Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nden "Bir Yaz Gecesi Rüyası"

19. İstanbul Tiyatro Festivali’nden "Bir Yaz Gecesi Rüyası"

14 Haziran 2014 - 01:06
Edward Hall’un sadece erkek oyunculardan oluşan topluluğu Propeller, Shakespeare yorumlarında iddialı bir ekip.
Shakespeare’den Edward Hall ve Roger Warren’ın uyarladığı, Edward Hall’un yönettiği, sahne tasarımı Michael Pavelka, ışık tasarımı Ben Ormerod, ses düzeni David Gregory, müziği Propeller grubu tarafından gerçekleştirilen “Bir Yaz Gecesi Rüyası” 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin beğenilen oyunlarından biri oldu.
 
Propeller, Shakespeare’in sahnedeki anlatımında daha cazip yollar keşfetmek, oyun metniyle performansı arasındaki ilişkiyi daha belirgin bir biçimde seyirciye sunmayı amaçlayan bir topluluk. “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nda düş ve gerçeklik oyun boyunca sürekli yer değiştirirken insana özgü duygusal karmaşa da gözler önüne serildi.
 
Dominic Gerrard,  Will Featherstone, David Acton, Matthew McPherson, Arthur Wilson, Richard Pepper,  Dan Wheeler, Chris Myles, Alasdair Craig, Joseph Chance, Lewis Hart, Darrell Brockis, James Tucker, Matthew Pearson’ın rol aldığı oyunun en ilginç özelliği bütün rollerin erkek oyuncular tarafından canlandırılırken, gerek beden dillerinde gerekse seslerinde kadınsı bir tarza kaçmadan gerçekleştirilmesiydi. 
 
Shakespeare döneminde de kadın rollerinin erkekler tarafından oynanması, Propeller’ın erkek oyuncularını hiç yadırgatmayan bir özgünlük sağlıyordu. Buradaki fark giysilerin kadın ve erkek rolleri için ayrım gözetilmeyen dans kıyafetleri olmasıydı.
 
 
Michael Pavelka’nın ekonomik ve işlevsel dekoru, koreografiye rahat bir alan sağlarken, gerektiği noktada da oyuncuların sahneden ayrılmadan tablo değişimlerinin gerçekleşmesine katkıda bulunuyordu.
 
19. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Onur Ödülü de festivalin en başarılı yapımları arasında yer alan “Bir Yaz Gecesi Rüyası” ve “Yanlışlıklar Komedyası” oyunlarının yönetmeni Edward Hall’a verildi.
 
 

Ankaralı Avukatlar Soma için “Perde” dedi

 
 

Ankara Barosu Tiyatro Topluluğu, Soma faciasında yakınlarını kaybeden madenci aileler için sahne aldı. 

 
Amerikalı oyun yazarı Susan Yankowitz’in kaleme aldığı “Kutular” adlı eseri sahneye taşıyan avukatlar, oyundan elde edilen geliri Soma’da yakınlarını kaybeden ailelere bağışlayacak.
 
 
Aylin Saraç’ın yönettiği oyunu avukatlar ve stajyer avukatlar birlikte sahneliyor. Amerikalı Yankowitz'in yazdığı oyun, kişinin bir kutuda doğduğu, bir kutuda yaşadığı, bir kutuda yolculuk yaptığı ve bir kutuda uğurlanışını anlatıyor. Oyun, Ankara Barosu’nun kuruluş yıldönümü olan 14 Temmuz’da Küçük Tiyatro’da son kez sahnelenecek.
 
 

Liselerarası Tiyatro Buluşmasında Nejat Uygur Özel Ödülü

 
 
Profilo Alışveriş Merkezi’nin, İl Milli Eğitim Müdürlüğü desteğiyle düzenlediği ve 19-30 Mayıs arasında gerçekleştirilen 13. Liselerarası Tiyatro Buluşması’na Bertol Brecht’in eseri “Üç Kuruşluk Opera” adlı oyunla katılan Adıgüzel Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri oyunlarıyla göz doldurdu. Tiyatro Bölümü öğrencilerinden Serap Öztürk, Üç Kuruşluk Opera oyununda sergilediği oyunculukla “Nejat Uygur Özel Ödülü”nü almaya hak kazandı. Öztürk’e ödülünü Nejat Uygur’un kendisi gibi tiyatro oyuncusu olan oğlu Behzat Uygur verdi.
 
 

8. Aydın Üstüntaş Ödülü

 
 
Aydın Üstüntaş Geleneksel Anadolu Tiyatrosu oyun yazma yarışması Yazar, eleştirmen Prof.Dr. Sevda Şener, Yazar, eleştirmen Gülşen Karakadıoğlu, Doç.Dr.Yazar,Eleştirmen Türel Ezici, Doç.Dr. eleştirmen Filiz Elmas, Yazar,oyuncu,yönetmen Hülya Karakaş, Yönetmen, oyuncu Murat Demirbaş, OBKT genel  Sanat Yönetmeni Ali Kemal Tandoğan’dan oluşan seçici kurul tarafından değerlendirildi.  Değerlendirme sonucunda  Harun Baran’ın yazdığı “Kadınlığın Sessiz Düeti” adlı oyun ödüle değer görüldü.. Ayrıca Onur Erbilen’in yazdığı “Yangınlar Denizi” ve  Özlem Güven’in yazdığı “Yeter” adlı oyunları övgüye değer bulundu.
 
Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosuna kırk yıl emek veren ve otuz yıl Genel Sanat Yönetmenliği yürüten Aydın Üstüntaş’ı anma ve ödül töreninin sekizincisi  17.Mayıs’da Ordu’da, OBKT Yetmişbeşinci  Yıl Sahnesinde yapıldı. Sunumunu  Devlet tiyatrosu sanatçısı Şahin Ergüney’in yaptığı gecede, Soma’da hayatını kaybeden maden işçileri anısına saygı duruşu yapıldıktan sonra Ergüney Ordu’nun 100 yıllık tiyatro tarihine değindi. Bu yıl  50. Yılını dolduran OBKT’yi ve  sanat  yönetmenliğini yapan  Aydın Üstüntaş’ı anlattı. 
 
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Aydın Üstüntaş’ın oyunlarından bir kolaj çalışmayı İBBŞT sanatçılarından Hülya Karakaş hazırlayıp yörenin oyuncularıyla sahneledi. Beğeniyle izlenen oyunun ardından gecenin ruhuna uygun olarak İbrahim Zengin bir meddah gösterisi sundu. Ödül alan yazarlara plaketleri sunulduktan sonra her yıl olduğu gibi Üstüntaş ailesinin Türk tiyatrosuna emek vermiş bir tiyatro insanına verdiği onur ödülü bu yıl aile adına Gülçin Üstüntaş tarafından Gülşen Karakadıoğlu’na verildi.
 
 

“21. Yüzyılda Çin Sanatı”

 
Liu Bolin | Şehirde Gizlenmek
 
"21. Yüzyılda Çin Sanatı" adlı sergi, geleneğiyle geçmişte batıda sıklıkla merak edilen, şimdilerde de ekonomik dengelerin değişmesiyle yükselişe geçen günümüz Çağdas Çin Sanatı'na ışık tutuyor. Bu seçki Liu Bolin, Li Wei, Ma Jun, Huang Min, He Yunchang, ve Zhang Hui gibi sanatçılardan oluşuyor. Krampf Gallery, koleksiyonunun en nadide parçalarını gururla sunuyor.
 
Dünyada "Görünmez Adam" olarak bilinen Liu Bolin'in özenli bir çalışmanın ürünü olan esprili işleri Çin toplumunda sosyal ve ekonomik alanda yaşanan aksaklıklara dikkat çekerken, görünmezlik teması bir genç olarak Beijing gibi devasa insan kalabalikları ve her alanda rekabetin ön planda olduğu, aynı zamanda sanatın merkezi olan bir şehre ayak bastığı zamanki hislerinin devamında gelen bir tema.
 
Ma Jun | Yeni Çin serisi " Radyo No: 9"
 
Ma Jun, pastoral öğeler içeren Çin minyatürleri ile bezenmiş endüstriyel tüketim nesneleri formundaki porselen heykelleriyle  Çin'in batıyı kabul edişinin kodlarını belgelerken aslında bu köklü gelenegin zarara uğrayıp uğramadığını sorguluyor.
 
Li Wei | Ücretsiz Lisans Öğrenimi
 
Li Wei'nin geniş bir prodüksiyon ürünü olan çarpıcı işleri yine çalışmak için sehirlere göçen orta ve alt sınıfın yaşam standartlarının uğradığı trajik değişiklikler gibi pek çok eleştirel konu etrafinda toplanıyor.
  
Huang Min, geçmişteki Çin resminin biçim anlayışında karakteristik hale gelmis doğa manzaraları önünde gündelik hayatın insanlarini resmederek Nietzche'nin  "İnsan, her şey oldukça insan" deyiminin eleştirel perspektifinden ele alıyor.
 
He Yunchang kendi vücudu üzerine alışılmadık cerrahi operasyonlar gerçekleştirdiği performanslar ve bunlar sonucunda elde ettigi fotograf ve video calısmalariyla dünyanin ilgiyle takip ettigi bir sanatçı.
 
Zhang Hui, anime biçim anlayışıyla geleneksel minyatürü harmanladığı bir pentürle karşımıza çıkıyor. Onun resimleri Cimabue, yahut Rafaello gibi ikonolojide var olan anne ve çocuğu ele alsa da, Zhang Hui' nin anne ve çocuğu tek bir yüzde biraraya geliyor.
 
İletişim: Krampf Gallery Kemeraltı Cad. No : 41 Tophane,  (212) 293 93 14 ve 15
 
 

Elipsis Galeri’de “Edisyonlar IV”

 
Oğuz Karakütük – Delta serisinden
 
Tuğçe Ayerdoğan, Oğuz Karakütük ve İrem Sözen'in çalışmalarını izleyicilerle ilk kez buluşturacak olan 'Edisyonlar IV' sergisi, 21 Haziran’a kadar Elipsis Galeri'de görülebilir.
 
Tuğçe Ayerdoğan – Ayışığı serisinden
 
Elipsis Galeri, sanat dünyasına, koleksiyonerlere ve sanatseverlere keşfedecekleri yeni fotoğrafçılar ve fotoğraflar sunmak amacıyla yola çıktığı 'Edisyonlar' serisinin dördüncüsünde, Geniş Açı Proje Ofisi'nden Refik Akyüz ve Serdar Darendeliler'in küratörlüğünde üç fotoğrafçının çalışmalarını bir araya getiriyor. 
 
Hepsinin de yolu bir dönem Geniş Açı Proje Ofisi'nin atölyeleriyle kesişmiş olan bu üç isimden 1980 doğumlu Tuğçe Ayerdoğan, kamerasını görünenin arkasındakileri keşfetmek için kullanan bir fotoğrafçı. 1983 doğumlu Oğuz Karakütük, biçimsel olarak birbirine benzemeyen fotoğraflarla bir görüntü deltası oluşturmaya çalıştığını söylerken, 1984 doğumlu İrem Sözen ise yaşadığı olaylardan ödünç aldıklarıyla hikâyeler kurguluyor.
İletişim: 0212.249 48 92
 
 

Ahu Akkan’dan “Perde”

 
 
CerModern bünyesindeki güncel sanat alanı HUB Sanat Mekân, sezonu Türkiye’de ilk kişisel sergisini gerçekleştirecek olan Ahu Akkan’ın çalışmaları ile tamamlıyor. Akkan’ın ikinci kişisel sergi projesi “Perde | Curtain” , 12 Haziran – 16 Temmuz tarihleri arasında görülebilir.
 
Akkan’ın son dönem çalışmaları, içinde otoportrelerin de bulunduğu kadın ve çocuk portrelerinden oluşuyor. Günümüz insanının mutsuzluğu üzerine yoğunlaşan sanatçı çalışmalarını, çağımızın hâlâ en ciddi sorunu durumundaki şiddet kavramı üzerinden şekillendiriyor. Özellikle, şiddetin en önde gelen kurbanları; kadın ve çocukları ele aldığı portreleri Akkan’ın, hem maruz kalınan hem de tanığı olunan travmaların ifade alanı olarak çıkıyor karşımıza.
 
İnsan yüzüne, bireysel-toplumsal yaşanmışlıkların izlerini taşıyan ve aynı zamanda tarihe ayna tutan, özellikli bir alan olarak yaklaşan sanatçı, ele alınan konu, malzeme seçimi ve sunum şekliyle kavramsal bir bağ kuruyor. 
 
Akkan, perdeyi çağrıştıran bir yüzey üzerine yine tülleri dikerek oluşturduğu portreleri konumlandırıyor. Perdemsi yüzey bu çalışmalarda örtülü olan, gizlenmek istenen, yok sayılan gerçeklere gönderme yaparken; aynı zamanda gerçeğe ulaşmanın mümkün olduğu şeffaf bir yansıtıcı görevi görüyor.
 
 Altınsoy Cad. No:3 06101 Sıhhiye, Ankara, 0312.310 00 00