HAYAL-İ TEMSİL- Yazan: Ahmet Sami Özbudak, Yöneten: Yiğit Sertdemir, Dramaturg: Sinem Özlek, Müzik: Tuluğ Tırpan, Sahne ve Işık tasarımı: Cem Yılmazer, Kostüm tasarımı: Nihal Kaplangı, Efekt tasarımı: Kadir Arlı, Koreografi: Cihan Yöntem, Müzik direktörü: Hüseyin Tuncel, Yönetmen yardımcıları: Ayşecan Tatari, İrem Arslan Aydın, Özgün Akaçça, Seda Fettahoğlu, Oynayanlar: Hümay Güldağ, Şebnem Köstem, Yiğit Sertdemir, Dış sesler: Zihni Göktay, Toron Karacaoğlu, Erhan Yazıcıoğlu, Engin Alkan, Hakan Arlı. 

 

Genç kuşağın başarılı oyun yazarlarından Ahmet Sami Özbudak, kendi deyimiyle zamansızlığı, bence zaman katmanlarını buluşturmayı seven bir yazar.  Bu oyunda da, farklı zamanlarda olmasa da, aynı sahneyi birbirleriyle hiç karşılaşmadan paylaşmış ve aynı inanca omuz vermiş iki büyük kadını bir araya getiriyor: Afife Jale ve Bedia Muvahhit. Afife müstebit Osmanlı rejiminin Müslüman kadınına sahneyi yasaklamasına direnen, defalarca karakolluk olup defalarca yeniden sahneye koşan, sonuçta hayata yenilse de tiyatromuzdaki devrimci atılımı belleklerden silinmeyen bir sanatçı. Bedia Muvahhit ise Mustafa Kemal ve Cumhuriyet aydınlanmasının sahneye armağan ettiği ve dile kolay 52 yıl o sahneden inmemiş bir usta sanatçı.

 

 

 

Oyunun anlatıcısı, her iki oyuncuyla da çalışmış makyör Dikran Efendi. Oyunun kurgusu da Dikran Efendi’nin hayalle hatıraları iç içe geçiren masal havasındaki anlatımından oluşuyor. Afife’nin sahneye adım attığı andan başlayarak zaptiyelerle boğuşmasından, Bican Efendi ile turnelerine, oradan Selahattin Pınar’la aşkına ve nazırların, zaptiyelerin karşısında direnmiş bu kadını dize getiren uyuşturucu bağımlılığına kadar yaşam çizgisini geriye dönüşlerle adım adım izliyoruz. Bedia’nın yaşam hikâyesi de Fransızca öğretmenliğinden Muvahhit’le tanışmasına ve sahneye çıkışına kadar olan süreçle başlayıp kulisteki odasında Afife’nin ölümünü duyduğu âna kadar devam ediyor. Her ikisini de aynı anda aynı sahnede izliyoruz; kimi zaman yaşamlarının bağımsız dönemlerinde, kimi zaman o masalsı anlatımda dillerini şakırdatarak birbirleriyle ve kendi kendileriyle buluşmalarını, birbirlerinden güç almalarını seyrediyoruz.

 

Yönetmen Yiğit Sertdemir, oyundaki sekiz erkek karakterini tek oyuncuya oynatmayı seçmiş. Böylece oyunun akışını kolaylaştırırken, dramatik olaylar silsilesini göstermeci yaklaşımla sahneleyerek oyunu melodram tehlikesinden korumayı da sağlıyor. Sertdemir, iki oyuncunun sırtına attığı aynı yün şalla,  ikisine de giydirdiği aynı kırmızı ayakkabılarla, ölüm sahnesini canlandıran tek bir battaniye hareketiyle ayrıntıları oya gibi işliyor. Titiz yorumculuğuyla yalınlaşarak derinleşmeyi başarıyla çözümlüyor.

 

Afife Jale ve Bedia Muvahhit, oyunun kurgusunda bir tahterevallinin iki ucunda yer alıyor. Tahterevalli oyunu için ille de iki kişi gerekir. Biri yükselirken diğeri aşağı inecek, ardından ikincisi yukarı çıkacak, öteki aşağı yönelecek ki, mekanizma işlesin. Afife’de Şebnem Köstem, Bedia’da Hümay Güldağ, siluetlerle vurgulanan benzer vücut yapılarından tutkuyu haykıran coşkularına kadar o dengeli beraberliği başarıyla hayata geçiriyorlar. Ve hiç aksamadan tahterevallinin bir ucu iniyor, diğer ucu kalkıyor. Şebnem Köstem’i ve Hümay Güldağ’ı bu kusursuz dengeyi gerçekleştiren oyunculukları için kutluyorum. Başta Dikran Efendi olmak üzere sekiz erkeği canlandıran Yiğit Sertdemir, yazarlık ve yönetmenlikte olduğu gibi oyunculukta da ustalık çizgisini aştığını kanıtlıyor. Şamatasız ve kusursuz bir yapım olan “Hayal-i Temsil”, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir oyun.

 

İletişim: 0212.455 39 25

 

 

 

 

 

“Madem buradayız, bari bir şeyler yapalım” sloganıyla sunulan oyunu tasarlayan ve yönetin Fehmi Karaarslan. Tek perdelik oyunda Düzgün Aslan, Volkan Çıkıntoğlu, Uğur Cem Lalek, Hüseyin Urcan ve Derya Yıldırım rol alıyor.

 

 

 

Christine Sohn’un yazıp yönettiği “Timsahlar”,  bir adayı bekleyen iki nöbetçinin ilk istilacıları ile karşılaşmalarını konu alıyor. Ve "Kim İstilacı?" sorusu çıkıyor ortaya. Oyunda Defne Şener Günay, Fehmi Karaarslan ve Nihat İleri oynuyor. 

 

Bisahne iletişim  0212 244 02 47 / 0532 262 49 29

Tomtom Mah. Camcı Fevzi Sok. 34/A Beyoğlu

 

 

 

 

 

 

Martovsky adında bir genç, tecavüz suçundan ölüm cezasına çarptırılır ve hikâye başlar… 

Suç nedir? Ceza nedir? Adalet nedir? Tüm bunların nesnesi ya da öznesi olan ‘insan’ nedir?

 

‘’Kanunlar ülkelere göre değişir, fakat insan karakteri her yerde insan karakteridir.’’ der Peter Ustinov. Belki de bu yüzden tutunamayacağımız bir konuyla karşı karşıya bırakır bizi…

 

Yazan: Peter Ustinov, Çeviren: Nevin Kayabal, Ahmet Güngör Ençer, Yöneten: Cevdet Arıcılar, Oyuncular: Nışan Şirinyan, Cevdet Arıcılar, M. Tolga Pancaroğlu, Ahenk Demir, Seda Yıldız, Kaya Akarsu, Tunç Günbay, Emine Şule Gezgöç, Kuvvet Yurdakul, Ali Fuat Çimen, Zuhal Acar, Burçak Arslan, Seda Oğuz, Ruhsan Ankay, Simge Konrat, Hüseyin Sevimli, Barış Arıcılar, Gökhan Irmak, Sertaç Teker, Burçin Özdemir, Ali Osman Çalışkan.

 

 

1992 Yugoslavyası… Savaş her yerde… Bosna Hersek bağımsızlığını ilan etmiş… Saraybosna kuşatma altında… Bu dönemi yaşamakta olan Ziriç ailesinin hikayesini, evin büyük oğlu Alaaddin, aklında kalan anılarıyla anlatırken bizde yaşananları yakından izleme fırsatı buluyoruz… Eğer Bu Bir Film Olsaydı… Nasıl bir kurgu yapardı kimbilir…

 

Yazan: Almir İmsireviç, Çeviren: Bilge Emin,  Yöneten: Bilge Emin, Oyuncular: Burak Şentürk, Mine Tüfekçioğlu, Burak Altay, Gönen Aykaç, Barış Bağcı, Berk Sezenler, Emre Yeşilöz.

 

 

 

Bir Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın kafasına anayasa fırlatırsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden dönmüş bir üniversite mezunu olarak iş aramaya başlasanız nasıl bir sürecin içinde bulurdunuz kendinizi? Güzide memleketimizin insan kaynakları uzmanlarının “modern metotlarla” hazırladığı başvuru-eleme-cevap bekleme badirelerini aşmaya çalışmak bir yandan, eşe dosta, aileye karşı işsiz konumunda olmak öte yandan, kendi başvuru kriterlerinizi tabana vurdurmak ters kroşeden gelirken nasıl olur da sağlıklı, ilkeli, tuttuğunu koparan bir vatan evladı olarak kalırsınız? Ya da kalabilir misiniz?

 

Yazan: Ali Cüneyd Kılcıoğlu, Yöneten: Elif Erdal, Oyuncu: Berkay Tulumbacı.

 

 

 

1922 yılı İzmir’inde, “Amane” kahvelerinde şarkı söyleyen Eleni ile sokaklarda yaşayan Lena’nın hayatları kesişir. İki kadın savaşın kaosunda, ‘gitmekle kalmanın’ sanrıları arasında kendi yazgılarına sürüklenir. Toprağından sökülüp atılanların kültürüne, müziğine ve trajedisine farklı bir bakış…

 

Yazan: Funda Özşener Yöneten: Metin Belgin Oyuncular: Yeşim Gül, Ebru Aytürk Evren.

 

 

 

Güzeller güzeli Hint prensesi Purnima, Wenteka dağlarının ardındaki Indra nehrinin suyundan içerek sonsuz güzelliğe kavuşulabileceğini öğrenir. Hemen yollara düşer ve sırlarla dolu ormandan geçerek Indra'ya ulaşmaya çalışır. Bu yolculuk sırasında bir sürü hayvan dostu olur, onlardan bir sürü ibret hikâyesi dinler ve sonunda Indra nehrine ulaşır. Bakalım Purnima sonsuz güzelliğe kavuşabilecek mi?

 

Yazan: Günay Ertekin - Handan Ergiydiren Doğan, Yöneten: Handan Ergiydiren Doğan, Oyuncular: Selda Özler, Aybüke Eryiğit, Barış Tuğsan Gür, Selvin Konuk, Muzaffer Demirel, Huri Gonca Gümüşayak, Begüm Mısırlı, Sezen Ünal.

 

 

 

İnsanlar bilinçsizce davranıp doğanın dengesini bozduğundan beri ne çok fazla açan çiçek ne de baharı müjdeleyen kuşların cıvıltısı kaldı. Bu oyun çocukların eskisi gibi sokakta oynamadığı, arkadaşlık kurmakta zorlandığı zamanlarda, başkasına iyilik yapmanın mutluluğunu hatırlatmak istiyor. Yazan: Kerem Gökçer Yöneten: Duygu Gökhan Oyuncular: Gülin Sezen Aray, Ayça Zeynep Genç, Umut Külen, Gökhan Doğrusoy, Reyhan Kaçmaz, Metin Avcı, Damla Kaya, Deniz Çakır, Özlem Karataş, Veysi Sivrikaya, Fatih Zenginoğlu.

 

(212) 293 61 61

 

 

 

 

Yaşayanlar olarak zorbaların, zincirin, baskının ve dayatılan kimliklerin ağır yükünün altındaki bu dünyada nefes alıyoruz. Gözümüzü açtığımız andan itibaren toplumun üstümüze yıktığı mı, yoksa bizim korunmak için devirip, altında kaldığımız bir kimlik midir bu bilinmez.   Tarih boyunca süre gelen bu sistemin bir yıkım olduğunu gören ve aktaran Pınar Selek'in araştırmasından yola çıkarak, sistemin tavanı yüksek, yatakları dar koğuşlarında olup bitenlere eğiliyoruz.

 

Yazan: Pınar Selek, Uyarlayan ve Yöneten: Orçun Ucal, Işık-Efekt: Serhat Dal, Dekor  tasarım: Alesta, Kostüm Tasarım ve Uygulama: Fatma Çıtakoğlu Nixon, Oyuncular: 

Nevra Ayşem Savaşçı, Eser Cebecioğlu, Oğuz Gülen, Mehmet Şerif Tozlu.

 

İletişim: Gülhan Kadim / 0532. 255 55 80

 

 

 

 

 

Aynı evde bir gökbilimci, bir astrofizikçi, biyolog, psikiyatr, jeolog ve bir ev hanımı buluşursa ne olur? Yanıtını CEF Tiyatro’nun, Profİlo Kültür Merkezi’nde başlayan yeni oyunu “Malulen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli” veriyor: Facialı komedi! Aynı evde bilim adına yapılan deneyler, sadece güneş tutulmasını izlemek için yapılan tatil planları, tüm bilimcilerin aynı satranç tahtası üzerinde buluşmaları ve dahası; “Malulen Emekli Gökbilimci Hüseyin Çineli” oyununda! Tabii eğer burası gerçekten bir evse…

 

Oyunun yazarlığını ve yönetmenliğini; başarılı oyuncu, yazar ve yönetmen Kosta Kortidis üstleniyor. Oyunda İsmail İncekara, Alptekin Serdengeçti, Kosta Kortidis, Gizem Esgin ile Tuğçe Tamer bir araya geliyor. Dekor Batuhan Bozcaada'nın, ışık tasarımı Hakan Özipek'in, müzik David Arugete'in, görsel efektler Mehmet Selçuk Bilge'nin imzasını taşıyor. 

 

İletişim: Gişe-  0212. 216 40 70

 

 

 

 

 

Orhan Taylan’ın 2015 yılında gerçekleştirdiği yeni çalışmaları, Pazartesi dışında her gün 11.00-18.00 arasında  Hobi Sanat Galerisi’nde izlenebilir.

 

Valikonağı Cad. Pasaj 73, Nişantaşı

(0212) 225 23 37