Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | İzmir yine çok iyi bir bale yapıtı ile karşımızda!
İzmir yine çok iyi bir bale yapıtı ile karşımızda!

Sylvia aslında oldukça eski bir bale. Çok bilinen Coppelia balesinin müziğini besteleyen Léo Delibes’in müziğiyle ilk kez 1876 yılında sahnelenmiş. Ama bale, popüler olmasını, 1952 yılında ünlü İngiliz koreograf Sir Frederick Ashton’ın Royal Ballet için tekrardan sahnelemesine borçlu. Ashton bu baleyi, dönemin en önemli balerini Margot Fonteyn için, klasik hareketlerin yanında modern dokunuşlar kullanarak tasarlamış. Ve halen bir çok bale topluluğu Ashton’ın koreografisi ile baleyi sahneye koyuyor.
İzmir için koreografiyi tasarlayan Marc Ribaud da aslında Ashton’ın kurgusunu fazla değiştirmemiş. Hatta dekor ve kostümler de Royal Ballet’nin 2004 prodüksiyonundakine benziyor. Ama Ribaud, kendi hareketlerini esere katmış ve bana göre bazı yerlerde –mesela başrol olan Sylvia’nın son perdedeki solosunda- müziği Ashton’dan daha iyi kullanmış.
Eser mitolojik bir hikayeyi anlatıyor. Sylvia, Av Tanrıçası Diana’nın avcılarından biri. Ona aşık olan çoban Aminta’yı kızarak öldürüyor ama sonra pişman oluyor ve cesedinin olduğu yere dönüyor. Ancak başka bir hayranı, avcı Orion tarafından mağarasına kaçırılıyor. Bu arada Eros, farklı bir kılıkta Aminta’yı canlandırıyor ve Sylvia’nın Orion’dan kurtulmasına yardım edip, aşıkları buluşturuyor.

Sylvia rolünde Aslı Çilek Kaynarsu dans ediyor. Kaynarsu, zor hareketleri gayet estetik bir şekilde ve zorlanmadan icra ediyor.
Aminta rolünde Kıvanç Ekin, Aslı Çilek Kaynarsu’ya başarıyla eşlik ediyor. Zor bir kaldırma hareketi yaparken bile, Sylvia’ya hayranlığını ifade edebiliyor. Teknik olarak da, artistik olarak da muhteşem.
Eros rolü, Emre Kaynarsu’ya çok yakışmış. İlk perdede, Royal Ballet’nin Sylvia DVD'sindeki dansçıdan daha fazla heykel hissi veriyor seyirciye. Aminta’yı canlandırdığı sahnede de çok başarılı.

Dolun Doyran’ın aşık kötü adam Orion yorumu, Oktay Keresteci’nin "Bahçesaray Çeşmesi" balesindeki bana göre halen eşsiz Giray Han yorumunu hatırlattı. Ve bence hem Ribaud’nun Orion’u hem Doyran’ın Orion yorumu, yine Royal Ballet’nin Sylvia’sından daha anlamlı.
Diana’nın az rolü var ama Yasemin Altınel şahaneydi.
Aynı şekilde Banu Dağcıoğlu ve Sertan Yetkinoğlu’nun Pan dansında harikaydılar.
Hem Gülden Sayıl’ın dekor, hem de Sevtaç Demirer’in kostüm tasarımlarında, Royal Ballet’den esinlenmeler var. Ama çok daha az bütçelerle, mükemmel bir iş çıkarılmış. Özellikle mağara dekoru ve Panların neon yeşili kostümleri şahane.
Delibes’in keyif verici müziğiyle, gayet keyifi bir yapıt olmuş İzmir’in Sylvia’sı.
Yeni sezonda da muhakkak seyredeceğim. Burcu Olguner, Olcay Tunçeli ve Özgür Tuncay’ı
Sylvia, Aminta ve Eros rollerinde görmeyi çok istiyorum.
Etiketler: Aslı Çilek Kaynarsu bale değerlendirme Delibes Diana eleştiri Emre Kaynarsu Eros Frederick Ashton İzmir Devlet Balesi Kıvanç Ekin Leo Delibes Margot Fonteyn mitoloji Mutlu Tanberk Royal Ballet Sylvia
