ürün veren usta tiyatro adamı, Dokuz Eylül Üniversitesi profesörü Semih Çelenk yönetmiş. Oyunu Başak Özdoğan’ın kompakt ve işlevsel dekorunu sahnede kurdurarak farklı bir yaklaşımla başlatan Çelenk, bu farklılığı nedense oyun düzeninin ayrıntılarına uygulamamış gibi. Boşanma ertesinde erkeğin ve kadının yaşam biçimlerinin pek üzerinde durmamış. Doğrusu erkeğin yaşamı kadınınkinden daha çok değişir, hele de elinden iş gelmeyen biriyse, oyundaki erkek gibi ütüsüz pantolonla, düğmesi kopuk gömlekle dolaşmak durumunda kalabilir. Buzdolabına fare düşse başı yarılabilir. Kadın ise evi ayakta tutma işini evliyken olduğu gibi sürdürebildiği için, ekonomik sorunu yoksa fazla bocalamaz. Hatta belirli bir rahatlamayı yaşar. Gömlek ve pantolon ütüleri bitmiştir, evde istediği kadar (oyunda örneklendiği gibi) sallapati dolaşabilir, bugün ne pişirsem derdi olmadan mesela sosisi mayonez kavanozuna batırarak yiyebilir. Bu tür ayrıntıları pek görmüyoruz sahnede.
 
Ama izlediğimiz yapım, hiç seyredilmeyecek bir şey mi? Kesinlikle hayır. Esprili, keyifli, seyirciye yük bindirmeyen hafif bir komedi. Sevinç Erbulak’la Fırat Tanış’ın uyumlu nabız ritimleri ve deneyimli oyunculukları oyunun keyifle seyredilmesini sağlıyor.
 
İletişim: 0546.477 55 35
 

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları

"Şatonun Altında"

 
 
Yıkıcı, komik, karanlık ve çok eğlenceli. Macbeth'e bir de yerin altından bakın!
 
Ne kadar zamandır orada olduğunu bilmediğimiz, sayısız krallığa, savaşa, yıkıma tanık olmuş iki çamaşırcı kadın. Delirmeyle kehanetin, erdemle vahşetin sınırlarında gezen iki tuhaf yaratık.
 
Macbeth’in ölümünden sonra başlayan oyun Macbeth’in hikâyesini iki çamaşırcı kadının gözünden anlatıyor. Hiçbir şeye inanmayan ve her şeyle dalga geçen, zamanın ötesinden iki kadının anlatımıyla clown, fiziksel hikâye anlatıcılığı, grotesk oyunculuk, bufon gibi farklı oyunculuk stillerini harmanlayan bir deneme “Şatonun Altında”.
 
ŞATONUN ALTINDA- Yazan: William Shakespeare, Proje tasarımı ve uyarlama: Pınar Akkuzu, Gülden Arsal, Yöneten: Güray Dinçol, Sahne ve kostüm tasarımı: Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, Görsel tasarım ve Işık: Uğur Açıkgöz, Oynayanlar: Pınar Akkuzu, Gülden Arsal. 
 
İletişim: 0545. 462 45 28