Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Büyük Genco Sana da Merhaba

Büyük Genco Sana da Merhaba

14 Şubat 2019 - 05:02
Dostlar Tiyatrosu, kuruluşunun ellinc, Genco Erkal’ın da altmışıncı sanat yıldönümünde Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nazım Hikmet ve William Shakespeare’in yapıtlarından uyarlanan “Merhaba” adlı müzikli gösteriyi sunuyor.

MERHABA- Uyarlayan, Yöneten, Oynayan: Genco Erkal, Müzik: Fazıl Say, Kurt Weill, Yiğit Özatalay, Arif Erkin,Selim Atakan, Düzenleme ve müzik yönetimi: Yiğit Özatalay, Sahne tasarımı: Cihan Aşar, Giysi: Özlem Kaya, Işık tasarımı: Hakan Özipek, Yönetmen yardımcısı: Emre Yetim, Piyano: Yiğit Özatalay, Basklarnet: Çağdaş Engin, Afiç tasarımı: Uğurcan Ataoğlu, Deniz Yükselci, Fotoğraf: Burcu Yetiş, Shakespeare çevirileri: Talat Sait Halman.

 

İlk kez geçtiğimiz eylül ayında New York’ta sergilenen “Merhaba”nın tek kişilik yolculuğunda Genco Erkal’a Benim yazarlarım dediği Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nâzım Hikmet ve William Shakespeare eşlik ediyor. Erkal bu ustaların yapıtlarından derleyip sahneye uyarladığı gösteriyle yaşadığımız karanlık günlere ve geleceğimize ışık tutuyor, umut katıyor.

 

Yıllar öncesinden seyirciye seslenen yazarlar, yıllar öncesinden dünyanın ve ülkemizin bugünkü halleri üzerine kimi zaman güldürücü, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman öfkeli, ama hep şaşmaz gözlemleriyle bizi şaşırtmayı başarıyorlar.

 

Erkal yıllar içinde bu ustaların yapıtlarını çeşitli uyarlamalarla tek tek sahnelemişti. Bu seferki derlemesiyle bir “beşi bir yerde” armağan ediyor izleyicilerine. Yazarların hepsi tanıdık. Aziz Nesin ve Can Yücel gibi birlikte yiyip içtiğimiz, birbirimizin çocuklarını kucaklayıp öptüğümüz yakınlıktaki sanatçıların yanı sıra dizeleriyle bizlerin ve dünyanın yüreğine uzanan Nazım Hikmet de, gençliğimizin en coşkulu günlerine coşku katan Bertolt Brecht de, her daim genç, her daim yeni, her daim çılgın ve âkil Shakespeare de bir o kadar yakınımız. Şiirleri şiirimiz, hikâyeleri hikâyemiz, oyunları oyunumuz, akılları yol göstericimiz olmuş.

 

Kral da olsan
 
 
 
 
 

Genco Erkal, Cihan Aşar’ın tasarladığı sahneye, Özlem Kaya’nın özenle hazırladığı stilize edilmiş bir çağdaş şaman kılığıyla geliyor. O bildiğimiz dizelerden, tanıdık sözlerden yaptığı uyarlama, yepyeni bir oyun olarak çıkıyor karşımıza. Aziz Nesin’in ünlü “Sayın bayanlar baylar, merhaba. Sayın olmayan bayanlar baylar, sizlere de merhaba”sıyla başlayan oyun Fazıl Say, Kurt Weill, Yiğit Özatalay, Arif Erkin,Selim Atakan’ın müzikleri eşliğinde ilerleyerek on altıncı yüzyıldan yirmi birinci yüzyıla kadar geçen süreçte insanoğlunun başına gelenlerin ve getirilenlerin pek de farklı olmadığını kanıtlıyor.

 

Genco Erkal, seksen yıllık özel hayatında da, altmış yıllık sahne yaşamında da ödün vermemiş, başını hep dik tutmuş, kişiliği de sanatı da dirençle örülmüş bir aydın olarak, günümüzün utanılası koşulları içinde de bilinçli ve kararlı tutumunu sürdürüyor. Usta oyunculuğunu sözünü sakınmadan, baskılardan korkmadan, çekinmeden, izleyicilerini uyararak, umutlandırarak, yüreklendirerek sergiliyor.

 

Genco çok incelikli, çok farklı bir oyun düzeni gerçekleştiriyor bu kez.

“Merhaba”nın saat 20.30’da başlayacağı belirtiliyor programlarda. Oysa oyun 20.15’te başlıyor. Genco’nun sahneye girip makyaja başladığı anda. Ama ne sen farkındasın bunun, ne de seyirciler farkında…

 

Alkışlarla merhaba.

 

 

***

 

 

 

Tiyatrolardan Haberler

 

Senaryo

 

 

 

 

 

 

"Bütün dünya izlemedikçe kim olduğun, ne yaşadığın, neden önemli olsun ki? Eğer var olmak istiyorsan kurguya dahil olmalısın, sıra dışı şeyler yaşamalı, kendi hikayene ihanet etmelisin. Hikâyenin sahiciliğinin bir önemi yok çünkü gerçek yetersizdir. Gerçek, bir cerrah titizliği ile değiştirilip, dikkat çekici bir hale getirilip, yeniden inşa edilebilir. Bize hikâyenle geldin. Ama bize bir kez geldin mi senin hikâyen artık bizim de hikâyemiz olur. Çünkü kimsenin hikâyesi tek başına kendine ait değildir”

 

Oyun günümüzde New York şehrinde geçiyor ve Anne adındaki genç kadının hayat hikâyesini bir yapım şirketinde yapımcı çift Jennifer ve Andrew'a anlatması ile başlıyor. Hikâye, Andrew ve Jennifer'ı hayli heyecanlandırıyor, Anne; içine girdiği yeni dünyaya uyum sağlamaya çalışırken, onun kontrolü dışında hikâyesi yeniden kurgulanmaya başlıyor.

 

Yazan: Martin Crimp, Çeviren: Barış Arman, Yöneten: Mehmet Birkiye, Dekor tasarımı: Cihan Aşar, Kostüm tasarımı: Ayşe Şirin Yenen, Işık tasarımı: Emir Uğurçağ, Koreograf: Can Usta, İllüstratör & Grafik Tasarımcı: Şerif Karasu, Oyuncular: Cem Özeren, Çağrı Şensoy, Güneş Sayın, İmer Özgün, Nişan Şirinyan, Salih Bademci, Tuğçe Yolcu.

 

 

***

 

 

İronik, Grotesk Ve Satirik Bir Hukuk Serüveni:

ARTIK BİR DAVAN VAR

 

 

 
 
 
 

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) bu sezon da özgün bir oyunla perde açıyor. “Artık Bir Davan Var” adaletin sarsıldığı, yasaların keyfi kararlara imkân tanıdığı bilinmeyen bir ülkede, bilinmeyen bir zamanda geçiyor. Hikâyedeki kahramanın adı da bilinmiyor. Oyunda ismi hiç geçmiyor. Fakat biz yine de ondan bahsederken Dava adlı romanın meşhur karakterinin adını kullanıyoruz: Bay K…Dava’nın yazarı Kafka’ya bir selam anlamında…

 

Bir Halkla İlişkiler ajansında çalışan Bay K. kariyerindeki en önemli marka toplantısına gidecekken, savcılık makamındakiler onun hayatını karartacak bir hikâyeyi başlatıyor. Tehlikeli ve sinir bozucu bu hukuk serüveninde ona kız kardeşi Melek eşlik ediyor. Adaletin zayıflamasıyla kirlenen bu dünyada, Melek, rengini koruyan vicdanlı bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Abisi, adalet sarayının sisli puslu koridorlarında umutsuzca yolunu bulmaya çalışırken, Melek ona farklı yollar sunuyor.  Peki, geleceği belirsiz, geçmişi karışık bu “uzak” ülkede Bay K gerçekten suçsuz mu? Belki de önemsemediği kusurlu bir hareket, düşüncesizce sarf edilmiş bir söz bir suç olarak bünyesine yerleşmiştir..

.

Sevilay Saral’ın danışmanlığını yaptığı, Cüneyt Yalaz ve İlker Yasin Keskin’in yazıp yönettikleri oyunda Banu Açıkdeniz, Cüneyt Yalaz, Duygu Dalyanoğlu, İlker Yasin Keskin ve Özgür Eren rol alıyor. Oyunun sahne ve kostüm tasarımında Naz Erayda’nın, müziklerinde ise Tolga Zafer Özdemir’in imzası var.

 

 

***

 

 
 
 

"YOLDAN ÇIKAN OYUN" EKİBİNDEN YEPYENİ BİR OYUN

"BİR BANKA SOYGUNU KOMEDİSİ"

 

Yapımcılığını BKM'nin, uygulayıcılığını Talimhane Tiyatrosu'nun üstlendiği ve bir soygun hikâyesini kahkahalarla anlatan  “Bir Banka Soygunu Komedisi”,İ ngiltere’de Oliver Ödülleri’nde,  Türkiye’de Afife Jale Ödülleri’nde yılın komedisi ödülünü alan “Yoldan Çıkan Oyun” un yönetmeni ve yazarlarının kaleminden çıktı.

 

Bu şehirde herkes sahtekâr! Minneapolis’de hırsızlar kol geziyor. Herkesin gözü Şehir Bankası’na emanet edilen paha biçilmez elmasta. Özellikle de hapisten kaçan azılı suçluların. Başı boş bırakılmış beceriksiz banka çalışanları, yan kesiciler ve bu karmaşanın içinden çıkan aşk hikâyeleri.

 

Yazan:Henry Lewis, Henry Shields, Jonathan Sayer, Cevirmen: Mehmet Ergen, Yapımcı: Necati Akpınar,Yönetmen: Lerzan Pamir, Dekor tasarım: Anthony Lamble, Kostüm tasarım: Gül Sağer, Müzik: Tolga Çebi, Işık Tasarım: Richard Williamson/ Eren Çelikdemir, Koreografi: Shaun Henson, Yönetmen Yardımcısı: Özge Elif Yeşilyurt.