BBT’de seçimle göreve gelen Alican Yücesoy’un Genel Sanat Yönetmenliği’nde çalışan genç ekip, üçüncü sezonunda da seyirciye yenilikçi bir repertuvar sunuyor. Ülkede ve dünyada olanlara duyarlı, zamanın ruhuna tiyatro yoluyla tepki veren bir sanat politikası izlemeyi amaçlayan BBT’de, yeni metinler ve güncelle ilişkisini canlı tutan içerikler göze çarpıyor. Bu sezon sahnelenen oyunların tümü İstanbul’da ilk kez seyirciyle buluşacak. 

 

Politik olana yeni bir dil kazandıran Jonas Hassen Khemiri’nin ‘Kardeşlerimi Arıyorum’ isimli oyunu Ekim ayında prömiyer yapacak. Almanya’daki rejileriyle tanınan Caner Akdeniz’in yönettiği oyunda, günümüzde metropolleri saran şehir terörü yenilikçi ve dinamik bir söylemle ele alınıyor.

 

Ahmet Sami Özbudak’ın, Bakırköy semtinden ilham alarak yazım sürecine başladığı polisiye türüne göz kırpan ‘Sherlock Hamid’ de Ekim’de prömiyer yapacak. İstibdat döneminde geçen müzikli oyun, dönemin baskı atmosferinde renkli karakterleriyle bir cinayetin izini sürüyor. Oyunu Berfin Zenderlioğlu yönetiyor.   

 

İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Kasım’da perde açacak olan ‘Seni Seviyorum Türkiye’ değişen koşulların içinde ülkeye dair hoşnutsuzlukları olanların aidiyet ile kurdukları ilişkiyi sorguluyor. Kalanların ve bir ülkeyi sevmeye çabalayanların hikâyesini anlatan oyunun yazarı Ceren Ercan, yönetmeni ise Yelda Baskın.

 

Emrah Eren'in proje tasarımını, Çiğdem Erken’in müzik direktörlüğünü üstlendiği ‘Cıngıllı’, Aralık ayında seyirciyle buluşacak. Eren’in tematik konser olarak tanımladığı proje, yerli müzikallerimizden örnekleri Türkiye tarihi ile iç içe geçirerek seyirciye keyifli bir seyirlik sunuyor. 

 

 

Avrupa’da pek çok farklı tiyatroda sahnelenen Ferdinand von Schirach'ın‘Terör’ adlı oyunu İstanbul’da ilk kez BBT’de sahnelenecek. Oyun bugünün dünyasında devlet ve insan arasındaki ilişkiyi hukuk açısından tartışmaya açıyor. İnteraktif bir yapısı olan oyunda yakın zaman önce gerçekleşen bir uçak kaçırma girişimi ekseninde pek çok güncel soru masaya yatırılıyor. Terör’ü, Nurkan Erpulat yönetiyor. 

 

Çocuk tiyatrosunda yeni bir dil arayışını önemseyen BBT, bu sezon Özer Tunca’nın ‘Otobüs Durağında Üç Bencil’ oyununu Burak Dur’un özgün rejisiyle seyirciye sunuyor. 

 

Geçtiğimiz sezonlardan devam eden oyunlar ise şöyle; William Shakespeare’in yazdığı, Tim Supple’ın yönettiği ‘Yanlışlıklar Komedyası’, İnci Aral’ın eserinden Emrah Eren’in uyarlayıp yönettiği ‘Kıran Resimleri’, Jean Genet’nin yazdığı, Oğuz Utku Güneş’in yönettiği ‘Hizmetçiler’ ve Wolfram Lotz’un yazdığı, Nurkan Erpulat’ın yönettiği ‘Gülünç Karanlık’. Ekip sezon boyunca pek çok sürpriz etkinlikle ilgili çalışmalarını da sürdürüyor. Uluslararası alandaki ortaklıklarla sahnesini yeni deneyimlere açık tutarak içeriğini daha da genişletmeyi hedefliyor.

 

İletişim: 0212. 585 59 35

 

 

 

 

 

Yeni kuşak üretken oyun yazarlarımızdan, Ali Cüneyd Kılcıoğlu’ndan yeni dört oyun. Acı sıradanlaşıp ete kemiğe bürünürken hayatın çatlaklarından sızan komediye tutunuruz. Kendine özgü bir komedi evreni kuran yazar, “Kocamı Gömme Töreni”yle, hapishanede oyun çıkaran beş kadını, “Burjuva Havuzu”yla, insanların karanlık yanlarını ve mültecilik sorununu, “Erkek Gezegeni”yle eğlenceli bir anlatımla ülkemizdeki erkeklik klişelerini, “Eksik Cenaze”yle, bir cenazenin ardında kalan insanların dostlukla sarmalanan melodramını sahneye taşıyor.

 

 

“Koleksiyon”, biri heteroseksüel diğeri homoseksüel iki çifti, sinematografik bir anlatımla, eşzamanlı gelişen ve paralel kurgu içinde verilen olaylar dizisiyle karşı karşıya getiriyor. Alışkanlıklarını korumak için direnen iki erkek, güven sorunu yaşadıkları partnerleri yüzünden birbirleriyle çatışma durumuna düşüyor.

 

Oyun, işte böyle dörtlü bir ilişki ortamında kendi güvenli konumunu korumak adına,’gerçek’ten kolaylıkla vazgeçen insanoğlunun trajikomik durumunu gözler önüne seriyor.

 

 

Çehov'un şiirsel ve psikolojik gerçekçilik olarak nitelenen oyunları, 1905 Devrim öncesi Çarlık Rusyası'nın kent-taşra yaşamı ayrıntılarını yansıttığı kadar, aristokrasinin çöküşü ile birlikte ortaya çıkan yeni koşullardaki toplumsal yaşamın çelişkili birliğini de yansıtıyor.

 

Çehov’un uzun oyunlarında kullandığı motiflerin izleri, kısa oyunlarında da karşımıza çıkıyor.

Bu oyunlarda olay dizisi ve karakterler arasındaki farklılıklar hızla gelişir ve hızla bir sonuca bağlanıyor. Kitapta ayrıca, ‘Çehov’un Kısa Oyunları Üzerine’ başlığıyla ayrıntılı bir yazı da yer alıyor.

 

 

 

 

 

Shakespeare ustanın her şeyi mubah gören, omurgasızlığıyla eze çiğneye, kanata kanırta en

Tepeye yükselen krallarından III.Richard, görmeyenler ve ille de görmek istemeyenler için kim bilir kaçıncı kez tiyatro sahnesinde.

 

Yazan: W.Shakespeare, Yöneten: Yiğit Sertdemir, Dramaturg:Sinem Özlek, Dekor-Kostüm Tasarımı: Candan Seda  Balaban, Işık Tasarımı: Cem Yılmazer, Müzik: Burçak Çöllü, Hareket Düzeni: Senem Oluz, Oynayanlar: Burakhan Yılmaz, Cemre Gümeli, Ceren Sevinç, Deniz Gürzümar, Eren Demirbaş, Erkan Baylav, Feride Çetin, Tolga Bayraklı, Yeşim Sarı, Yiğit Sertdemir

 

Prömiyer: 28 Eylül, 20:30, 29, 30 Eylül, 9  ve 10 Ekim 20:30

Turne – Baba Sahne 23 Ekim 20:30

 

 

 

Altıdan Sonra Tiyatro ve D22, uzun süredir yürüttükleri yakın temas tiyatro çalışmalarını bir adım ileriye taşıyarak ortak yapım için ilk kez bir araya geliyor.

 

George Orwell’in distopik romanı “Hayvan Çiftliği”, 2017-2018 tiyatro sezonunda Altıdan Sonra

Tiyatro ve D22 işbirliğiyle prömiyer yapacak. Yönetmenliğini Yiğit Sertdemir’in yaptığı oyunda iki topluluktan toplam 15 oyuncu yer alıyor.

 

“Bütün hayvanlar eşittir, ama...”

 

Ürettiklerini çalan, onlara işkence eden, yetmezmiş gibi öldüren insanoğluna başkaldıran çiftlik hayvanları, haklarına sahip çıkmaya karar verir. Ama kendilerini bu yeni düzenin yöneticisi seçen domuzların, en çok da “siz her şeyin en iyisini bilirsiniz” diyen koyunlardan destek alarak; önce sütleri içmeye, sonra yasaklar koymaya ve başlangıçta hep birlikte belirledikleri ilkeleri tek tek çiğnemeye başlayacakları hiç hesapta yoktur.

 

Yazan: George Orwell, Sahneye Uyarlayan: Peter Wall, Çeviren: Öykü Karakutlu, Yöneten: Yiğit Sertdemir, Dekor-Işık Tasarımı:Cem Yılmazer, Kostüm Tasarımı: Candan Seda Balaban, Müzik: Burçak Çöllü, Koreograf: Senem Oluz, Oynayanlar: Berkay Ateş, Burçin Yel, Buse Kara, Can Kulan, Doğaç Yıldız, Ece Yaşar, Gamze Güzel, İsmail Sağır, İpek Büyükakın, Merve Yiğit, Murat Kapu, Pelinsu Karayel, Tanıl Yöntem, Zehra Bilgin, Yönetmen Yardımcıları: Emir Çubukçu, Damla Aydın, Asistanlar: Mücahit Şahin, Batuhan Gelener, İnsel Kanca, Proje Koordinatörleri: Gülhan Kadim, Emir Çubukçu.

 

Prömiyer: 29 Ekim Pazar 20.00, ZORLU PSM Stüdyo Sahnesi

 

 

 

Tardieu’nün kısa oyunlarından hareketle...

 

Yazan: FİLİFU, Yöneten: Yiğit Sertdemir, Dekor-Kostüm Tasarımı:Candan Seda Balaban, Müzik:

Onur Kahraman, Hareket Düzeni: Senem Oluz, Oynayanlar:Burakhan Yılmaz, Ceyda Akel, Dilan

Parlak, Gülhan Kadim, Ladin Avşar, Meriç Rakalar, MertAsker, Onur Kahraman, Özge Emeç.

 

Prömiyer: 13 Ekim 20:30, 14, 30 ve 31 Ekim 20.30

 

 

Altıdan Sonra Tiyatro, 20.yy. İsveç Tiyatro’sunun bol ödüllü yazarı Per Olov Enquist’in en ünlü oyunu “Vahşi Kedinin Saati”nin Türkiye prömiyerini gerçekleştiriyor.

 

Kedi öldü. Öldü evet ama geri geldi. Benim tek istediğim her şeyin yerli yerinde olması. Ev hatırladığım gibi kalmalı. Dedem de. Kurbağalar. Üvez ağacı. Benjamin çiçeği de... Kedi de. Ama en çok kedi. Şimdi karşıma geçmiş neden diye soracaksın. Playboyun dediği gibi “Bu akşam olmaz sevgilim başım çok ağrıyor”. Nedensiz şiddetten korktuğumuz kadar başka hiçbir şeyden korkmuyoruz. Öylesine geliveren şiddetten. Akıl hastanesindeki delikanlı bir deney sürecinde gelişen bir dizi olaydan sonra intihar etmeye kalkar. Deneyden sorumlu doktor olanları anlamak için eski bir arkadaşının yardımına başvurur.

 

Yazan: Per Olov Enquist, Çeviren: Ali Arda, Yöneten ve Işık tasarımı: Yaman Ö. Erzurumlu, Yönetmen Yardımcısı: Özüm Erzurumlu, Dramaturji: Doğa Uğurel, Dekor-Kostüm Tasarımı: Gizem Dila Kars, Ses Tasarım: Onur Kahraman, Proje Asistanları: Gizem Korhan, Merve Karabulut, Simge Altay, Oynayanlar: Çiğdem Aygün, Hakan Emre Ünal, Yeşim Sarı.

 

Prömiyer 26 Ekim 20:30, 27 Ekim 20:30  

 

 

Topluluğun geçen sezonlardan devam eden "Yalınayak Müzikhol", "Pera’nın Zamanı", "444", "He-Go" oyunları ile konuk ekiplerin "Judith’le Masal Yolunda" ve  "Disko 5 No.lu (Şermola Performans)" da bu yıl izlenebilir.

 

Kumbaracı50 Gişe: 0212. 243 50 51

 

 

 

 

Çeşitli yapılarda 25 yıldır oyunculuk eğitimi veren Muhammet Uzuner ve Arzu Gamze Kılınç, Cihangir’de kendi oyunculuk okullarını açıyor ve Cihangir Atölye Sahnesi (CAS) adını verdikleri yapıda ilk olarak CAS KONSERVATUVAR ile eğitim alanında “Merhaba” diyorlar. 

 

CAS KONSERVATUVAR’da Arzu Gamze Kılınç ve Muhammet Uzuner’in yanı sıra Ali Seçkiner Alıcı, Burak Tamdoğan, Kıvanç Kılınç, Selim Bayraktar, Serpil Göral ve Süreyya Karacabey eğitim verecekler. Eğitim 3 yıl sürecek ve ücretsiz olacak. 6 Ekim’e kadar başvuru yapan, en az lise ve dengi okullardan mezunlar arasından yetenek sınavı ile öğrenci alınacak. Sınav 7 Ekim 2017 Cumartesi günü başlayacak.

 

Oyunculuk mesleğini, kendini ve dünyayı anlama aracı olarak gören Cihangir Atölye Sahnesi (CAS) oyun oynama güdüsünü ve geliştirilebilir bir beceri olarak oyunculuğu merkeze alan bir tiyatro, eğitim ve yaşam alanıdır.CAS, tiyatroyu sadece oyun sahneleme alanı olarak değil, ortak bir yaşam deneyimi ve öğrenme alanı olarak algılar. Bu aynı zamanda seyircisini de kendi sanat, eğitim ve yaşam pratiğine dahil eden kapsayıcı bir yaklaşımdır.Tiyatronun kendi kaynağından beslenmesi gerektiğine inanan CAS, eğitim modeli olarak usta-çırak ilişkisini esas alırken aynı zamanda tiyatroyu bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirmesine olanak tanıyan bir özgürlük alanı olarak görür.

 

 

Başvuru için gerekli belgeler:

Mezuniyet belgesi fotokopisi 

Nüfus cüzdanı fotokopisi

2 adet vesikalık fotoğraf

 

Başvuru için adres:

Cihangir Atölye Sahnesi

Kuloğlu Mahallesi, Ağahamamı Caddesi

No:18 Cihangir, Beyoğlu / İSTANBUL

Ayrıntılı bilgi: 0212. 293 28 98

 

 

 

 

Bu yıl iki yeni oyunla izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanan Tatavla Tiyatro’nun sezondaki ilk prömiyeri 1 Ekim’de “Özen Yula”nın “Rahvan Giden Atlılar” oyunuyla gerçekleşecek. Oyun 1839 ile 1891 yılları arasında yaşayan, biri Sultan Abdülmecit’e diğeri II. Mahmut Han’a meddahlık yapmış ve usta çırak olan Osmanlı’nın en ünlü iki meddahını ele alıyor.  Her zaman dinleyicilere hikâye anlatan meddahlar bu sefer oyunda birbirlerine kendi hikâyelerini anlatıyorlar. “Rahvan Giden Atlılar”, bir yanıyla iki adamın çok özel hayatları, diğer yanıyla Osmanlı’nın Batılılaşma serüvenine dair bir yeniden okuma olarak yorumlanabilir. Eraslan Sağlam’ın yönettiği ve Tatavla Tiyatro oyuncularından Erhan Tuna ile Edip Tepeli’nin rol aldığı iki meddahın hikâyesinin anlatıldığı oyunu 1-4-7- 14-21 ve 28 Ekim tarihlerinde izleyebilirsiniz.

 

Tatavla Tiyatro, yapacağı ikinci tur oyunu olan “Jean Tardieu - Cabaret” oyununun hazırlıklarına başladı.  8 oyuncuyla sahnelenen  oyunun yönetmen koltuğunda Prof. Dr. Erhan Tuna var.

 

Firuzağa Mah. Taktaki Yokuşu, 2B Cihangir

0212. 233 52 30 – 0530. 113 52 30

 

 

 

 

 

Sabahattin Ali’nin kült romanı ‘Kürk Mantolu Madonna’ Engin Alkan tarafından tiyatroya uyarlandı. Yönetmenliğini de Alkan’ın üstlendiği oyunun Ekim ayı içinde Zorlu PSM’de perde açması planlanıyor. Hikâyenin ana karakteri Maria Puder’i Tuba Ünsal’ın canlandıracağı oyunda usta oyuncu Menderes Samancılar başrolde seyirciyle buluşacak. Oyunun diğer rollerinde Sercan Badur ve Alper Saldıran yer alıyor.