Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | DasDas’ta Vahşet Tanrısı

DasDas’ta Vahşet Tanrısı

13 Aralık 2019 - 10:12 | Özenle seçilmiş oyuncu kadrosu seyirciye eğlenceli anlar yaşatıyor.
Yüzlerce kadının öldürüldüğü bu toplumda öylesine bir vahşet içinde yaşıyoruz ki, “Vahşet Tanrısı” aykırı olduğu için güldüren bir komedi olma niteliğini yitiriyor.

VAHŞET TANRISI- Yazan: Yasmina Reza, Yöneten: Celal Kadri Kınoğlu, Çeviren: Zeynep Avcı, Sahne-Işık tasarımı: Cem Yılmazer, Kostüm tasarımı: Eylül Gürcan, Asistan: Onur Tanyeri, Hazal Arduç, Oynayanlar: Binnur Kaya, Güven Kıraç, Tilbe Saran, Levent Ülgen.

 

Yasmina Reza’nın yurt dışında da, ülkemizde de çeşitli topluluklar tarafından sahnelenen  “Vahşet Tanrısı” adlı oyunu, “Hayal ettiğimiz kişiler olamadık... Mutluluk taklidi yapan, özlemini duyduğumuz anne babalar olmaktan uzak yalnızlarız. Ve bizi anlatan bu oyun müthiş komik öyle mi? Evet,” sözleriyle sunuluyor.  Oyun Paris’te aydın bir ailenin evinde geçiyor. Aklı başında görünen bir karı koca, yine aklı başında görünen bir başka çifti ağırlıyor. Sıradan bir buluşma değil bu. Ev sahibi ailenin 10 yaşlarındaki oğlu, konuk ailenin aynı yaşlardaki oğlu olan okul arkadaşından dayak yemiş, dişi kırılmış. İki aile bu tatsız olayı aralarında görüşüp anlaşarak tatlıya bağlamak üzere bir araya geliyor.

 

Başlangıçta kibarlık gırla gidiyor, ama zaman ilerleyip konuşmalar hararetlenince işi tatlıya bağlamak için buluşanların uygar görünümü altında gizlenen sinsi vahşet kendini gösteriyor. Ev sahipleri Veronique ve Michel ile konuklar Annette ve Alain birbirlerine giriyor. Onların halini görünce, çocukların dövüşmesini yadırgamamamız gerektiğini anlıyoruz. O davranış bozukluğu içindeki ailelerin yetiştirdiği çocukların davranış bozukluğuna şaşmamak gerek.

 

Şimdi düşünüyorum da, acaba 10 yıl önce daha mı sağlıklıydı bu toplum? 10 yıl önce Devlet Tiyatrosu’nda yine Celal Kadri Kınoğlu’nun yönettiği, Zerrin Tekindor, Ülkü Duru, İştar Gökseven, Zafer Algöz ekibinden izlediğimiz aynı oyunda, yazarın kurduğu ironik yapıyı daha iyi kavramış, o kara mizaha gülmüştük.

 

Bu sefer, yönetmen Celal Kadri Kınoğlu, toplumun bugünkü durumuna bakıp, artık işin ince mizaha sığmayacağını gördüğü için olsa gerek, güldürüyü abartılı oyunculuğa yüklemiş. Karşımızda yazarın dediği gibi, mutluluk taklidi yapan, özlemini duyduğumuz anne babalar olamadıkları için içten içe üzülen ve müthiş bir yalnızlık duygusu içinde boğulan insanlar yok şimdi. Onun yerine sinsice ortaya çıkması gereken vahşeti harala gürele hareketlerle aktarmaya yönlendirilmiş oyuncular var. TV dizilerinde bu tarz oyunculuğuyla öne çıkan Binnur Kaya, işi abartmaktaki ustalığını oyunda da gösteriyor. Güven Kıraç da aynı paralelde bir oyun tarzıyla yönetmenin bakış açısını başarıyla hayata geçiriyor. Tilbe Saran oyunun başındaki zarif kadının inceliklerinden sıyrılıp sinirli ev sahibesi, sinirli eş, sinirli kadın olmayı başarıyor. Oyunun başından beri cep telefonuyla kendi işlerini çözümlemeye odaklandığı için, olaya zaten Fransız kalmış olan avukatta Levent Ülgen serinkanlılığını olabildiğince koruyarak denge unsuru oluyor.

 

Yorum doğru mu, değil mi? Biraz su götürür. Oyuncular başarılı mı? Çok başarılı. Seyirci gülüp eğleniyor mu? Evet, gülüyorlar, alkışlıyorlar. Belki yazarın baştan beri amaçladığı özdeşleşmeyi duyuyor ve bir bakıma kendi hallerine gülüyorlar, ağlanacak hallerine. “Vahşet Tanrısı” bu yıl izleyiciyi çekecek oyunlardan biri.

 

***

 

Tiyatrolardan Haberler

Hiçbir tiyatronun oynamak, hiçbir seyircinin görmek istemediği oyun

 

Kapıların Dışında

 

 

 
 

Yolcu Tiyatro, tiyatro tarihinin en güçlü savaş karşıtı oyunlarından biri olan, Wolfgang Borchert'in “Kapıların Dışında” adlı eserini, dijital görüntü teknolojisini kullanarak sahneliyor. Animasyonlarla oyuncuların içe içe geçtiği ve interaktif olarak sürekli iletişim halinde olduğu sahneleme ile dijital teknoloji oyunun bir parçası olarak kullanılıyor.

 

Savaşın birey ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisinin anlatıldığı oyunda, ruhsal ve fiziksel yaralarla savaştan yurduna dönen bir askerin, döndüğünde hiçbir şeyi eskisi gibi bulamamasının hikâyesi anlatılıyor. Borchert, Nazi karşıtı görüşlerinden dolayı defalarca tutuklandı. Öykü ve şiir kitapları bulunan yazar, tek oyunu olan "Kapıların Dışında" adlı eseri, sağlığının kötüleşmesi üzerine İsviçre'de yatırıldığı bir hastanede yazdı. Borchert, "Kapıların Dışında" dünya prömiyerini yapmadan bir gün önce, 20 Kasım 1947'de, henüz 26 yaşındayken tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu ve ardında savaş karşıtı bir başyapıt bıraktı.

 

Yazan: Wolfgang Borchert, Çeviren: Behçet Necatigil, Yöneten: Ersin Umut Güler, Animasyon ve Ses Tasarımı, Post Prodüksiyon: Tufan Dağtekin, Kostüm Tasarımı: Özlem Kaya, Işık Tasarımı: Servet Ergün, Afiş-Broşür Tasarımı: Uğurcan Ataoğlu-Alametifarika, Fotoğraf: Orhan Cem Çetin, Saygın Serdaroğlu, Oyuncular: Cenk Dost Verdi, Pervin Bağdat, Burak Üzen, Emre C. Sancar, Videodaki Oyuncular  Müzeyyen Durgun, Ersin Umut Güler.  

 

* * * * * * * *

 

Neyzen

 

 

 

Türkiye’nin en büyük taşlama ustalarından  Şair Neyzen Tevfik Kolaylı’nın yaşam öyküsü, Burak Sergen’in tek kişilik performansıyla sahnede…

 

Ünlü şairin babasının sürgün edildiği Bodrum’da hayata gözlerini açışından, ney’le tanıştığı çocukluk yıllarına, baskı ve zulümlere karşı sesini yükselttiği gençlik yıllarından, dönemin tanınmış şair ve yazarlarıyla geçirdiği sürgün yıllarına kadar tüm hayatının öyküsü…Yetmiş dört yıllık ömrünü sürgün, vatan hasreti, gözaltılar, başkaldırılar, rejim değişiklikleri ve yoksullukla geçiren Neyzen Tevfik’in acı ve hiciv dolu hayatını bazen acıklı bir tebessümle bazen de tüyleriniz diken diken olarak izleyeceksiniz.

 

Yazan: Tuncer Cücenoğlu, Yöneten: Işıl Kasapoğlu, Oynayan: Burak Sergen, Prodüksiyon: Elf Yapım, Dekor&Kostüm Tasarım: Hakan Dündar, Işık Tasarım: Işıl Kasapoğlu, Müzik: Joel Simon, Dramaturg: Bilgesu Kasapoğlu.

 

* * * * * * * *

 

KarmaDrama’da Deliliğe Övgü

 

Erasmus’un canlılığını, geçerliliğini ve çekiciliğini günümüze kadar değişmeden koruyabilmiş gülmece türündeki yapıtına egemen olan iki temel görüş vardır. Birincisine göre gerçek bilgelik deliliktir.. Erasmus’un kitabından oyunlaştırdığımız eserle günümüzün delirme eşiğine gelmiş dünyasına tiyatro sahnesinden bakıyoruz. Herhangi bir zamanda, herhangi bir şehirde... Kim bilir, hakikatleri gülerek söyleyen “Delilik” belki de yanıbaşınızda bir yerlerdedir. 

 

Yazan: Erasmus, Oyunlaştıran ve Yöneten: Damla Kılıçoğlu-A.Togay Kılıçoğlu, Oynayan: A.Togay Kılıçoğlu, Işık Tasarım: Hakan Özipek, Kostüm Tasarım: KarmaDrama, Dekor Tasarım, Damla Kılıçoğlu-A. Togay Kılıçoğlu, Grafik Tasarım: A.Togay Kılıçoğlu, Fotoğraflar: Tezcan Kıldıran.

 

********

 

Devlet Tiyatrosu’nda Bir Peri Masalı: Radyum Kızları

 

 

 

 

Birinci ve ikinci dünya savaşı arasında, ABD’de orduya radyumlu saatler üreten bir fabrikadaki radyum boyama işçisi kadınların hak arama mücadelesini anlatan oyunda karakterlere Çiğdem Aygün, Deniz Danışoğlu, Merve Şeyma Zengin, Ezgi Erdilek, Refiye Genç, Ilgın Arslan, Okan Değirmenci, Tuğçe Aksum, Kerem Tanık, Ebru Terzi, Esra Balaban, Begüm Mısırlı, Oğuz Edis, Batıkan Köleoğlu ve Hasan Ali Yıldırım hayat veriyor. Yazan: Karden Kasaplar, Yöneten: Laçin Ceylan, Işık Tasarımı: Yakup Çartık, Dekor Tasarımı: Gökhan Yücesal, Kostüm Tasarımı: Dilek Kaplan, Müzik: Yıldırım Arıcı, Makyaj Tasarımı: Murat Polat, Koreografi: Tuğçe Tuna.

Etiketler: Seçkin Selvi  tiyatro