Milliyet Sanat »Yazarlar » Orhan Tüleylioğlu | Elbet acı duyar tomurcuklar
Elbet acı duyar tomurcuklar
03 Nisan 2013 - 12:04İskandinav şiirini en önemli isimlerden İsveçli Karin Boye, şiirlerinin yanı sıra distopik romanı "Kallocain" ile de kitleleri etkilediİsveç’in en büyük kadın şairi Karin Boye, 1900 yılında Göteborg’da doğdu. Stockholm’de büyüdü. Uppsala ve Stockholm üniversitelerinde öğrenim gördü. Çok genç yaşlarda yazmaya ve kültürel tartışmalara katılmaya başladı. Fransız romancı Henri Barbusse tarafından kurulan Uluslararası Sosyalist Entelektüeller örgütü CLARTE’ye üye olduğunda 14 yaşındaydı. Öğretmenlik yaptı. Psikanaliz kuramını ve modernist görüşleri savunan Spektrum dergi¬sinde çalışan şair beş şiir kitabına imza attı.
Şiirin yanı sıra, roman ve kısa öyküler de yazan Boye, İsveç modernizminin en özgün adlarından biriydi. İskandinav şiirini etkiledi. Yaşam öyküsünü anlattığı “Kriz” adlı romanından sonra distopik romanı, “Kallocain”i yazdı. Gelecekte geçen romanında totaliter bir rejimin dayanılmaz baskılarını anlatı. Romana adını veren Kallocain totaliter devlette her şeye evet diyen söz dinler vatandaşlar yetiştirmek için kullanılan ilacın adıdır. İlaçla insanların özel hayatı tamamen devlet kontrolüne alınır. İlacın enjekte edildiği herkes kendilerinin bile farkında olmadığı gerçekleri itiraf eder ve güvenliği bu şekilde sağlamaya çalışan devlet insanların kişiliklerini de yok eder.
Karin Boye, bu romanı yazdıktan sonra 1941 yılı baharında intihar etti. Şairin birçok şiirini dilimize kazandıran Özkan Mert şunları söyler:
“Karin Boye, İsveç şiirinin efsanevi ve gizemli yeri olan büyük bir şair. Psikolojik derinliklerden fışkıran şiirlerinde, şairin, acılı bir yürekle nasıl parçalandığını izleriz. Bu parçalanışta şair, evrensel insan gerçeğini sımsıkı yakalar ve okuru ortak eder.”
Karin Boye, insan gerçeğinin ve yaşamın gizeminde sürdürdüğü yolculukta okurlarını büyülemeye devam ediyor. İşte ünlü “Elbet Acı Duyar Tomurcuklar” şiiri.
Elbet acı duyar tomurcuklar açarken.
Neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte?
Neden bizim ateşli özlemimiz
donup gitsin acılarla
Yaprakların içindeydi tomurcuklar bütün kış.
Nedir yeni olan, doğurtan ve fışkırtan her şeyi?
Elbet acı duyar tomurcuklar açarken
Acı duyar büyürken
ve direnirken.
Güçtür elbet damlaların düşüşü.
Korkudan titreyerek asıldıkları yerde
ne kadar sarılsalar da dallara
kurtuluş yoktur, düşerler ağırlıklarıyla toprağa.
Güçtür bilinemezlilik, güvensizlik ve ayrılış
güçtür uçurumlarda çağırmak birini
gene de tutunabilmek titreyerek
ve kalabilmek
ve düşünebilmek
Artık hiçbir şeyin yararı yoktur doğuşa
sevinçler fışkırır tomurcuklar dallarda
tüm korkular yok olur
ışıldayarak yere düşer damlalar
unuturlar doğuşun korkusunu
unuturlar yolculuğun korkusunu
o büyük güvenceyi duyarlar bir an
dünyayı yaratan.
(Türkçesi: Özkan Mert)
Şiirin yanı sıra, roman ve kısa öyküler de yazan Boye, İsveç modernizminin en özgün adlarından biriydi. İskandinav şiirini etkiledi. Yaşam öyküsünü anlattığı “Kriz” adlı romanından sonra distopik romanı, “Kallocain”i yazdı. Gelecekte geçen romanında totaliter bir rejimin dayanılmaz baskılarını anlatı. Romana adını veren Kallocain totaliter devlette her şeye evet diyen söz dinler vatandaşlar yetiştirmek için kullanılan ilacın adıdır. İlaçla insanların özel hayatı tamamen devlet kontrolüne alınır. İlacın enjekte edildiği herkes kendilerinin bile farkında olmadığı gerçekleri itiraf eder ve güvenliği bu şekilde sağlamaya çalışan devlet insanların kişiliklerini de yok eder.
Karin Boye, bu romanı yazdıktan sonra 1941 yılı baharında intihar etti. Şairin birçok şiirini dilimize kazandıran Özkan Mert şunları söyler:
“Karin Boye, İsveç şiirinin efsanevi ve gizemli yeri olan büyük bir şair. Psikolojik derinliklerden fışkıran şiirlerinde, şairin, acılı bir yürekle nasıl parçalandığını izleriz. Bu parçalanışta şair, evrensel insan gerçeğini sımsıkı yakalar ve okuru ortak eder.”
Karin Boye, insan gerçeğinin ve yaşamın gizeminde sürdürdüğü yolculukta okurlarını büyülemeye devam ediyor. İşte ünlü “Elbet Acı Duyar Tomurcuklar” şiiri.
Elbet acı duyar tomurcuklar açarken.
Neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte?
Neden bizim ateşli özlemimiz
donup gitsin acılarla
Yaprakların içindeydi tomurcuklar bütün kış.
Nedir yeni olan, doğurtan ve fışkırtan her şeyi?
Elbet acı duyar tomurcuklar açarken
Acı duyar büyürken
ve direnirken.
Güçtür elbet damlaların düşüşü.
Korkudan titreyerek asıldıkları yerde
ne kadar sarılsalar da dallara
kurtuluş yoktur, düşerler ağırlıklarıyla toprağa.
Güçtür bilinemezlilik, güvensizlik ve ayrılış
güçtür uçurumlarda çağırmak birini
gene de tutunabilmek titreyerek
ve kalabilmek
ve düşünebilmek
Artık hiçbir şeyin yararı yoktur doğuşa
sevinçler fışkırır tomurcuklar dallarda
tüm korkular yok olur
ışıldayarak yere düşer damlalar
unuturlar doğuşun korkusunu
unuturlar yolculuğun korkusunu
o büyük güvenceyi duyarlar bir an
dünyayı yaratan.
(Türkçesi: Özkan Mert)