Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Kel Şarkıcı saçını hâlâ aynı biçimde tarıyor

Kel Şarkıcı saçını hâlâ aynı biçimde tarıyor

20 Aralık 2019 - 08:12 | “Kel Şarkıcı”, ArtNiyet topluluğun modern klasikler projesinin ilk yapımı.
Yazıldığı günden bu yana gündemden düşmeyen oyun “Kel Şarkıcı” yeni yapımlarında çarpıcı deneysel yorumları aktarıyor.

KEL ŞARKICI- Yazan: Eugène Ionesco, Yöneten: Kerem Kurdoğlu, Tasarım Danışmanı: Naz Erayda, Dekor-Kostüm tasarımı: Maya Kurdoğlu,Işık tasarımı: Levent Soy, Koreografi: Zeynep Günsür,Müzik-Ses tasarımı: Çağdaş Yarman, Dramaturji: Şevki Evrendilek, Yönetmen Yardımcıları: Buse Soysal, Elifnaz Girgin, Oynayanlar: Aslıhan Eraltan, Aydın Soysal, Aygen Tezcan, Aykut Altın, Hasan Uzma, Özden Dilek Karakışla.

 

1980’li yıllarda Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda (BÜO) tiyatro yapmış "gençler" yeniden bir araya gelerek ArtNiyettopluluğunu oluşturdular. Bu kez eskiden olduğu gibi yine "iyi tiyatro" yapmayı, onun da ötesinde bir misyon daha üstlenerek yeni nesillerle tiyatronun modern klasiklerini tanıştırmayı amaçlıyorlar. ArtNiyet’in ilk yapımı “Kel Şarkıcı” şimdi sahnede.

 

Oyunun Öyküsü

Romanya asıllı Fransız yazar Eugène Ionesco’nun “Kel Şarkıcı” (La Cantatrice chauve) oyunu, anti-tiyatro ya da absürt tiyatro akımının ilk örneğidir. İlk kez 1950’de sahnelenen ve yazarın 1957’de yeniden elden geçirdiği oyunun ilginç bir hareket noktası var.

 

                                                                     Mr. ve Mrs.Smith
 
 

Ionesco 40 yaşındayken İngilizce öğrenmeye karar veriyor ve yeni başlayanlar için yazılmış, her ülkede kullanılan İngilizce kitabını alıyor. Hani hepimizin bildiği, Smith ve Martin ailelerinin gündelik yaşamlarından örnek vererek gramer öğreten kitap.

 

Ionesco İngilizce öğrenmeye çalışırken, bir yandan da bir haftanın yedi gün içerdiği, zeminin aşağıda, tavanın yukarıda olduğu gibi zaten bildiği, ama üzerinde ciddi olarak durmadığı bir takım yadsınamayacak gerçekleri fark ediyor. Dersler ilerledikçe Mrs.Smith’in kocasına Smith soyadı taşıyan üç çocukları olduğunu, Londra yakınlarında yaşadıklarını söylediğini görüyor. Ve işin gerisini şöyle anlatıyor: “Kitapta yazılanlar gözlerimin önünde bir değişim geçirmeye başladı. Gramer kitabındaki başlangıçta anlam ifade eden klişe cümleler ve aktarılan gerçekler, yapay-klişelere ve yapay-gerçeklere dönüştüler ve karikatürleştiler, sonunda dil dağılarak sözcük parçalarından ibaret kaldı.”

 

                          Ailelerin buluştuğu toplantıya itfaiye şefi de katılıyor.
 
 

Ionesco bu deneyimi oyununda uygulayarak, tamamen tesadüflerin egemen olduğu evrende çağdaş insanın varoluşunun anlamsızlığını ve kişiler arasındaki iletişimsizliği dile getiren yeni bir anarşik komedi türü yarattı.  Bu, Ionesco’nun “hayal edilen gerçek, gerçekçi tiyatrodan çok daha ilginçtir görüşünü de destekliyordu. Başlangıçta farklı eleştiriler alan, tartışmalara yol açan oyun, absürt tiyatronun başyapıtı olarak günümüzde modern klasikler içinde yer alıyor.

 

                Martin ailesi ve Smith ailesinin hizmetçisi Mary
 
 

Oyun ve Yorumu

Şimdilerde sosyal medya sayesinde bir yazarın yeni yapıtını neredeyse gözünde bir kıvılcım parıltısı halindeyken haber alabiliyoruz. 62 yıl önce, yani 1957’de böyle bir iletişim olanağı yoktu ve benim “Kel Şarkıcı”dan ancak ilk oynanışından 7 yıl sonra haberim oldu. Belki Ionesco’nun aynı yıl oyunu yeniden elden geçirmesi de bu tanışıklığın kapısını aralamıştır. Sermet Çağan, Güner Sümer, Bekir Çiftçi, 1957’de Ankara’da Sahne Z’yi kurdular. Tuna Caddesi’ndeki Yeni Sahne’de iki tek perdelik oyunla kısa ömürlerinin (hem tiyatronun hem kurucularının ömürleri) ilk yapımı olarak iki tek-perdelik oyun sahnelediler: Ionesco’nun “Kel Şarkıcı”sı ve Saroyan’ın “Merhaba Dışardaki” adlı oyunu. Bu yapımın özelliği, Türkiye’de sahnelenen ilk Ionesco yapıtı olmasıydı. O yapımda kullanan çevirinin “Aman ne garip! Hem de ne tuhaf tesadüf!” cümlesi dilimize pelesenk oldu; tiyatro kapandıktan sonra da ne zaman bir iletişimsizlik sorunuyla karşılaşsak dilimizden düşmedi yıllarca.

 

O günden bugüne profesyonel ve amatör gruplardan birçok “Kel Şarkıcı” izledim. Hepsi de Ionesco metninin yeni yorumlara kapı açan yapısından yararlanan çalışmalar sahnelediler. Son olarak da ArtNiyet’in yorumunu izledim.

 

Çoğumuzun bildiği gibi oyun “tipik bir İngiliz evi” dekorunda oynanır. Koltukları, masaları, sehpaları ve oyuncuların kostümleri son derece gerçekçi ve sahicidir. Oyunun mizahı biraz da bu gerçekçi görüntüyle oyun diyaloglarının çelişkisinden doğar. ArtNiyet, bu noktada bir adım daha atıp dekoru ve kostümleri de soyutlayarak, absürt özelliği ikiye katlamış. Orada olduğu varsayılan oturma odasının ve evin döşeniş tarzını, görünümünü  Mrs. Smith anlatıyor bize. Yönetmen Kerem Kurdoğlu, tasarım danışmanı da Naz Erayda olunca, böyle bir yaklaşım hiç de şaşırtıcı değil.  ArtNiyet “gençlerinin” gerçekten genç olan dekor-kostüm tasarımcısı Maya Kurdoğlu ise, bu yaklaşıma alabildiğine minimalist bir sahne düzeniyle katkıda bulunmuş. Smith ailesinin evini ve genelde oyun alanını, ışıklı bir bordür çevreliyor. Levent Soy’un ışık düzeniyle oyun boyunca renk değiştiren fon perdesinin tepesine iliştirilmiş yine ışıklı bir çember, oyunun olmazsa olmazı duvar saatini oluşturuyor.

                                        ArtNiyet’in her dem gençleri.
 
 
 

Maya Kurdoğlu’nun çizdiği kostümler ise İngiliz ciddiyetine epey uzak düşen pijamalar. Bu çifte soyut İngiliz evi, oyuna çifte kaymak katıyor. Şevki Evrendilek’in dramaturgisini, Çağdaş Yarman’ın müzik ve ses tasarımını da bu katmerli kaymağın tatları arasında saymamız gerek. Zeynep Günsür’ün koreografisinde, oyuncuların hareketlerini de soyutlayarak bir tür kukla, ya da robot hareketine dönüştüren düzen ise, her oyun karakterinin birbirine ve kendine yabancılaşmasını, kişiler arasındaki iletişimsizliği çarpıcı bir biçimde yansıtıyor.

 

Yıllar sonra bir araya gelip yeniden tiyatro heyecanını yaşayan oyuncular ekibi, gerçekten oyunun keyfini çıkarıyor. Mrs. ve Mr. Smith’i canlandıran Aygen Tezcan ve Hasan Uzma ile Mrs. ve Mr. Martin rollerinde Aslıhan Eraltan ve Aydın Soysal, itfaiye şefini oynayan Aykut Altın ve hizmetçi Mary’de Özden Dilek Karakışla,  iş insanları olarak yürüttükleri başarılı çalışmalarının şapkalarını çıkarıp oyuncu şapkası giydiklerinde de aynı başarıyı sürdürüyorlar.

 

ArtNiyet’in 2019 yapımı “Kel Şarkıcı”sı, dünyanın değişiyor gibi görünse de pek değişmeyen düzeninde Ionesco’nun hep çağdaş kaldığını ve başka uğraşları, başka öğrenimleri olsa da gerçekten tiyatro yapmak istedikleri için tiyatroyu seçenlerin doğru ve olumlu yapımlara imza attığını bir kez daha kanıtlıyor.

 

62 yıl sonra “Kel Şarkıcı” saçını hâlâ aynı biçimde tarıyor ve seyredenlere de çok iyi geliyor. Kaçırmamanız için St.Pulchérie’deki oyun günlerini takip etmenizi öneriyorum.