Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Egemen Limoncuoğlu | Gençten bir İngiliz grup: TOY

Gençten bir İngiliz grup: TOY

30 Ocak 2013 - 07:01
1 Şubat akşamı IKSV Salon, son bir yılın adı müzik ihtiva eden hemen her yayında telaffuz edilen çiçeği burnunda, saçları omzunda İngiliz grup TOY’u konuk edecek
Beatles’ı, Rolling Stones’u, Led Zeppelin’i ve daha nice büyük rock grubunu çıkaran topraklardan her yıl parlak mı parlak kariyerlerin onları beklediği söylenen genç gruplar çıkıyor. BBC, NME, Uncut derken biz de İngiliz müziğine yön vermeyi kendine düstur edinmiş basın ve yayın (ya da BBC’yi önce zikrettiğimize göre yayın ve basın) ‘marka’ları sayesinde derhal haberdar oluyoruz bu potansiyel sahibi müzisyenlerden. Bazıları İkarus misali o parlak geleceklerine doğru tam gaz yol alırken kanatlarını erimesine engel olamıyor, boğulup gidiyor, bazılarıysa yıllara meydan okuyan şarkılar ve albümlerle hayatımızın bir parçası oluyor.

Şubatın ilk gecesi Salon’un sahnesine konuk olacak TOY, İngilizlerin havası ve suyuyla iftihar ettiği, üniversite ortamıyla Norman Cook (namı diğer Fatboy Slim), Natasha Khan (namı diğer Bat For Lashes) gibi isimleri de popüler müzik camiasına kazandıran Brighton kentinin mahsulü.
Müzik endüstrisinin sevimsiz yüzüyle tanışıyorlar önce, Joe Lean & The Jing Jang Jong adı altında müzik yaparlarken. 2007’nin en dikkat çekici yeni grubu olarak etiketleniyorlar. Fakat anlaştıkları plak şirketi heyecanla kaydettikleri ilk albümlerinin piyasaya çıkışını 14 ay kadar geciktirmeye kalkınca, Joe Lean ve Jing Jang Jong’ların yolları ayrılıyor. Joe Lean (namı diğer Joe Van Moylan) Tudors gibi TV dizilerine kapağı atıyor, diğerleriyse TOY’u kuruyor.

Grup, 2012'de Viyana'nın Waves Vienna festivalinde sahne almıştı.


Kuvvetli referanslar

Basitçe Almanların 70’lerin progresif rock’ına cevabı olarak tanımlamakta sakınca olmayacak kraut rock, The Kinks’ten The Velvet Underground’a 60’ların ‘özel’ gruplarının şarkı formları ve 80’lerde İngiliz müziğinin en yenilikçi zamanlarından birine önayak olan dans pistinde de dinlenebilecek şarkılar yazan rock grupları... TOY’un şarkılarında kulağınıza çalınacak seslerden birkaçının köklerini oluşturuyor. Tabii, Stanislav Lem’in Solaris’inden sayfalara kendinizi kaptırmışken fonda çalmasından keyif alcağınız ‘Live Electronics’ gibi ‘uzay çağı’ sesleri de işitmek mümkün kendilerinden.

Geçen eylül piyasaya çıkan ilk albümleri ‘Toy’ (evet, kendileriyle aynı adı taşıyor albüm) onlardan çok şey bekleyenleri yanıltmadı. Albümün çıkışı öncesinde geçirdikleri hareketli yılda, sürekli onları pohpohlayanların gazına gelmeyip ağır ve emin adımlar atmışlardı neyse ki. İnternet üzerinden satışa çıkarken plak formatının da hakkı vermeyi ihmal etmedikleri single’lar, anahtar kelimeleri arasında mutlak suretle ‘sonik’ ve ‘kozmik’ kelimelerini geçireceğimiz video klipler derken temel atma töreninden alınlarının (her ne kadar saç modelleri yüzünden pek alınlarını görmüşlüğümüz olmasa da) akıyla çıkmışlardı.

TOY da 2000’lerin kendi müzikleri ve yetenekleri kadar ilham aldıkları isimlere verdikleri referanslarla da kimliklerini ifşa etme alışkanlığına sahip rock gruplarından. Adları sıklıkla The Horrors’la birlikte anılıyor, diğer taraftan da ilk albümlerinin kapak tasarımını emanet ettikleri Leif Podhajsky sayesinde akla, geçmişle günümüzü tam kıvamında bir araya getirebilen Tame Impala’yı getiriyorlar. Her iki grubu ‘keyifle’ dinleyenlerden de şikayet gelmeyeceği kesin TOY konusunda.

Dünyayla aynı anda

Sıkça kullanılan sloganlardan “dünyayla aynı anda!”, hafiften anlamını yitirmiş vaziyette internet çağında. Zaten neredeyse her şeyi dünyayla aynı anda öğrendiğimiz bir devasa ağa takıldık gidiyoruz.

Ama TOY’u şubatın ilk gecesi İstanbul’da izleyecek olmamızı da en iyi bu cümle anlatıyor. İngilizler onlardan çok ümitli, dünya onları yavaş yavaş tanıyor. Şimdiden mayısta havalı bir İngiltere turnesi ve yaz boyu Avrupa festivallerini gezecekleri kesinleşmiş durumda. Kendi gözlerimizle ve kulaklarımızla olaya şahit olup, gruba ‘notunu vermek’ için tam zamanı gibi görünüyor.