Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Nil Kural | Komedinin ustası ilk kez dramda

Komedinin ustası ilk kez dramda

22 Şubat 2013 - 07:02 | Belçim Bilgin filmde şair Muzaffer Tayyip Uslu'nun aşık olduğu Suzan Özsoy'u, Kıvanç Tatlıtuğ ise genç şairi canlandırıyor.
Yılmaz Erdoğan'ın beşinci kez yönetmen koltuğuna oturduğu "Kelebeğin Rüyası" üzerinden, kendisinin yönetmenlik kariyerine göz atıyoruz...Yılmaz Erdoğan, bu hafta vizyona girecek yeni filmi “Kelebeğin Rüyası” ile beşinci kez yönetmen koltuğuna oturuyor. 1940’larda geçen dönem filminde Behçet Necatigil’in iki öğrencisinin, iki genç şairin hazin öyküsünü anlatan Erdoğan filmle, bundan önceki beyazperdedeki başarılı projelerini devam ettiriyor. Ancak komedi ağırlıklı bir filmografiye sahip Erdoğan ilk kez “Kelebeğin Rüyası”ndan başından sonuna kadar dramla yoğrulmuş bir filme imza atıyor.

Başrollerini Mert Fırat ve Kıvanç Tatlıtuğ’un paylaştığı “Kelebeğin Rüyası”ndan yola çıkarak, Erdoğan’ın önceki filmlerini hatırlayalım.

Demet Akbağ ve Zeynep Tokuş, Erdoğan'ın yönettiği ilk filmde kaynana ve gelini canlandırıyorlardı.


“Vizontele” (2001)

Yılmaz Erdoğan yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak ile üstlendiği bu filminde 1970’ler Türkiye’sinden Van’dan bir manzara sunuyordu. Film, televizyonun Van’ın bir ilçesine gelmesini konu alan bir hikaye etrafında dönüyor. Teknik işlere hakim, ilçenin eksantrik adamı Emin’i ise Erdoğan canlandırıyordu. “Vizontele”, komedi ile sosyal gözlemi birleştiren, diyalogların ve sevilen karakterlerin öne çıktığı bir film olarak akıllarda yer etti. Diğer önemli rollerde Demet Akbağ, Altan Erkekli ve Cem Yılmaz’ı izlediğimiz film, dönemin gişede başarılı olan yapımlarından biri olmuştu.

Yılmaz Erdoğan'ın canlandırdığı Emin karakteri, "Vizontele Tuuba" da Tuba Ünsal'ın oynadığı Tuba'ya aşık oluyordu.


“Vizontele Tuuba” (2004)

Yılmaz Erdoğan, ilk filmin başarısının ardından aynı köyde, aynı karakterlerle öyküyü 6 yıl ileriye taşıdı. Dolayısıyla yıllardan 1980’e gelince ve film darbe döneminde geçen bir hikaye anlattı. Ana oyuncu kadrosuna Tarık Akan ve Emin’in âşık olduğu kız rolünde Tuba Ünsal’ın katıldığı film, köyün yaşadığı ideolojik çatışmaları konu alıyordu. İlk filmin gişe başarısını sürdüren yapım, Yılmaz Erdoğan’ın yönetmenlik kariyerinin emin adımlarla sürdüğünü kanıtladı.

Yine bir "topluluk komedisi" olarak geçen "Organize İşler"de, küçük suçlular kendilerini mafya dünyasında buluyorlardı.


“Organize İşler” (2005)

Yılmaz Erdoğan bu filmde mekan değiştirip, taşradan metropole İstanbul’a uzandı. Tolga Çevik’in canlandırdığı Süpermen Samet ile dolandırıcılık yapan Asım Noyan’la (Yılmaz Erdoğan) tanışmasından sonra gelişen olayları konu alan film, suç dünyası, mafya ve sıradan insan karşılaşmaları sunan komedisiyle çok sevildi. Replikleri gösterimde olduğu dönemde ezberlenen film, gişede de başarılı oldu ve 2.6 milyondan fazla izleyiciyi salonlara çekti.

"Neşeli Hayat", Yılmaz Erdoğan'ın şu ana kadar çektiği en başarılı film olarak adlandırılabilir.


“Neşeli Hayat” (2009)

“Neşeli Hayat”, bir alışveriş merkezinde Noel Baba olarak iş bulan ama Noel Baba’nın ne olduğunu bilmeyen Rıza Şenyurt’un maddi güçlüklerle dolu mücadelesini, ailesini ve mahallesini konu alıyordu. Başrollerde Rıza’yı canlandıran Yılmaz Erdoğan’ın yanı sıra Ersin Korkut ve Büşra Pekin’i izlediğimiz film, sevimli, izleyicisine karakterlerini sevdiren çok başarılı bir filmdi. Hatta Erdoğan’ın filmografisinin en tepesinde bulunduğu da söylenebilir. Ancak nedense film gişede iyi gitmesine rağmen beklendiği kadar izleyiciyi salonlara toplayamadı ve 1.125 milyon izleyici tarafından izlendi.