Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Acıtır gerçekten
04 Mart 2016 - 06:03 | Özlem Zeynep Dinsel ve Onur Özaydın “Ölüler Diyarı” adlı oyunda.
Tiyatroperest Neil LaBute imzalı üç kısa oyunla seyirci karşısında: "Soğuyunca Acımaya Başlar"
SOĞUYUNCA ACIMAYA BAŞLAR- Yazan: Neil LaBute, Çeviren: Ekin Tunçay Turan, Yöneten: Şerif Erol, Işık tasarımı: Necati Türker, Oyuncular: Özlem Zeynep Dinsel, Onur Özaydın.
 
Geçen yıl “Tek Kişilik Şehir” oyununda alkışladığımız Tiyatroperest ekibi şimdilerde yeni bir oyunda yeni bir başarıyı yakalıyor. Kıvrak dili ve diyaloglarının çarpıcılığıyla tanınan Neil LaBute’un trilogyası “Soğuyunca Acımaya Başlar” kadınların ruhsal yapılarına odaklanan ve ağırlıkla Yunan mitolojisine göndermeler yapan üç kısa oyun. 
 
Öncelikle oyunların tümüne yepyeni bir anlam katan Türkçe adı için çevirmen Ekin Tunçay Turan’ı kutlamak istiyorum. Eğer sadece çevirmenin değil, ekibin kolektif buluşuysa hepsini kutlarım.
 
Tiyatroperest oyunu şöyle tanıtıyor: “Sonucun bazen öldürücü olabileceğini bilsek, dürüst olmaktan yine de vazgeçer miydik? Attığımız adımların sorumluluğunu alıp almamak, sonuçlarıyla yüzleşip yüzleşmemek üzerine üç çarpıcı oyun.”
 
Ölüler Diyarı (Land of the Dead)
 
Ölüler diyarına geçmenin an meselesi olduğu bir dünyada, tercihlerini yaşatmaktan yana kullanmayan bir çiftin kısa hikâyesi.
 
Hamile bir genç kadınla erkek arkadaşı tartışırlar. Kadın kürtaja gidecektir, doğal olarak erkek arkadaşını yanında ister. Oysa erkek bir toplantıya gitmek durumundadır, kadına eşlik edemeyecektir. Çok duygusal bir gerilimin yaşandığı o sabah, işin en tuhafı ve en beklenmedik yanı, 11 Eylül 2001 sabahıdır, kısaca 9/11. Birkaç saat içinde sadece genç çiftin dünyası değil, bütün dünya sarsılacaktır.
 
Keyifli bir haftasonu kaçamağı nasıl kâbusa dönüşür?
 
Bir Mutluluk Anı (The Furies)
 
Bir hafta sonu kaçamağının eşiğinde, ayaküstü bir itiraf.
 
Oyunun özgün adı “The Furies” Yunan mitolojisinde Gaia ve Uranüs'ün üç kızı, Furies, Furiae, (Hiddetliler veya Cehennem Tanrıçaları) denilen Mégère (Yunanca "Nefret"), Tisiphone (Yunanca "İntikam"), Alecto (Yunanca "Amansız") adındaki kardeşlere gönderme yapıyor.
 
Buradaki öfkeli kadın, sevgilisiyle hafta sonu kısa bir tatile gidecektir. Her ikisi de evli olan kadın ve erkek yola çıkmak üzere hazırlıklı olarak buluşurlar. Ne var ki tam o noktada kadın bir vicdan kasırgasına tutulur. 
 
Karmakarışık (Helter Skelter)
 
Yılbaşına doğru bir alışveriş molası sırasında, çoluk çocuk sahibi bir karı kocanın raydan çıkıveren sohbeti.
 
Kurgusu açısından Yunan mitolojisindeki Medea’ya, adıyla da Charles Manson’ın Sharon Tate cinayetine gönderme yapan bir kısa oyun. İhanete uğrayan bir kadının neleri göze alabileceğinin somut örneği.
 
Kadının bir kez tepesi atmaya görsün.
 
Sıcacık, içtenlikli bir oyun
 
Yönetmen Şerif Erol, bu fazlasıyla duygu yüklü, duygusal olduğu kadar gerilim unsurunu da içeren oyunu sahne ve oyun düzenini olabilecek en yalın düzeyde yorumlayarak çok doğru bir seçim yapmış. 
 
Boş bir sahnede, gerektiğinden tek bir fazlası olmayan dekor ve aksesuar parçalarıyla oynanıyor oyun. Bir sandalye ya da iki sandalye ve bir masa. Birkaç alışveriş torbası, iki sırt çantası ile üç bölümde de değişen kostümler. Oyun geçişleri necati Türker’in tasarladığı ışık düzeniyle gerçekleşiyor.
 
Bütün o gerilim içinde Özlem Zeynep Dinsel ve Onur Özaydın sahneye çok yakışan bir çift olarak şaşılacak kadar sıcak ve içtenlikli bir performans sunuyorlar. Birbirinden çok farklı nitelikteki olaylarda yer alan birbirinden çok farklı kişileri, olayların ve karakterlerin üçüncü boyutlarını da inandırıcı bir biçimde yansıtıyorlar. “Soğuyunca Acımaya Başlar” yüreğimizi burkan, ama mutlak izlenmesi gereken bir oyun. 
   
İletişim: 0535 236 70 74 - 0533 614 72 57
Tatavla Sahne - Firuzağa Mah.Taktaki Yokuşu
No: 2B Cihangir - 0212. 233 52 30    
 

* * *

 
 

Erdinç Bakla “Anadolu İdolleri” Heykel Sergisi

 
3 – 24 MART 2016
 
   
Toprağın çamura, çamurun biçime dönüşmesi eyleminde Prof. Erdinç Bakla’nın belleği Anadolu uygarlıklarının verileri ile beslenir.
 
Anaerkil Anadolu topraklarında kadın kutsallığı ve asaleti temsil eder. Bir kaidenin üzerinde taşınan Ana tanrıçanın ayrımlı biçimlerini anımsatan bu heykeller formlarıyla Anadolu tarihine ışık tutuyor.   
 
Valikonağı cad.Pasaj 73 Nişantaşı  - 0212. 225 23 37
 
 

* * *

 
 

Elif Okur Tolun - ‘‘Ara Zamanlar’’

 
18 Mart  -  7 Nisan
 
Yaşam, tuval üzerine yağlıboya, 100 x 100 cm. 2016
 
Elif Okur Tolun’un ‘‘Ara Zamanlar’’ isimli resim ve seramik sergisinde, enkazlar üzerine kurulan yaşam/yaşanmışlıklar odak noktasıdır. Çürüyen kaportalar, parçalanmış araba parçaları arasında bir yaşam arayışı zaman zaman resimlerine ve seramiklerine giren canlılarla ifadesini bulur. Karanlığa itilmiş yaşamlar ile ölüm arasında sıkışan ve kaybolan zamanlar varlık kazanır. Bir taraftan geçmişin izini sürerken, bir taraftan da geleceğe pencere açar. Geçmişten gelenleri biriktirerek bir ara zaman yaratır. Üst üste yığılmış yüzlerce hurda aslında kimliğini bilmediğimiz binlerce insanın yaşanmışlığını ifade eder. Bunlar tekrar kullanılmayı yani yaşama dönmeyi bekleyen nesnelerdir. Sanatçının resim ve seramiklerinde de belleğin tekrar inşası için bu bir başlangıçtır. Bu bağlamda yaşam arayışı içerisinde resim ve seramiklerine giren angut kuşları, kediler ve diğer canlılar tekinsizlik karşısında zıtlık yaratan birer figür niteliği taşır.
 
Maçka Caddesi, No:29 | Nişantaşı
0212. 219 08 50 - info@galerieksen.com
 

* * *

 
 

Maslak ve Dubai Sergileri

 
Ekin Saçlıoğlu – Yeni Dünya İki Kuş, tuval üzerine akrilik, 100 x 140 cm. 2015
 
42 Maslak
 
x-ist, Yaşam ve sanatı buluşturma hedefiyle yola çıkan 42 Maslak'ın galeri alanı Art!SPACE Gallery'de, 10 Mart- 8 Nisan 2016 Erkut Terliksiz, Ekin Saçlıoğlu ve Seda Hepsev'in eserlerinden oluşan bir seçki sanatseverlerle buluşuyor. İki katlı mekânın bir katı Erkut Terliksiz'in çalışmalarına ayrılırken, bir katında Ekin Saçlıoğlu ve Seda Hepsev'in eserleri yer alıyor. 
 
Yaratıcı ve cesur malzeme kullanımıyla izleyiciyi her zaman şaşırtan Ekin Saçlıoğlu'nun "Seç-Sakla" (2015) sergisi Yeni Dünya ve Antikalar serisinden desen ve tabloları, "Çukur" (2012) sergisinde izleyicinin algısını yapay ve gerçek arasında ikilemde bırakan hologram çalışmaları sergide izleyiciyle buluşuyor.
 
Seda Hepsev'in kişisel deneyimleri ve gözlemlerine dayanarak, toplumsal ilişki formlarını, kadın-erkek, aile ya da kurumsal roller altında, mizahi bir dille irdeleyen tuval üzerine akrilik çalışmaları sergide yer alıyor.
 
Erkut Terliksiz, “Dripping Venom”, kağıt üzerine karışık teknik, 43x34.5 cm, 2014
 
Erkut Terliksiz'in masalsı anlatımı ve giderek soyutlaşan figür kullanımının hakim olduğu eserleri, solo bir sergi sunumu etkisiyle izleyicilerle buluşuyor. Son dönemlerinde deneysel malzeme kullanımına yoğunlaşan sanatçının, buluntu malzemelerle çalıştığı eserleri sergide yer alıyor.
 
Art Dubai’16
 
x-ist, Türkiyeli genç sanatçıları uluslararası sanat ortamında temsil etme misyonunun bir parçası olarak yer aldığı önemli fuarlardan 16- 19 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’nın en önemli çağdaş sanat fuarlarından biri olan Art Dubai’ye dördüncü kez Emin Mete Erdoğan ve Murat Palta ile katılıyor. 
 
Emin Mete Erdoğan, “Kubbenin Altındaki Entroforming 7”, bakır plaka üzerine akrilik mürekkep ve akrilik kalem, 70 x 100 cm, 2015
 
Abdi İpekçi Caddesi Kaşıkçıoğlu Apt. No:42 Nişantaşı
 M. 545 357 60 70 - 0.212 291 77 84