Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Nihan Bora | Tatlı değil, acı kurabiyeler!

Tatlı değil, acı kurabiyeler!

25 Aralık 2012 - 07:12 | Pınar Çağlar Gençtürk ve Deniz Karaoğlu, çocuklarını satmaya karar veren genç bir çifti canlandırıyorlar.
“Kurabiye Ev”i izledikten sonra not defterimde kalan iki cümle var: Anne, çocuklarını zorla satar. Faruk, Deniz ve Pınar çok başarılıOyun boyunca not defterime sadece iki cümle yazmamın sebebi oyunu not alamayacak kadar beğenmiş olmam değil; oyunculardan gözümü alamamamdı. Faruk Barman ve Deniz Karaoğlu’nun geçtiğimiz sezon sahnelenmeye başlayan “Yalnız Batı” oyunundan itibaren iyi bir ikili olduğunu düşünüyorum. Bu ikiliye; “Yalnızlar Kulübü” ve “Disosya”daki rolüyle son yılların en yetenekli isimlerinden biri olan Pınar Çağlar Gençtürk de dahil oluyor. Durum böyle olunca, oyunculukların tavan yaptığı bir oyun çıkıyor ortaya.

“Kurabiye Ev”, aynı zamanda illüstratör olan Amerikalı yazar Mark Schultz’un oyunu. Oyun, çocuklarını, kariyerinin ilerlemesini engelledikleri gerekçesiyle satmaya karar veren Brian’ın, karısı Stacey’yi ikna çalışmalarıyla başlıyor. Koltukta yayılmış, televizyon seyrederken başlıyor her şey. Tabii önce alıştıra alıştıra bunu neden yapmaları gerektiğini, sonra da ne kadar kolay olacağını anlatıyor. Stacey, başta bunun çok saçma olduğunu düşünüyor, her anne gibi. Fakat sonra eşi Brian, eşini öyle bir etkisi altına alıyor ki, zaten çocuklarını sevmedikleri ve üstelik eski güzel günlerdeki gibi birbirlerine vakit ayırmadıkları kanaatine varıyorlar.

Oyunun bu kısmı tabii insana inandırıcı gelmiyor. Yani bir annenin çocuklarını satma fikrine 10-15 dakika içinde sıcak bakar hale gelmesi tuhaf. Bu noktada, annenin zaten çocuklarına olan bağlılığından şüphe etmekten başka çare kalmıyor. Ve tabii onların daha iyi şartlarda, daha özgür büyüyeceklerine olan inançları onların bu işe gönül vermesine kadar gidiyor.

Çocuklarını satmaları için aracı olacak kişi ise Marco. O, bu işlerin üstadı. Sakızı ve gözlükleriyle tam bir itici adam portresi çizen Marco, yapmacık ve geçiştiren bir tavırla işin ne kadar kolay olacağını ve karı-kocanın bundan sonra eski mutlu günlerine döneceklerini anlatıyor. Stacey, belki 100 soru soruyor ama kafasındaki soru işaretlerini tamamen atmadan, her şeyi kabul ediyor.

Çocuklar gidiyor. Stacey, onların yokluğuna alıştığını sanıyor. Fakat rüyalarında çocuklar başta mutlu, sonra ise mutsuz… İşe gidiyor, müşterilerine “Çocuklarımı sattım ben!” diyor.

Deniz Karaoğlu, Faruk Barman ve Sinem Reyhan Kıroğlu, "Kurabiye Ev"de.


Stacey rolünü canlandıran Pınar Çağlar Gençtürk’ün mimiğinden, yürüyüşüne kadar bu karakteri çok iyi canlandırdığını söylemeliyim. Eşi rolündeki Brian rolünün sahibi Deniz Karaoğlu’nun duygudan duyguya geçişi çok başarılı; önce eşine, “Canım sevgilim” modundayken, on saniye sonra işbirliği yaptığı Marco ile karısını evden kovacak hale çok iyi geçiyor. Marco yani Faruk Barman, pis işlere bulaşan bir adamın portresini gayet iyi çiziyor.

“Kurabiye Ev” konusu itibariyle sarsıcı bir oyun. Oyunculukların bu oyunu yücelttiğini ve belli bir noktaya taşıdığını söylemek doğru olacak.

Kurabiye Ev / The Gingerbread House

Yazan: Mark Schultz
Yöneten: Serkan Üstüner
Çeviri&Dramaturji: Elif Baş
Müzik: Ah! Kosmos
Oyuncular: Pınar Çağlar Gençtürk, Deniz Karaoğlu, Faruk Barman, Barış Kıralioğlu, Özgür Özgencer.

8, 9, 15, 16, 23, 30 Ocak

ASMALI SAHNE
İletişim ve Rezervasyon: 0212 293 18 35
0532 684 32 03