Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Mutlu Tanberk | Bale alla Turca Bodrum Kalesi’ni fethetti!

Bale alla Turca Bodrum Kalesi’ni fethetti!

15 Ağustos 2013 - 01:08 | Anjelika Akbar'ın piyano ve oryantal perküsyonlarla düzenlediği
Bodrum Bale Festivali’nde geçen hafta dakikalarca ayakta alkışlanan 2 Türk balesi seyircileri fethetti. Kalan gösterilere bilet almak için acele edinHer sene artan ilgiyle, hem yabancı hem yerli baleseverleri, Türk ve yabancı bale toplulukları ile buluşturan Bodrum Bale Festivali bu sene 11.yılını kutluyor. Festival, 7 Ağustos’ta Istanbul Devlet Balesi’nin sergilediği Hürrem Sultan Balesi ile açıldı. Türk balesinin kurucusu Ninette de Valois, bale okulu oturduktan ve o zaman sadece Ankara’da olan bale topluluğu profesyonel bir şekilde temsiller vermeye başladıktan bir süre sonra, bazı dansçıları Türkiye’ye özgün eserler yaratılması anlamında, Türk bestecileri ve temaları ile koreografi çalışmaları yapmaya teşvik etmişti.

12 yıl önce kaybettiğimiz Oytun Turfanda'nın koreografisini yarattığı Nevit Kodallı eseri "Hürrem Sultan"ın baş dansçısı, Hürrem rolündeki Melike Manav.


Bu koreograflardan biri olan ve 2001 yılında genç yaşta kaybetmiş olduğumuz Oytun Turfanda’nın eseri olan "Hürrem Sultan", Kanuni döneminden kısa bir kesiti, Hürrem’e aşık olmasının hikayesini ve Hürrem’in entrikalarıyla Kanuni’ye oğlu Mustafa’yı öldürtmesini anlatıyor. Uzun ya da karışık bir kurgu değil ve dönemi anlatan hoş vurgularla süslenmiş. Nevit Kodallı’nın müziğini yaptığı eseri daha önce de seyretmiş ve beğenmiştim. Ama bir kere daha Oytun Turfanda’nın, ne kadar güçlü bir hareket dili olduğunu ve hareketleri ne kadar başarılı bir şekilde özgünleştirdiğini hayranlıkla izledim. “İşte Türk balesi böyle olmalı!” diye düşündüm. Bodrum’daki temsilde daha önce seyrettiğimden farklı baş dansçılar dans ediyordu. Melih Mertel, Kanuni rolünün altından gayet iyi kalktı. Hürrem rolünde ise Melike Manav vardı. Tekniği iyi, artistiğini geliştirmekte olan bir dansçı Manav. Keyifle seyrettim. Mustafa rolünde M.Nuri Arkan ve Baş Çengi Hüma Ersel’de beğeniyle izlediğim dansçılardı.

10-11 Ağustos’ta ise Samsun Devlet Balesi’nden “Bach alla Turca”yı izledim. Bu baleyi Dünya Dans Günü’nde Samsun’da izlemiştim. 2 eserden oluşan balenin ilk bölümünde, J.S.Bach’ın Klavsen Konçertosu eşliğinde, libretto, koreografi, dekor ve kostüm tasarımı Marco Cantalupo ve Katarzyna Gdaniec’e ait olan Konçerto yer alıyor. Bir masa etrafındaki 2 kadın ve 2 erkeğin dinamik ve zaman zaman şiddetli çekişmelerini anlatan eser, oldukça yoğun hareket içeriyor ama ana temadan hiç uzaklaşmadan kullanılmış hareketler.

Çağla Şıkel, "Bach alla Turca"da yer aldığı ikili dans bölümünde, uzun süredir dans etmemiş olmasına rağmen başarılı bir performans ortaya koydu.


İkinci bölümde ise, yine Hürrem Sultan gibi başarılı bir başka Türk balesi var. Bach alla Turca. Anjelika Akbar’ın piyano ve oryantal perküsyonlarla düzenlediği ve Bodrum’da bizzat icra ettiği Bach müziklerine, Devlet Opera ve Balesi Baş Koreografı Mehmet Balkan’ın yaptığı koreografi ile sahnelenen Bach alla Turca’da, Çağla Şıkel misafir dansçı olarak yer aldı. Aslında, konservatuarda bale eğitimini tamamlamış ancak 16 sene dans etmemiş Şıkel’in Bodrum’da sahneye çıkacak olması, bale dünyasında bayağı bir olay oldu. Kimileri uzun süredir dans etmemiş bir balerinin sahne almasını, popülist, yanlış ve zor bir sanatı basitmiş gibi gösterecek bir yaklaşım olarak değerlendirdiler. Ben ise Mehmet Balkan’ın bu kararını, eseri görmeden de çok doğru buldum! Hükümetin Devlet Opera ve Baleleri’ni kapatmaya yönelik yasa tasarıları gündeme getirdiği bir dönemde, opera ve balenin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayacak, daha evvel opera/bale seyretmemişleri opera/baleyle tanıştıracak, bu sanatları sever ve devamlı izler duruma getirecek her türlü çaba bence mübahtır! Tabii ki, 16 sene bale çalışmamış bir dansçının point üzerinde zor bir bölüm icra etmesi olabilecek birşey değil. Ancak yurt dışında senelerce dans etmiş ve topluluklar yönetmiş Mehmet Balkan’ın Çağla Şikel’e böyle bir rol vermeyeceği de son derece aşikardır. Nitekim Balkan, Çağla Şikel’e, çıplak ayakla dans edilen bir ikili dansta rol vermiş. Şikel, hem bale eğitiminin verdiği zerafet ve esnekliği kaybetmemiş olduğunu, hem de bu role çalışmış olduğunu sahnede çok güzel gösterdi. Kendisini gönülden tebrik ediyorum.
Bir başka tebrik, eserin muhteşem ikili dansını, muhteşem şekilde icra eden Özge Başaran ve Erhan Güzel’e. Bence bu senenin en mükemmel performansı. Müzik, hareketler ve Başaran ile Güzel’in icrası, ruhunuzu bambaşka yerlere taşıyor. Seyretmeye doyamıyorsunuz. Diğer ikili dansları ve icralarını da çok başarılı bulduğumu eklemem lazım.
Ve tabii çok büyük bir tebrik eserin tüm yaratıcı kadrosu ve Mehmet Balkan’a. Çok keyifli, esprili, komik, Türk motifleri içeren ve izleyenleri yeni ve daha az bilinen bir topluluk olan Samsun Devlet Balesi’ne hayran bırakacak bir eser yaratmışlar. Bu eserin yurt dışında da başarılı olacağına inanıyorum.

Ezcümle, Bodrum Bale Festivali’nde geçen hafta dakikalarca ayakta alkışlanan 2 Türk balesi seyircileri fethetti. Bu hafta Ankara Devlet Balesi, senelerdir Devlet Balelerimizle çalışan Nugzar Magalashvili’nin koreografisini yaptığı Amazonlar’ı sahneliyor. 17 Ağustos’ta ise Güney Kore’den Universal Ballet, önemli çağdaş koreografların eserleriyle sahne alacak. Maalesef bu 2 temsili kaçırıyorum. Festivalin son gösterisi ise, 20-21 Ağustos’ta Krasnoyarsk Sibirya Devlet Balesi tarafından dans edilecek olan, efsane Rus koreograf Yuri Grigoroviç’in koreografisini yaptığı Spartaküs. Orada olacağım ve size de kaçırmayın derim. Çok az bilet kaldı, acele edin.