21 Kasım 2013 - 11:11 | Çağdaş Tekin (Valentin) ve Göktay Tosun (Molina), Oğuz Utku Güneş'in yönettiği Manuel Puig oyunu 'Örümcek Kadının Öpücüğü'nde.“Örümcek Kadının Öpücüğü”, bir film ve birbirlerinden başka paylaşacak şeyleri olmayan hapsolmuş bir devrimci ile yanlış bedene hapsolmuş bir kadının hikâyesi“Keşke bir kez olsun öpüşsek, herkes gibi gökyüzünün altında.”

Mecidiyeköy’deki Sahne Hâl zor günler geçiriyor öyle ki çeşitli tiyatro toplulukları oyunlarını Sahne Hâl’de oynayıp gelirlerini oraya bırakıyorlar. Bakanlık bağımsız tiyatroyu desteklemiyorsa biz bize omuz verelim, seyirci desteğiyle ayakta kalmaya çalışalım demekten başka çareleri kalmadı ne yazık ki. Tiyatro yapmanın gittikçe zorlaştığı hatta neredeyse imkânsızlaştırıldığı günlerde onlar kendilerini savaş alanlarında değil, sahnede var etmeye çalışan cesur şövalyeler aslında.

Sahne Hâl’de bu sezon izlediğim ilk oyun Tiyatro Hâl ekibinden “Örümcek Kadının Öpücüğü” oldu. Oyunu geçtiğimiz yıl Devlet Tiyatrosu’nun prodüksiyonu “Sidikli Kasabası Müzikali”ni yöneten Oğuz Utku Güneş, tasarlamış, uyarlamış ve yönetmiş. Devlet Tiyatrosu’nun o çok büyük, çok kalabalık müzikalinde başarılı bir sınav vermişti genç yönetmen Oğuz Utku Güneş.

Aynı başarıyı Sahne Hâl’in küçük mekânında kendi de dahil beş oyuncuyla sahnelediği “Örümcek Kadının Öpücüğü” oyununda da gösteriyor. Oyun, Dewitt Bodeen'in “Cat People” adlı film senaryosundan, Manuel Puig’in 1979 da yazdığı 'El beso de la mujer araña' (Örümcek Kadının Öpücüğü) romanından uyarlanmış. Bu romanın 1985 yapımı filmini hatırlayanlar vardır mutlaka.

Arjantin varoşlarında büyüyen yazar Manuel Puig`in eserleri pop art olarak kabul ediliyor. Küçükken haftada dört kez sinemaya özellikle de Amerikan filmlerine giden yazarın eserinde, film tekniği ve sinematografik anlatımın etkileri görülüyor. Oyunun uyarlamasını yapan Güneş, “play within a play” tekniğini kullanarak ortaya izlemesi keyifli bir seyirlik çıkarmış. Ayrıca oyunda sinema tarihinde önemli yeri olan filmlerden de referanslar almış.

Oyunun konusuna gelince; siyasi suçlu devrimci Valentin ile çocuk istismarı suçlusu eşcinsel Molina, Buenos Aires’te bir hapishanede aynı hücrededirler. Farklı geçmişleri, farklı yaşam tarzları ve farklı dünya görüşleri vardır. Buna rağmen o dört duvar arasında onları oyalayacak ortak bir zevkleri de vardır. Her şeyin yasak ve kısıtlı olduğu o iki kişilik hücrede sonsuz hayal güçleriyle film sahneleri anlatırlar. Aslında daha çok tüm naifliğiyle Molina anlatır, Valentin de onu dinler ama devrimci kişiliğiyle sahnelere müdahale etmekten kendini alamaz. Bu sahneler ‘oyun içinde oyun’ tekniğiyle aynı anda oyuncular tarafından canlandırılır. Yönetmenin tercih ettiği bu teknik sayesinde oyunun izlenirliği artıyor, temposu düşmüyor, izleyici şaşırmaya devam ediyor oyun boyunca.
Maçoluğun bir meziyet sayıldığı, bir erkeğin sahip olduğu en kötü özelliğin hassasiyet ve nezaket olarak algılandığı bir kültürün yazarı Manuel Puig. Oyunda, erkeklik anlayışı hiç kimseden hiçbir şey almamak üzerine kurulmuş olan kahramanı Valentin, Molina’nın verdiği ilgi, sevgi, şefkat üçlüsüne kayıtsız kalamaz. Molina, Valentin’i mitolojik Arakne gibi sarıp sarmalar. Bu şekilde Puig, erkek egemen bakış açısının sınırlarını zorlar.



Oğuz Utku Güneş sahneyi üç uzama ayırmış. Arkada film oyun alanı, ortada hücre ve önde de müdürün odası. Soğukkanlı bir komedi estetiğiyle açık biçim sahne olarak tasarlanan oyun, tiyatro ve sinema sanatını birleştirmeyi başarıyor. Oyunda Göktay Tosun, Çağdaş Tekin, Melina Özprodomos, Ayşegül Bahtiyaroğlu ve oyunu uyarlayıp yöneten Oğuz Utku Güneş rol alıyor. Selçuk Yöntem de Müdür Lewgoy olarak sesiyle oyuna dahil oluyor.

“Örümcek Kadının Öpücüğü”, bir film ve birbirlerinden başka paylaşacak şeyleri olmayan hapsolmuş bir devrimci ile yanlış bedene hapsolmuş bir kadının hikâyesi. Ayrıca “devrim”, “sınıf farkı”, “eşcinsellik”, “aşk” konularında sözü olan, bu sezon izlenmeyi kesinlikle hak eden oyunlardan.

Oyun, 22-26-28 Kasım tarihlerinde Sahne Hâl’de izlenebilir.
Tel: 212 2747478/ 507 5122757