İktidar hırsı, coğrafi egemenlik, zenginleşme, yok etme. Amacı ne olursa olsun tarihe çentik atmış büyük olayların başlıkları içinde bir tek satıra sığıştırılmış milyonlarca insan hikâyesi mevcut. 

 

Zeytin çekirdeği; o insanlardan birinin, Sekine’nin ve ailesinin öyküsü. Akranlarının ve aynı kâbusu yaşamış birçok çocuğun öyküsüne benzeyen tarafları da var, “böyle olsaydı ne olurdu?” diye kurgulanan yerleri de… Meyvesi yendikten sonra toprağa atılıp yok sayılmış çekirdeklerin gün gelip bir ağaç olarak karşımıza çıkabileceğini hatırlatıyor.

 

Yazan ve yöneten: Nurcan Kara, Dekor ve Kostüm tasarım: KarmaDrama, Ses ve ışık: A. Togay Kılıçoğlu, Oynayanlar: Gülsüm Soydan, Nalan Gıdak Doğan, Melek Tanker

 

Mart ayında her Cuma 20.00’de KarmaDrama’nın Kadıköy’deki kendi sahnesinde.

 

 

 

 

“Siz bir yerde gölgesiz yaşamayı bilir misiniz? Gölgenizin olmadığını fark ederseniz çok korkar mısınız?”

 

Bir rüyanın içindesin şimdi... Evet sen. Sana diyorum. Gözetlediğin bir Çênadengizî. Bir gece duyduğu sesle irkilmiş Çênadengizî. Aşikar etmek istemiş sesin sahibini. Yüzmüş gelen sese doğru.Sese yaklaştıkça kaybettiği umudunu bulmuş, kıyıya vuran. Yaklaştıkça yeniden kaybetmiş. Ve yeniden bulmuş. Kıyıya vardığında tam söyleyecekken sözünü, dili dönmez olmuş. Buna dayanamamış  Çênadengizî, dilini kesip sesin sahibine vermiş. Bu bir lanet mi bir hediye mi kimse bilememiş...

 

Yazan: Ahmet Sami Özbudak, Yöneten, Sahne ve Işık Tasarım: Aslı Öngören, Oyuncular: Emre Çağrı Akbaba , Gözde Demirtaş

 

 

Sonunda stand-up yapmaya karar verdim. Verdim sayılmaz aslında verdirtildim. Sen stand-up yazsan ne güzel olur, yapsana. Kesin yapmalısın diye diye varılan nokta; Bi Karışma Ya!

 

Herkesin uzmanlık alanı olan karışmak esas konumuz dedim; “ay şeyi de anlatsana, çok güzel anlatırsın sen” dedi. Bişiler anlatıcam. Ayakta, ben olarak. O gün nasıl istersem.

 

Dinlemek istersen gel. Ama karışma, rica ederim.

 

 

 

Meksika ve 40’lı yaşlarına yaklaşan Frida Kahlo. Devrim, arzular, adamlar, kadınlar ve mavi ev.

 

Yaşamı pahasına; ruhu bedeniyle lades tutuşan bir kadın. Sancıları, felçli bacağı, kırık omurgası, iltihaplı eli... 32 ameliyat, sekiz korse ve bir kadın. Aklını, ruhunu ve yaşamını verdiği yirmi beş yıllık dostu, idolü ve sevgilisi ressam Diego.Boyalar, ağrı kesiciler, fırçalar, röntgenler, sinir hapları, mektuplar, virgüller ve çok fazla acı. Ya da yalnızca aşk.

 

Yazan-Yöneten: Emre Özerden, Oynayan: Özge Özel, Cansu Saka, Emre Akarsu, Emre Özerden.

 

 

Diyarbakır 5 No’lu cezaevi vahşeti üzerine bir deneme... Bir vahşet anlatısı.

 

“Disko” (Disiplin koğuşu), Türkiye’de bilindiği üzere askeri bir işkencehanedir. “5No’lu” ise bu işkencehanenin bir halka karşı soykırım düzeyinde deneme tahtasıdır.

 

Yazan: Mîrza Metîn, Yöneten: Berfîn Zenderlîoğlu, Sahne Tasarım: Metîn Çelik, Işık Tasarım: Alev Topal, Mûzîk: Nizamettin Ariç, Oynayan: Mîrza Metîn.

 

 

Merheba, Galisya’lı yazar Sèchu Sende’nin “Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim” adlı kitabındaki “Pusula İğnesi” ve “Galisyanca Konuşmaya Başlamak İçin Pratik Bilgiler” adlı öykülerinden Fatma Onat'ın yaptığı serbest bir uyarlamadır.

 

Proje: Mîrza Metîn, Tasarlayan-Yöneten: Mehmet Atak, Oyunlaştıran: Fatma Onat, Dili Kesilen Kadının Monologları: Aslı Erdoğan, Dramaturjî: Sevin Okyay & Çetin Ok & Gülsüm Ekinci, Müzik: Ahmet Aslan & Şirin Pancaroğlu, Hareket Tasarımı: Can Bora, Işık Tasarımı: Mîrza Metîn, Dekor Tasarım: Marta Montevecchi, Kostüm Tasarım: Hilal Polat, Makyaj Tasarımı: Suzan Kardeş, Video Tasarım: Adar Bozbay,Sahne Arkası Oyuncuları: Sadin Yeşiltaş & Felat Erkozan & Yazı Köz/Arda Uğurlu & Çetin Ok, Oyuncular: Nagihan Gürkan & Rıdvan Erdem Kaynarca & Burcu Eken, Kürtçe Ses Oyuncusu: Berfîn Zenderlioğlu, Galîsyanca Ses Oyuncusu: Alicia Beatriz López Gallego.

 

 

Tozlu bir sirk çadırı. 2 kişilik renkli bir kumpanya. Ermiş Jan Dark'ın kahramanlık serüveni. Circus D'arc'ta hepsi bir arada. Circus d'Arc'ta Jan Dark'ın hikayesine şahit olacaksınız! Karşınızda pek şakacı, bir o kadar da cesur bir kumpanya göreceksiniz. Aman ha... Sirk numaralarımız gözlerinizi kamaştırırken Jan Dark'ı unutmayınız!!

 

Proje: Kadro pa, Bernard Shaw'ın eserinden,Tasarım¬Uygulama: Didem Kırış, Simge Günsan, Koreograf: Özgür Kavurmacıoğlu.

 

 

Erdal Baran Şahin tarafından kaleme alınan metin, Arthur Rimbaud 'un bir mektubunda yer verdiği "Ben Bir Başkasıdır" tümcesine odaklanarak yeni bir oyun kuruyor. Ekip, seyircisiyle birlikte bir oyun kurma çabasını daha önceki oyunlarında olduğu gibi bu oyunda da sürdürüyor.

 

Yazan & yöneten: Erdal Baran Şahin, Müzik: Cem Ulu, Oyuncular:  Şirin Öten – Serdar Solkun.

 

 

 

" Temsiline soyunduğumuz ağır bir mesele en beklenmedik anda gündelik hayatımıza sızarsa ne olur? Gözümüzün önünde her gün öldürülen, yaralanan, sakat bırakılan, taciz edilen, hakarete uğrayan onca kadının varlığıyla ilişkimiz bir tanıklığın ötesine geçtiğinde bu durumla nasıl başa çıkabiliriz?

 

"Othello! Bir İntikam Provası" kendine, oyuncuya ve seyircisine bunu soruyor. Yanıtı oynamadan ve seyr'eylemeden bilmek olanaksız. Demek hem oynamak, hem seyr'eylemek gerekiyor."

Yazan ve Yöneten: Beliz Güçbilmez, Işık: Umut Eser, Oynayanlar: Özgün Çakar, İlkay Kayku.

 

 

Tekrar tekrar yazılan hikayeler. İnsan bu kadar unutabilir mi? Bu mümkün mü? Bedreddin’in ve Börklüce Mustafa’nın hikayesi. Emin olunamayan bir tarih, emin olmaya pek de ihtiyaç duymayan anlatıcılar.

 

Derleyen-Yazan:Timis Oyuncuları, Yöneten: Selçuk Mert, Oyuncular: Canan Kardeş, Muhammed S. Özçelik, Ozan Fırat, Müzik Kadrosu: Bihter Denizci, Burcugül Kaya, Esmani Kılıç, İsmail Cem Kaba, Merve Giray.

 

 

Federico Garcia Lorca'nın Bernarda Alba'nın Evi oyununu, anneanne Maria Josefa'yı merkeze alarak, bir anlatıya dönüştüren oyunda bir erkek oyuncu, beş farklı kadını canlandırıyor. Oyun, Queer kavramına Lorca'nın kadınları üzerinden bakıyor. Oyuncu; bedenine, Bernarda ve kızlarını çağırarak, "Kadın rolü, erkek rolü yoktur! Rol vardır" fikrini sahnede görünür kılıyor. 

 

Maria Josefa, Franco faşizminin karanlığını, penceresinden yel girmesi bile yasaklanmış bir evde hikayeleştiren Lorca'dan sözü alarak, zorbaya karşı bir şenlik çağrısı yapıyor. Yaşam, tüm davetkarlığıyla her yerde kaynayıp dururken, zorbanın onun çevresine geçirmeye çalıştığı yasaklar çemberi işe yarar mı?

 

Yazan: Federico Garcia Lorca, Uyarlayan-yeniden yazan: Pelin Temur, Yöneten ve oynayan: Ahmet Melih Yılmaz.

 

 

Sistem masalları keşfetti ve masallar değişti. Bir varmış bir yokmuş. Yaşam böyle tarif edilirdi masallarda. Cümleyi ardarda iki sahne olarak değil, eş zamanda bir meydana geliş, bir döngüsellik, iç içe çemberler olarak anlamak daha iyidir. Shakespeare sadece bu masalı keşfetti ve yetişkinlerin masallarını anlattı... Hamlet sadece bir araçtı, tıpkı diğer karakterler gibi.

 

Eylemler ve eylemsizlikler süregelen yaşamlarımızı ne kadar etkiliyor? Değişen dünya hikayelerimizi ne kadar değiştirdi? ''Olmak'' kavramı bizim alanlarımızı nasıl etkiliyor? Kimliklerimiz dışında 'biz' kimiz?

 

Yazan-Yöneten: Neslihan Çakıner, Müzik: Cemre Kabaş, Koreografi: Neşe Ceren Aktay, Sahne /kostüm tasarım: Aycan Arık, Işık tasarım: Muhammet Topraktepe, Oyuncular: Cansu Gültekin, Neslihan Çakıner.

 

 

"Sonra günün birinde bakarsınız ki, bu çılgınlık kendi sınırlarını aşıp sizin mahallenize girivermiş."

Yazan: Ariel Dorfman, Yöneten: Ersin Umut Güler, Müzik: Ulaş Bayır, Işık Tasarımı: Alev Topal, Ses Tasarımı ve Müzik Prodüksiyonu: Tufan Dağtekin, Oynayanlar: Cenk Dost Verdi, Simge Geren, Ulaş Bayır.

 

İstiklal Cad. İmam Adnan- Nane Sk. N.5 K.2 -BEYOĞLU

 

 

 

 

nedir? Disiplinlerarası sanat topluluğu ba-‘nın sahnelediği oyun

 

hikâye Alışılagelmiş tiyatronun aksine bir öyküye odaklanmak yerine seyirci için kendi fotoğrafını ve kendi öyküsünü oluşturabileceği boş bir alan açmayı hedefliyor. Art arda kurulup bozulan anlar seyirciyi bir imge ormanında dolaşmaya davet ediyor. Tiyatro sahnesinde, seyircisiyle birlikte herhangi bir fotoğrafın çekileceği anı arıyor.

 

nasıl? Amerikan edebiyatının en sansasyonel isimlerinden Gertrude Stein’ın “Ne Oldu” adlı oyunundan ve “Picasso’nun Portresi” adlı metninden yola çıkan avangard bir oyun.

 

ekip Ferdi Çetin (çeviri ve dramaturji), Yusef Demirkol (konsept ve yönetmen), Burcu Halaçoğlu (oyuncu), Tom Soloveitzik, Korhan Erel, Kevin Davis (müzik), Ismayıl Hacıyev (kamera).

 

2, 9, 23, 30 Mart 2015, 20:30'da Salon İKSV'de!

 

 

 

 

 

Don Giovanni – Mozart