Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | Tiyatronun kadın öncüsü bale sahnesinde: "Afife"

Tiyatronun kadın öncüsü bale sahnesinde: "Afife"

27 Şubat 2014 - 11:02 | Afife Jale'nin (İlke Kodal) Selahattin Pınar (Arkın Zirek) ile evliliği, balenin gümüş dönemine denk geliyor.
Kurguyu çok başarılı buluyorum. Murphy’nin dört dönemi farklı dansçılara dans ettirmesi de bence çok iyi bir fikir.
1902-1941 yılları arasında yaşamış ve tiyatro sahnesine çıkan ilk müslüman Türk kadını olma şerefine erişmiş Afife Jale’nin hayatını anlatan “Afife” balesi Mart ayında Istanbul Devlet Balesi tarafından sahneleniyor. Koreografisi ve librettosu Beyhan Murphy’ye, müzikleri Turgay Erdener’e ait olan bale de, kostüm tasarımı Bahar Korçan, dekor tasarımı Adnan Öngün tarafından yapılmış.
 
Mor dönem, Afife'nin morfin bağımlılığı dönemine denk geliyor.
 
Müslüman Türk kadınlara sahne yasağı olan bir dönemde tiyatrocu olmaya çalışması, Afife Jale’yi maddi, manevi bir çok sıkıntıya sokmuş. Beyhan Murphy de bu zor hayatı 4 farklı dönemde kurgulamış. Altın dönemi, genç yaşında tiyatroya ilgisinin başladığı ve Dar’ül Bedayi’de sahne arkasında çalıştığı dönem. Bu dönemde hayatındaki en önemli erkek tiyatro sevgisi konusunda onu destekleyen kuzeni Ziya. 1919 yılında, başrol oyuncusunun Paris’e gitmesinden dolayı Hüseyin Suat’ın "Yamalar" oyununda başrole çıkmasının teklif edilmesi, hayatının ikinci dönemine girmesine neden oluyor. Kırmızı dönemde yasağa rağmen, tiyatro baskınlarında arkadaşları tarafından kaçırılarak sahneye çıkmaya devam ediyor. Bu dönemde baskınları yaptıran Dahiliye Nazırı Mehmet Ali bey, Afife’nin hayatında önemli bir rol oynuyor. Ve sonunda bir gün, Afife’yi yakalatıp, karakola getirtiyor. Mor döneminde babası tarafından evden kovulan Afife, annesiyle birlikte daha sade bir evde yaşamaya başlıyor. Şiddetli baş ağrıları nedeniyle onu morfine alıştıran doktor Suat bu döneminde hayatına giriyor. Müslüman kadınların sahne yasağının bildiriyle daha da ciddileşmesi sonuncunda tiyatrodaki işini kaybediyor ve tek çare olarak morfine başvuruyor. Atatürk’ün emriyle yasağın kaldırılması sonucunda sahneye çıkıyor ama bu seferde morfin bağımlılığı nedeniyle tiyatroyu bırakmak zorunda kalıyor.  Gümüş döneminde ise, Selahattin Pınar ile evliliği konu ediliyor. Önceleri Pınar’a duyduğu büyük aşk sayesinde mutluluğu yakalamış olduğu halde, bir süre sonra hem Selahattin Pınar’ın ailesinin kendisini kabul etmemesi hem de tiyatrodan uzak kalmış olmasının verdiği mutsuzluk tekrar morfine başlamasına neden oluyor. Hayatı akıl hastanesinde ve genç yaşta son buluyor.
 
Afife'nin trajik hikayesi akıl hastanesinde son buluyor.
 
Ben kurguyu çok başarılı buluyorum. Murphy’nin dört dönemi farklı dansçılara dans ettirmesi de bence çok iyi bir fikir. Bazı toplu danslar olmasa ya da daha kısa olsa olabilir bana göre. Ama genel olarak eser sürükleyici bir şekilde izlenebiliyor. Afife’nin Selahattin Pınar ile kanun müziği eşliğindeki ikili dansı benim koreografik açıdan en beğendiğim bölüm. Finalde, dört dönemin Afife’lerinin ve akıl hastanesindeki Afife’nin bir araya gelmesi de çok etkileyici.
 
Müzikler, dönemlerin halet-i ruhiyesini gayet anlamlı bir şekilde anlatabiliyor. Rahat dinlenebilen ve duyguyu iyi verebilen besteler.
 
Kostümler muhteşem. Renkler, modeller, kumaşlar, her anlamda mükemmel.
 
Dekor, arkada ve daha yüksekte yer alan bölümü ile Süreyya’nın küçük sahnesine derinlik kazandırıyor. Hızlı mekan değişiklikleri yapmaya da müsait. Ancak dekor değişirken bazen çok fazla ses çıkıyor. Anlam veremediğim tek öğe, finaldeki fütüristik, hareket eden arabalar.
 
Benim seyrettiğim gece dört dönemin Afife’lerini kronolojik sıraya göre, Müge Celiloğlu, Ebru Cansız, Deniz Zirek ve İlke Kodal dans ettiler. Artistik performans gerektiren Afife rollerinde, son derece başarılı bu dört dansçıyı seyretmek gerçekten kaçırılmaması gereken bir olay. Akıl hastanesindeki Afife rolünde Tülay Yalçınkaya da gayet iyiydi. Ziya rolünde Erhan Güzel, Nazır rolünde Onur Tunay, Dr. Suat rolünde Bahadır Ovacıklı, Selahattin Pınar rolünde de Arkın Zirek dans ediyorlardı.
 
Afife 4-6 Mart ve son derece anlamlı bir şekilde Dünya Kadınlar Günü 8 Mart 2014 tarihlerinde Kadıköy Süreyya’da sahnelenecek. Bu arada 8 Mart’ta Kadınlar Günü’ne özel MDTist’in de Fulya Sanat’ta  bir gösterisi var.