Milliyet Sanat »Yazarlar » Orhan Tüleylioğlu | Doymadan Ankara'ya
Doymadan Ankara'ya
07 Kasım 2012 - 07:11Genç yaşta hayata veda eden şair Arkadaş Zekai Özger, şiirlerinde inatla umudunu haykırdı, çarpıcı bir imge örgüsü ile özgün şiirler yazdıŞair Arkadaş Zekai Özger, yedi çocuklu bir ailenin beşincisi. Bursa’nın ara sokaklarından birinde, iki gözlü bir evde başlar yaşamı. Sessiz, sakin, çok şey istemeyen, sevecen bir çocuktur. Ama bir çocuğun yaşayabileceği hayatı hiç yaşayamaz. Çocukluğu acılarla, yoksullukla ve hastalıkla geçer. Yakalandığı kemik hastalığı nedeniyle aylarca hastane odalarında kalır. Lise yıllarında şiir ve edebiyat sığınağı olur. Ankara SBF Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra TRT’de kurgucu olarak çalışmaya başlar. Bu yıllar sürekli yazdığı yıllardır. Şiirleri dergilerde yayımlanır. Şiir, tüm dünyasıdır.
O yılarda televizyon çok yenidir daha. Arkadaş’ın evinde televizyon yoktur. Kendisinin de katkısı olan bir program o gece televizyonda yayınlanacaktır. Üstünü değiştirir, evinden çıkar, Zafer Pasajı’nın yolunu tutar ve bir daha dönmez evine.
Arkadaş Z. Özger, takvimlerin 1973 yılının 5 Mayıs gününü gösterdiği sabah, bir sokakta ölü olarak bulundu. Pırıl, pırıl, sıcak, dost bir yürek ansızın durmuştu. Nasıl öldüğü belli olmadı. Yapılan otopside yara izi bulunamamış ama beyin kanaması tanısı konmuştu. Yoksa, 12 Mart döneminde, yurt baskınlarında yediği copların etkisinin yıllar sonra ortaya çıkması mıydı bu ölüme neden olan? Bilinemedi…
Arkadaş, henüz 25 yaşındaydı. Şiirlerinde inatla umudunu haykırdı, çarpıcı bir imge örgüsü ile özgün şiirler yazdı. İşte “Ankaralı Dört Dörtlük” şiiri:
Ankara vurulmuş bileklerime
dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem
yaşayanlar unutmadı geçen kışı
dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem
ilkyaz mı bu hani nerde Ankara
cılk yumurta akı, kına yakısı
sürgün hızı sürgün hızı yürektedir
kavuniçi buğday tanesi, yanık yarası
koş bire doru at koş bire doru at
sürgün hızı yüreğime tak eder
ben böyle Ankara’yı neyleyim
sürgün hızı yüreğime tak eder
doymadım doymadım adını anmağa
oy benim canımın canı canım
doymadan doymadan Ankara’ya
oy benim canımın canı canım
O yılarda televizyon çok yenidir daha. Arkadaş’ın evinde televizyon yoktur. Kendisinin de katkısı olan bir program o gece televizyonda yayınlanacaktır. Üstünü değiştirir, evinden çıkar, Zafer Pasajı’nın yolunu tutar ve bir daha dönmez evine.
Arkadaş Z. Özger, takvimlerin 1973 yılının 5 Mayıs gününü gösterdiği sabah, bir sokakta ölü olarak bulundu. Pırıl, pırıl, sıcak, dost bir yürek ansızın durmuştu. Nasıl öldüğü belli olmadı. Yapılan otopside yara izi bulunamamış ama beyin kanaması tanısı konmuştu. Yoksa, 12 Mart döneminde, yurt baskınlarında yediği copların etkisinin yıllar sonra ortaya çıkması mıydı bu ölüme neden olan? Bilinemedi…
Arkadaş, henüz 25 yaşındaydı. Şiirlerinde inatla umudunu haykırdı, çarpıcı bir imge örgüsü ile özgün şiirler yazdı. İşte “Ankaralı Dört Dörtlük” şiiri:
Ankara vurulmuş bileklerime
dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem
yaşayanlar unutmadı geçen kışı
dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem
ilkyaz mı bu hani nerde Ankara
cılk yumurta akı, kına yakısı
sürgün hızı sürgün hızı yürektedir
kavuniçi buğday tanesi, yanık yarası
koş bire doru at koş bire doru at
sürgün hızı yüreğime tak eder
ben böyle Ankara’yı neyleyim
sürgün hızı yüreğime tak eder
doymadım doymadım adını anmağa
oy benim canımın canı canım
doymadan doymadan Ankara’ya
oy benim canımın canı canım
Etiketler: 12 Mart Ankaralı dört dörtlük Arkadaş Zekai Önger darbe Orhan Tüleylioğlu şiir trt Türk edebiyatı yurt baskını