Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Seçkin Selvi | Bir ömre bedel dört beyaz gece

Bir ömre bedel dört beyaz gece

05 Şubat 2016 - 05:02 | Gülay Say ve Deniz Hamzaoğlu.
Yabancı Sahne, Dostoyevski'nin "Beyaz Geceler"ini sahneliyor
BEYAZ GECELER- Yazan: Fyodor Dostoyevski, Çeviren: Anzhela Barshchevskaya, Uyarlayan-Yöneten: Deniz Hamzaoğlu, Kostüm Tasarım: Gülay Say, Işık Tasarım ve Müzik: Doğa Demirhan, Oynayanlar: Gülay Say, Deniz Hamzaoğlu, Kutsal Kaynak, Hüseyin Yirik, Doğa Demirhan.
 
Dostoyevski'nin uzun öyküsü "Beyaz Geceler", hayalperest bir adamın dört günlük aşkını dile getirir. İnsanlardan olabildiğince uzak yaşamayı yeğleyen bu hayalperest adam, kendisi gibi yalnız olan bir genç kızla tanışır. Genç kız birkaç günlüğüne diye Moskova’ya giden ama bir yıldır geri dönmeyen sevgilisinin özlemini,  terk edilmiş olmanın hayal kırklığını yaşar. Hayalperest adamın gösterdiği yakınlığı, “Bana âşık olmamanız koşuluyla…” diye kabul eder. Hayalperest ise, “Bir anlık mutluluk koca bir ömürde az şey mi?” yaklaşımıyla kıza gizli âşık/dost elini uzatır.
 
Rus edebiyatının büyük ustası Dostoyevski’nin bu öyküsü, yıllar önce İtalyan sinemasının büyük ustası Visconti tarafından beyaz perdeye uyarlanmış, filmde  Maria Schell, Marcello Mastroianni ve Jean Marais rol almıştı. 
 
Yabancı Sahne de, “Beyaz Geceler”i oyunlaştırarak bir Dostoyevski klasiğini tiyatro edebiyatımıza kazandırdı.
 
Oyun
 
Hafiften sararmış, hafiften bulanıklaşmış sepya fotoğraflar. Unutulan, unutulmak istenen, unutturulmak istenen, ama bir türlü unutulamayan günlerin solgun anıları. Hele de o günler St.Petersburg’un beyaz geceler döneminde yaşanmışsa.
 
Gülay Say ve Kutsal Kaynak
 
Deniz Hamzaoğlu oyunun başarılı uyarlayıcısı ve yönetmeni olarak işte o sepya fotoğrafları hayata geçirmiş. Oyun, Hayal Perdesi salonunda, seyircilerin karşılıklı iki duvar dibine sıralanmasıyla ortada oluşturulan bir koridor alanda dekorsuz oynanıyor. Gülay Say’ın tasarladığı kostümler de o sepya fotoğrafların atmosferine uygun.
 
İzleyicilerle böylesine iç içe mesafede bir oyun düzeninde teatral yapıyı korumak hayli zordur. Yabancı Sahne ekibi, bu zorluğu başarıyla aşıyor. Genç kız Nastenka’da Gülay Say, 19.yüzyıl romantizminin naifliğini zarif bir biçimde canlandırıyor. Hayalperest’te Deniz Hamzaoğlu, “ömre bedel” gördüğü o kısacık aşkın burukluğunu, ama bir yandan da yüreğinin yüceliğini çok iyi aktarıyor. 
 
Kutsal Kaynak, oyunun başındaki gelişim çizgisinde her ne kadar sevgilisini terk ederek ona acı veren, gönül eğlemekten başka amacı olmayan bir çapkın izlenimi veriyorsa da, oyunun sonunda onun da naif ve sevecen özelliği ortaya çıkıyor. Kaynak bu romantik kişiliği gerçeğe dönüştürmeyi başarıyor. Dedeyi (Kitabın aslında nine) canlandıran Hüseyin Yirik, oyuncu-seyirci arasındaki mesafenin bu kadar az olduğu bir oyun düzeninde, kendisi oyun alanında olmadığı zaman gözden kaybolmak gibi zor bir rolün hakkını veriyor.  Genç sanatçı Doğa Demirhan canlı müziğiyle oyuna özgün bir katkıda bulunurken, kadroyu ve öyküyü zenginleştiren bir oyuncu olarak da göz dolduruyor. 
 
Hayal Perdesi- Meşelik Sok. 10, Beyoğlu
İletişim: 0505 289 40 25
 
 

* * *

 
 

Şubat Oyunları

 
 

Galataperform'un kült oyunu "İz" yeniden sahnede

 
Türkiye’nin yakın tarihindeki üç farklı dönem, Tarlabaşı’ndaki yüzyıllık bir binada aynı anda yaşanırsa nasıl ‘İz’ler bırakır?
 
1950’lerde yaşayan ve 6-7 Eylül olaylarında evlerini terk etmek zorunda kalan Rum kız kardeşler Markiz ve Eleni; 1980’lerde 12 Eylül olaylarından sonra kaçmak için Tarlabaşı’nda yine aynı evi kiralayan Ahmet ve onun Karadenizli ev sahibi Turgut Usta; 2000’lerde bölgede yaşayan ve çalışan Sevengül adlı travesti karakteri ve onun sevgilisi Rizgar… Tüm bu dönemler ve karakterler evde bıraktıkları “İz”lerle hem bir önceki dönemin hikâyelerini taşırlar hem de kendi hikâyelerini yaratırlar.
 
GalataPerform bu oyun için Galata’da bulunan kendi mekanını eski bir ev haline dönüştürdü ve özel bir sahneleme çalışması gerçekleştirdi. Seyirci, 8 değişik kamera aracılığıyla Tarlabaşı’ndaki eski bir evin gözünden, oyunda yer alan tüm karakterleri hem sahne hem de ekranlar yoluyla izleyebilecek. Ahmet Sami Özbudak’ın yazdığı, Yeşim Özsoy’un  yönettiği “İz” adlı oyunda Sahne Tasarımı Başak Özdoğan’a, Kostüm Tasarımı Tülin Kermen’e ait. Oyunun Görüntü Yönetmenliği’ni ise Ferhat Öçmen üstleniyor. Sahnede Okan Urun, Burak Safa Çalış, Batur Belirdi, Bertan Dirikolu, Yeşim Özsoy, Ceren Demirel ve Görkem Doğan yer alıyor.
 
1-8-22 Şubat Pazartesi 20:30/ 6-13-20 Şubat Cumartesi 20:30/ 7-14-21 Şubat Pazar 18:00
 
 

Kum Havuzu

 
Büyüklere çocuk kalma dersi; Kum Havuzu!
 
“Kum Havuzu”nda karşılaşan Oğlan ve Kız, yaşamın gerçekliğinden uzakta kurdukları bir dünyada hiç yapmadıkları bir şeyi yaparlar, birbirlerine içlerini açarlar. Kendini “Batman” diliyle savaşçılık oynayarak ifade eden ‘Oğlan’la, hep bebeğiyle dolaşan ‘Kız’ masalsı bir atmosferde ilişki kurmayı öğrenirler…  Henüz çocukken, akıllarında herhangi bir olgunluk fikri oluşmamış Oğlan ve Kız verdikleri kararların sonuçlarıyla yüzleşmeyi öğrenirler. Yaşam normal bir şekilde devam ediyormuş gibi görünürken ‘Oğlan’ ve ‘Kız’ büyür. Oynadıkları ‘Kum Havuzu’ da yitirdikleri çocukluklarının ve masumiyetlerinin sembolü haline gelir. Hayatları boyunca pek çok kez yaşayacakları birleşme ve ayrılıkların belki de ‘ilk’idir bu karşılaşma.
 
Yazar Michal Walczak ‘Kum Havuzu’ oyununda, insan varoluşunun iletişim kodlarını incelerken, çağdaş kadın-erkeğin yaşadığı iletişim eksikliğinin, toplumsal normların, rollerin, kalıpların, cinsiyet ayrımlarının altını mizahi bir dille çiziyor ve dünyanın her yerinde, her döneminde varolmuş, herhangi bir dine, ırka, mekâna ve zamana ait olmayan bu masum hikâyeyi ‘Aşk’la anlatıyor. 
 
Yazan: Michal Walczak, Çeviren: Hakan Koçyiğit, Yöneten: Enginay Gültekin, Oyuncular: Emre Yetim, Irmak Ecem Aydemir, Müzik: Tolga Çebi, Işık Tasarım: Yüksel Aymaz, Sanat Danışmanı: Ahmet Sami Özbudak, Genel Sanat Yönetmeni: Yeşim Özsoy
 
19-26 Şubat Cuma 20:30
 
 

Kabuk

 
"Kabuk, şehirli bir kadın ve erkeğin yalnızlığına naif bir dille dokunuyor. "
 
İlişkileri ve duyguları hunharca tükettiğimiz günümüzde bir zamane masalı vaat eden “Kabuk”un hikâyesinde kahramanlarımız Ozan ve Lale hiç tanışmadan aşkın sularında gezinip, kendi iç dünyalarına doğru bir yolculuğa çıkıyorlar. Seyirci de onların bu oyununa dahil olup kendi masumiyetinin izlerini sürecekleri başka bir yolculuğa… “Kimyasal bir etkileşim gibi; birimiz değişirse ikimiz de değişeceğiz…”
 
Yazan: Ayşıl Akşehirli, Yöneten: Mine Çerçi, Oyuncular: Burak Safa Çalış, İpek Erdem, Işık Tasarımı: Tugay Görmez, Işık Uygulama: Koray Doğan
 
12 Şubat Cuma/ 27 Şubat Cumartesi 20.30
 
Büyük Hendek Cad. no:21 Kat:1 Galata Kuledibi
0530. 260 25 24, 0212. 243 99 91 
 
 

* * *

 
 

Burada Bugün

 
 
Çağdaş Alman tiyatrosunun önemli isimlerinden Çek asıllı yazar, yönetmen Igor Bauersima’nın yazdığı, Murat Baykan’ın çevirdiği ve Mert Öner’in yönettiği ‘‘Burada.Bugün’’ adlı oyun Türkiye’de ilk defa Mekan Artı’da sahneleniyor. 
 
"Norway.Today’’, ‘‘Burada.Bugün’’ adıyla Şubat ayında Türkiye’de ilk defa Mekan Artı’da sahnelenecek. Mert Öner’in yönettiği oyunun kadrosunda genç oyuncular Sercan Badur ve Büşra Develi yer alıyor.
 
Oyun, intihar etmeye karar veren ve bunu yaparken kendine eşlik edecek birini bulmak için internet üzerinden ilan veren Julie ve bu ilana cevap veren August’un intihara giden yolculuğunu anlatıyor. Bauersima, iletişim çağının yol açtığı iletişimsizliği, sanal dünyanın gerçekliğini sorgulayan iki genç üzerinden felsefenin temel sorularını tartışıyor; genç jenerasyonun ağzından varoluş sorusuna bir cevap arıyor.
 
Yazan: Igor Bauersima, Çeviren: Murat Baykan, Yöneten: Mert Öner, Dramaturg: Ufuk Tan Altunkaya, Özgün Müzik: Evren Karakul, Proje Koordinasyon: Didem Kaplan, Oyuncular: Büşra Develi, Sercan Badur.
  
26-27-29 Şubat 20:30  
 
 
İki kardeş. Giden ve kalan.  Geçmişten gelen sorularla uyanan korkular ve umutlar.
 
Aynı tarihten gelen iki kişinin ortak çıkmazı: "Ya kalsaydım… Ya gitseydim…"
 
On beş yıl unutmak için yeterli bir süre midir?
 
Belki de bazı şeyler hafızalarda sessizce yaşamaya devam ediyordur. Ta ki bir ses belleği uykusundan uyandırana kadar: "Merhaba!"
 
“Bana neyi unuttuğunu söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim.” M.Auge
 
Yazan: Athol Fugard, Çeviren: Ayşim Tanlı, Yöneten: Rıfat Magriso, Oyuncular: Elit Andaç Çam, Murat Usta
 
18 - 23 Şubat 20:30
 
İletişim: 0538. 879 82 92 – 0212. 224 57 56
www.mekanarti.com - iletisim@mekanarti.com
Yeniçeriler Cad. No:1 Çemberlitaş Çarşısı 
Şafak Sineması İçi - Çemberlitaş - İstanbul
 

* * *

 
 
 

Serdar Leblebici Resim Sergisi

 
29 Ocak – 17 Şubat 2016
 
 
Serdar Leblebici, kişisel resim sergisi ile iki yıl aradan sonra Ankara’da izleyicisi ile buluşuyor. 2014 yılında “Şehrin Kıyısında” isimli serisinin ardından, bu sergisinde 3 farklı serisinden çalışmalar bulunmaktadır. Sanatçının Peyzaj, Gizemli Nü ve Portre serisinden eserlerini 17 Şubat tarihine kadar Galeri Soyut B ve C salonlarında izleyebilirsiniz. 
 

Özden Gezer Yarımca, Ömer İnan, Sefa Karakuş

Temas-I Resim Sergisi

29 Ocak – 17 Şubat 2016
 
 
Özden Gezer Yarımca, Ömer İnan ve Sefa Karakuş’un eserlerinin yer alacağı “Temas-I” isimli grup resim sergisi 29 Ocak – 17 Şubat tarihleri arasında Galeri Soyut A Salonunda izleyicilerle buluşuyor.
 
Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Sok.
82/A-B Çankaya Ankara, (0312) 438 86 70