Oyunun mizah yapısını yansıtan “2023 yılında yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenilmiştir!” , “Ölümsüz aşk yoktur; ölümsüz olan ayrılıktır!” ve "Love has no age limits! - Ne var oğlum kız benden 8.000.000 yaş büyükse?!.” sloganlarıyla sunulan “Necmiq”, herhangi bir yeni oyun olmanın ötesinde anlam taşıyor. 

 

Az rastladığım kıvraklıkta bir zekaya sahip olan Uğur Uludağ, 1990’dan bu yana önce amatör, sonra profesyonel olarak sürdürdüğü tiyatro çalışmasına geçtiğimiz yıl ara verip Amerika’ya gitti. Daha önce de kısa sürelerle gitmişliği ve Amerika’da tiyatro, sinema alanlarında çalışmışlığı vardı; ama bu seferki gidiş belki Türkiye’deki ortamın, belki Türkiye’deki tiyatro koşullarının ve  çevresinin neden olduğu (kendisi belli etmese de) kırgınlıklarla ilgili bir vazgeçiş niteliğindeydi. Her neyse, ailevi bir ziyaret için döndü ve eski omuzdaşlarının ısrarıyla yeni bir oyun yazıp yönetti, hatta ilk gecesinde amatör bir heyecanla oyunda rol aldı. Ve yıllarca aynı sahneyi, aynı yazgıyı paylaşmış kişilerin heyecanı, coşkusu, sevinci işte şu sözlerle tanıtım duyurularına yansıdı:

 

“E.S.E.K. (Espri Standartları Enstitüsü Kurumu) ile yine, yeni, yeniden. 

Yeni bir Uğur Uludağ oyunu ile tekrar merhaba.

Şimdi tehdit ediyo gibi olmasın ama, kahraman kasabaya geri döndü! 

Uğur Uludağ, uzun bir aradan sonra yazdığı yeni oyunuyla Türkiye’de ve E.S.E.K

kendi gününde, kendi saatinde, kendi sahnesinde!”

 

 

“Necmiq”, sözcüğün yazılışındaki tuhaflıktan da anlaşılacağı gibi Uludağ’ın daha önceki oyunlarından bildiğimiz “cartoon” soyutlamasında bir yapıya sahip. Bu yapıdaki oyunun Barış Dinçel’in usta işi gerçekçi dekoru içinde, çok gerçekçi bir biçemde oynanması kara mizahın vurgulanmasını sağlıyor.

 

“Yazısız” karikatürler o çizgileri görmeyenlere nasıl anlatılamazsa ve anlatmaya kalkışınca işin esprisi nasıl kaybolursa, “Necmiq”in konusunu, olay kurgusunu anlatmak da bir o kadar saçma ve gereksiz olur. Sahnelerin birbirine akışı anlara ve sürprizlere dayanan oyun, tıpkı birkaç kareden oluşan bir karikatür-öykü serisi gibi her karesinin izlenmesiyle izleyiciye tat veriyor. 

 

Karikatür, cartoon, espri kavramlarının üzerinde durduğuma bakarak, oyunun birkaç genel geçer espri şablonuna, birkaç el kol hareketine dayanan sözüm ona komedilerden biri olduğunu düşünmeyin lütfen. Charles Bukowski’nin "Razı mısın tüm bunlara..? Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye..? O halde âşık olabilirsin!"  sözüne gönderme yapan oyun, aşk, mutluluk, teknolojik gelişmelerin insanın yaşamı üzerindeki var olan ve olabilecek etkileri üzerine (yandan göz kırparak) felsefe yapıyor. Böylece en zor gülen seyirciyi bile güldürebilen, aynı zamanda düşündürten bir oyun çıkıyor ortaya.

 

Hakan Bilgin’in deneyimli, Eylem Şenkal, Pervin Durmaz ve Yeliz Ustaoğlu’nun metnin ritmine uygun sevimli oyunculukları başarı çarkını çeviren unsurlar. Oyunu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ndeki ilk temsilinde izlediğim için Şükrü Çetin’i seyretmedim. Çetin’in oynayacağı rolü, bir anlamda yeniden kavuşma sevinciyle üstlenen Uğur Uludağ, olgunlaşmış oyunculuğunu taze bir heyecanla harmanlayıp oyuna ve arkadaşlarına omuz verdi. Necmiq severek izleyeceğiniz bir oyun. 13 ve 27 Nisan Pazartesi, 21:00’de Akatlar Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluşuyor.

 

Zeytinoğlu Cad. No: 8 Akatlar

Akatlar Gise: 0212. 351 93 82-83-84

Online bilet: www.tiyatrobiletim.com

 

 

 

 

Craft Tiyatro, Fındıklı’daki başarılı çalışmalarına ek olarak Kadıköy’de yeni bir salon ve atölye açtı. Yeni salonun yeni oyunu çalışma hayatını işkenceye çeviren ilişkileri, ofisteki mobbing sorununu irdeleyen “Personel”.

 

“SOB’ye hoş geldiniz! Sizler için özel olarak hazırladığımız UVP filtrelerimiz sayesinde gözlerinizi televizyonun zararlı etkilerinden koruyoruz. Nasıl mı? Bu da bizim uzmanlık alanımız. Deneyimli ve eğitimli çalışan kadromuzla size ihtiyaç duyduğunuz desteği veriyoruz. “Gelin hayata aynı yerden bakalım!” diye sunulan oyun hakkında yönetmen Çağ Çalışkur şöyle diyor:  "Aslında bu bir oyun değil sadece işler en iyi şekilde yürüsün istiyoruz. Şunu bilmenizi isteriz ki çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini korumak bizim için çok önemli... Ve biz SOB şirketi olarak bu ürünü sadece  sizin için hazırladık. Gelip denemenizi isteriz!" 

 

Yazan: Mark Bartlett, Çeviren: Okan Başar Bahar, Yöneten: Çağ Çalışkur,Dekor-Işık:Taciser Sevinç, Kostüm: Can Remzi Ergen, Fotoğraf: Muhsin Akgün, Casting: İbrahim Çiçek, Video: Erkan Kurtuluş-Olgu Baran Kubilay, Proje Ekibi: Mehmet Ali Tunç, Nazmi Akyüz, Yağmur Başkurt, Oyuncular: Dolunay Soysert ve Aslı Enver. Oyun 8, 9, 15, 16, 21,  22, 28, 29 Nisan tarihlerinde izlenebilir.

 

Zühtüpaşa Mh.Şefik Bey Sk, No:17Kadıköy

atolyecraft.com  - 0216. 345 05 18

 

 

 

 

“İstenmeyen”, Gezi olayları sürecinde yer alıyor. Mısırlı bir pilot ve Batılı referanslarla yetişmiş bir Türk kadını, değişen politik koşullarda aşkı sürdürmenin yollarını arıyorlar. Oyun, Tahrir Meydanı olaylarından sonra çiftin bebeklerini ve hayatlarını korumak için, Kahire'den İstanbul'a gelerek, kadının ailesinin evinde geçici bir süre için kaldıkları dönemde geçiyor. Kültürlerarası önyargılar, aşk yoluyla bir uyuma dönüştürülmüşken kadının uzun süre önce evi terk eden erkek kardeşinin dönüşüyle dengeler değişiyor. Bu iki erkek arasında kalan kadın, bir kimlik sorgulamasına mecbur kalıyor.  Kültürel çatışmaların yanı sıra aile ve politika kavramlarına da eğilen  oyun Mart başında Offene Welt Festivali için Almanya'daydı.  Mayıs'ta da New York'ta Phoenix Theatre Ensemble'da okuma tiyatrosu olarak seyirciyle buluşacak. Haziran'da ise Theatre de la Ville'in organize ettiği Chantiers d'Europe kapsamında Paris'e davetli. Nisan ayı boyunca İstanbul’da temsillerine devam edecek. 

 

Yazan: Ceren Ercan - Gülce Uğurlu, Yöneten: Ceren Ercan, Dramaturg: Öznur Derin Onur,

Sahne Tasarımı: Aslı Ersüzer, Hareket Düzeni: Aslı Bostancı, Işık Tasarımı: Ayşe Ayter, Müzik: Cankat Özden, Afiş Tasarımı: Ethem Onur Bilgiç,  Oyuncular: Bedir Bedir, Deniz Celiloğlu, Gülce Uğurlu.

. 

3 Nisan: Sahne Pulcherie: Taksim:  Gişe:((0537) 306 22 98 –( 0507) 538 01 48

6 Nisan: Moda Sahnesi- Bahariye Caddesi, Kadıköy -  (0216) 330 58 00 

13 ve 20 Nisan - Kumbaracı 50 - Kumbaracı Yokuşu No:50, Beyoğlu -  (0212) 243 50 51

 

 

 

 

Mehmet Esen'in yazıp yönettiği ve Ekinsu Kartal'la birlikte oynadığı tiyatro oyunu “AŞK HAYATTAN BÜYÜK” KarmaDrama'da izleyiciyle buluşuyor. Oyun KarmaDrama’nın Derici Zeynel sokak No: 8/A Söğütlüçeşme – KADIKÖY adresindeki salonunda 4, 11, 18 ve 25 Nisan Cumartesi günleri saat 20.00’de sahneleniyor.

 

 

 

 

SALT ve Red Bull Music Academy iş birliğiyle düzenlenen bu seri kapsamında, Nisan’da ki Çarşamba akşamı, sesin farklı katmanlarında gezinen dört performans gerçekleştirilecek.  “Seslerarası” performansları elektronik ortamda işlenen sesler, gündelik hayattan “gürültüler” ve sessizlik kavramını yeniden yorumlayacak; dinleyicileri farklı duyma ve duyurma biçimlerine davet edecek. 8 Nisan’da Görkem Han Jr. ve Seretan, 22 Nisan’da Barkın Engin & Tuna Pase  ve Meczup sahne alacak.

 

 

 

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin gösterileri ve  kbso oda müziği konserleri Nisan ayında zengin bir programla gerçekleşiyor. 12 Nisan’da Genç Besteciler Şenliği, 20 Nisan’da konuk sanatçılar Aleksey Igudesman, Hyung-ki Joo’nun katılımıyla Borusan Quartet 10. Yıl Konseri yer alıyor. 24 Nisan’da Fransız Besteciler Konseri var.

 

 

1 ve 4 Nisan tarihlerinde Leo Delibes’in “Sylvia” balesi Nüket Sevgen’in rejisiyle sunulacak.    Sylvia rolünde Deniz Kılınç/ Melike Manav, Aminta rolünde Olcay Tunçeli / Melih Mertel, Diana rolünde, Ebru Cansız/ Ebru Mıhçıoğlu  Eros rolünde, Melih Mertel/ Deniz Özaydın ve Orion rolünde Erhan Güzel/ M. Nuri Arkan/Ömer Erenler  rol alıyor.

 

 

Adolphe Adam’ın bestelediği “Giselle” balesinin, koreografisi Jean Coralli , Jules Perrot , Marius Petipa, rejisi Anatolie Mihalachi imzalarını taşıyor. Orkestrayı Elşad Bagırov’un yönettiği yapıtta Müge Bayramoğlu , Deniz Kılınç , İlke Kodal, Erhan Güzel , Melih Mertel , Olcay Tunçeli, M.Nuri Arkan , Ömer Erenler , M.Kemal Onur Tunay,  Tunca Bakan , Bahadır Ovacıklı rol alıyor. “Giselle” 7, 8, 10, 11 Nisan’da sergileniyor.

 

 

18, 21, 22 Nisan tarihlerinde yönetmenliğini A.Yekta Kara’nın yaptığı Verdi’nin “Traviata” operası, Borislav  Ivanov ve  Zdravko Lazarov’un şefliğindeki orkestra ile solistler Evren Ekşioğlu , Gülbin Günay , M.Otilia Radulescu İpek, Bülent Külekçi, Hüseyin Likos, Önay Günay , Murat Güney , Sedat Öztoprak, Tuğba Koç , Arzu Yüceer, Reha Gün , Çağrı Köktekin, Caner Akgün , Alper Göçeri, Gökçe Şenyüz, Noyan Coşgun , Barbaros Taştan, Arzu Semerci , Yeliz Çelikkol, Zafer Çiftçi tarafından yorumlanıyor.

 

 

10 Nisan-20 Haziran arasında da sahnelenmiş eserlerden fotoğraflarla “Opera ve Bale’de Türk Bestecileri Sergisi” açılacak.

 

 

 

 

Nil Köken’in, “Gölgenin Fısıltısı” adlı kişisel resim sergisi 3-22 Nisan’da A Salonu’nda.

 

 

Hatice Berrak Çiçe’nin "Büyülü Düşler" adlı sergisi 3 – 22 Nisan’da B Salonu’nda.

 

 

Özden Yarımca’nın "Hükümsüz" adlı kişisel resim sergisi, 3 – 22 Nisan’da C Salonu’nda.

 

0312 438 86 70