19 Haziran 2013 - 07:06Gezi Parkı direnişini başlatan gençler, unuttuğumuz pek çok şeyi bize anımsatırken başköşeye kitabı koyduDünyanın en önemli eleştirmenlerinden ve yazın tarihçilerinden biri sayılan Antal Szerb “Kitapları seven kişi kötü insan olamaz” der ve gerçek okuyucuyu şöyle tanımlar:

“Eğlenmek için okuyanlar vardır, okumalarıyla kültürlerini arttırmak isteyenler vardır; ama ben üçüncü tür okuyucu düşünüyorum, okumayı yaşamsal bir işlev ve karşı konulmaz bir zorunluluk sayan okuyucu -gerçek okuyucu- yalnızca bunlardır…”

2010 Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Mario Vargas Llosa, ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Okuduğumuz o iyi kitaplar olmasaydı, şimdikinden daha kötü durumda, daha uzlaşmacı, daha itaatkâr olurduk; ilerlemenin motoru olan eleştirel ruhun esamesi bile okunmazdı. Yazmak gibi, okumak da, hayatın yetersizliklerine karşı bir protestodur.” diyordu.

Tomris Uyar’ın Milliyet Sanat dergisinin 133. sayısında (Aralık 1985) yer alan yazısının başlığı “Kitapla Direniş” başlığını taşıyordu. Uyar bu yazısında, kitap fuarına gelenlerin büyük çoğunluğunun gençler olduğuna dikkat çekiyor, yazısını şöyle bitiriyordu:

“ Evet, ufak ufak da olsa yayın dünyamızda bir kıpırtı göze çarpıyor. Bu kıpırtıdan kitap yakan politikalara, kitap yasaklayan ideolojilere karşı etkin bir direniş yaratmak yine bize düşüyor okur ve yazar olarak.”

Gezi Parkı direnişini başlatan gençler, unuttuğumuz pek çok şeyi bize anımsatırken başköşeye kitabı koydu. İlk günden itibaren ellerinden kitabı düşürmeyen gençler, doğanın yıkımına hayır derken daha pek çok şeyden şikâyetçi olduklarını tüm dünyaya duyuruyor, önce Gezi Parkı’na, ardından Ankara’da Kuğulu Park’a kitaplık kurmakta gecikmiyordu.

Kitapla bir direniş söz konusuydu. Yakma, yıkma, yağmalama peşinde değildi hiç biri. Onlar, daha iyi bir yaşam için kitabı, yani düşünmeyi rehber edinmişlerdi.
Onlar başuçlarında kitaplıkları, direnişin, özgürlüğün, umudun, gerçek bir demokrasi için mücadelenin kitabını yazıyordu.



Ancak 15 Haziran günü Gezi Kütüphanesi gaz bombalarıyla yok edildi.

Kütüphane en kısa zamanda Gezi Parkı’nda yerini yeniden almalıdır diye düşünüyorum. Çünkü kitap sevgidir, dostluktur, iyiliktir, kardeşliktir, aşktır…