Samsun Devlet Opera ve Balesi atakta!
Geçen sene Dünya Dans Günü’nde, Samsun Devlet Opera ve Balesi’nden Bach alla Turca’yı seyretmiş, çok beğenmiş, Bodrum Bale Festivali’nde 2 kere daha aynı eseri izlemiştim. Bu hafta onları 2 kısa baleden oluşan yeni programlarında seyrettim. "This is your life (Bu sizin hayatınız)" ve "Troy Game".
"This is your life", Türkiye’de bir çok topluluk ile çalışmış Güney Kore’li, ödüllü koreograf Young Soon Hue’nun eseri. Eser sahnede oturan dansçıları, spiker Enver Töre’nin takdimi ile başlıyor. Gürcü, sempatik ve neşeli bir kadın ve hayatından bezmiş tavırlardaki Türk kocası, Samsun’da bir güzellik salonu sahibi “Fransız” Andre, yine hayatından pek memnun görünmeyen bir iş adamı, uzun boylu sevgilisinden istediği kadar ilgi görmeyen Amerikalı şuh kadın Carol, sevgilisi tarafından neden terk edildiğini anlayamamış olan David ve yanlış bir ilişkide olduğunu düşünen kızıl saçlı hoş, genç kadın -spiker ismini telaffuz etmiyor-. Hepsinin hayatlarından kesitleri kendi dillerinde dinliyoruz. Aslında dans eserlerinde nadiren gördüğümüz oldukça uzun konuşmalı bir giriş. Ama spikerin sempatik ve espritüel tanıtımı, karakterlerle yakınlaşmamızı sağlıyor. Sonra Astor Piazolla’nın muhteşem tango müziklerinin eşliğinde danslar başlıyor. İlk dansta, kızıl saçlı, güzel kadının aslında Gürcü kadının kocasının kız arkadaşı olduğunu anlıyoruz. Gürcü kadın rolünde Anna Gorgiashvili dans ediyor. Zaten daha evvelden de beğendiğim bir dansçı. Estetik olarak ta, artistik olarak ta çok beğendim.Kız arkadaş rolünde Gizem Atik, teatral bölümde son derece endişeli ve hatta hafif çekingen iken, dans etmeye başladığında sahneyi mükemmel bir şekilde dolduruyor. Koca rolünde Emre Örgüt’te ikisine başarılı bir şekilde eşlik ediyor. 2. Dans Andre’nin güzellik salonunda 3 müşterisi ile birlikte yaptığı bir dans. Komik ve hoş. Andre rolünde Orçun Ünal başarılı. İş adamının –Boğaçhan Bozcaada- kendi gibi çalışma hayatındaki adamlarla dans ettiği 3. bölüm iş hayatının sıkıntıları güzel ifade etmiş. İş adamı ve 6 erkek son derece uyumlu bir şekilde dans ediyorlar. Sonraki dans ise Amerikalı Carol’un, aslında hiçte uzun boylu olmayan, kendisinden kısa erkek arkadaşıyla tangosu. Nazmiye Kıratlı Khozashvili de, her eserde beğendiğim dansçılardan. Bu rolde artistiği mükemmel. Şuh pozları seyircinin büyük beğenisini kazanıyor. Sonra sandalye dansı var. Andre’nin getirdiği etekleri görünce, erkekler pantalonlarını çıkarıp, etekleri giyerek ve sandalyeler eşliğinde bir dans yapıyorlar. Dans aralarındaki alkışlardan Andre’nin aslında dansın başındaki açıklayıcı konuşmasını duyamadığımdan, erkeklerin neden etek ile dans ettiklerini koreograf Young Soon Hue’ya sordum. O da erkeklerin etek giymenin nasıl bir şey olacağını hep merak ettikleri için böyle bir dans düşündüğünden bahsetti. Etekli erkeklerin dansı gayet eğlenceli. Toplu final dansından önceki son dans ise, David’in kendini terk etmiş sevgilisiyle düeti. Hoş bir koreografi. David Khozashvili ve Sülün Duyulur iyi bir şekilde icra ediyorlar. Ve finale gelindiğinde, tüm dansçılar sahneye grup grup giriyor ve eşli bir şekilde arkada bir daire oluşturuyorlar. Ama son söz yine spikerde. Kolay izlenebilen, sempatik danslarıyla keyifli bir eser. Rengarenk kostümleri Nursun Ünlü tasarlamış. Oldukça yoğun kullanılmış olan ışık tasarımı ise Murat Yılmaz’ın.
Temsil öncesi Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürü Volkan Kıran ve eşi, Ankara Devlet Balesi baş dansçılarından Arzu Kıran ile sohbet etme şansım da oldu. Ben Volkan Kıran’ın repertuar seçimlerini son derece doğru buluyorum. Çünkü Samsun diğer şehirlere nispeten çok daha sonra, 2008 yılında Devlet Opera ve Balesi ile tanışma fırsatı elde etti. Dolayısı ile seyirciye kolaylıkla takip edebilecekleri konuları olan, müzikleri kolay dinlenebilen, keyif verici eserler sunmak çok önemli. Volkan Kıran bence bunu başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Zaten her sene artan izleyici rakamları da bunu kanıtlıyor. Arzu hanım, bana ilköğretimdeki çocuklar için düzenledikleri ve sahne arkasını, çalgıları, sanatçıların nasıl çalıştıklarını çocuklara anlatıp bizzat gösterdikleri opera turlarından bahsetti. Ne kadar güzel! AKP Hükümeti’nin Devlet Opera ve Balesi’ni kapatmak için oluşturduğu TÜSAK kanun tasarısını canlandırdığı bu günlerde, böyle şeyleri duymak beni sonsuz mutlu ediyor.