Milliyet Sanat »Yazarlar » Ebru Demetgül | Ölüm an meselesi olsa
Ölüm an meselesi olsa
26 Kasım 2012 - 10:11 | Fotoğrafçı Lalage Snow'un objektifinden savaştan önce, savaş sırasında ve savaş dönüşünde bir İskoç askeri.Afganistan'ın Kabul şehrinde yaşayan fotoğrafçı Lalage Snow, savaştan önce ve sonra fotoğrafladığı İskoç askerlerin yüzlerinde, uğradıkları duygusal hasarı belgeliyorBütün gün çalışmışım, nihayet eve varıyorum. Yemek vakti. Tek istediğim şey güzel bir yemek yemek ve olduğum yere yığılmak. Masaya oturuyorum ve televizyonum açık, akşam haberlerini izliyorum. İsimler, konuşmalar, konuşulanlar birbirlerine benziyor. “O haklı” diyorum, “öbürü de haklı”, “ama şu haksız”. Bir bakan açıklama yapıyor, başka bakanlar bu açıklamalara karşılık başka açıklamalar yapıyorlar. Gece görüşüyle çekim yapan kameralardan görüntüler izliyorum. Bombalar ‘ışıl ışıl’. Bu ışıklar düştükleri yerleri neye çeviriyorlar, diye düşünüyorum. Ardından yıkıntılar arasında gezinen, sallanan görüntüler. Kamyonlar toz kaldırıyor. Savaş, en çok kullanılan kelime. Savaşı biliyorum, ne kadar acı, ne kadar eski, ne kadar çirkin ve ne kadar vazgeçilmez olduğunu biliyorum. Ama hiç yaşamadım. Yüzüme silah doğrultulmadı şu ana kadar, ben de kimseye silah doğrultmadım. Öfkeden boğazına yapışmak istediklerim olmuştur ama ölümü yaşatacak bir durum içine sokmadı beni hiç hayat. Yemeğimi yedim, karnım doydu. Bir Twitter hesabım var. Güzel bir şey söylemek istiyorum. Savaşı ben de istemiyorum. Tweet’imi attım. Evimde oturuyorum hala, birazdan uyuyacağım. Yarın hafta içi, ben işe gideceğim. Yarın aynı zamanda yürüyüşler yapılacak, ertesi gün bazı insanlar kendilerini aç bırakacaklar, daha da ertesi gün paralar toplanacak, kargolar gönderilecek. Ve tüm bunlar olurken birileri de çaprışacak, can çekişecek. Capcanlı bir ölüm olasılığının nasıl ömür törpüsü olabileceğini düşünüyorum. Evimden çok uzakta olsam, elimde bir silah olsa, ölümüm an meselesi olsa. Bu çöküşü ne kadar hayal etmeye çalışsam da anlayabilmem çok zor.
Bunu gerçekten yaşayanlar var ve onları tanımıyoruz. Lalage Snow’un “Biz Ölü Değiliz” adlı fotoğraf serisi bu boşluğu çok güzel dolduruyor, ölümün yüzüne bakıp da geri dönebilmiş genç askerleri konuşturuyor. 3 ayda uğradıkları hasarı, derin duygusal yaraları belgeliyor. Belgeleme biçimi etkisini ciddi biçimde artırıyor. Uzun uzun bakıyorum. Üç fotoğrafın ilki savaşa gitmeden önceki gün çekilmiş. İkincisi savaş sırasında çekiliyor. Üçüncüsü ise dönüş fotoğrafı. Bu askerlerin hepsi Afganistan’a gönderilen İskoç gençleri (The Royal Regiment of Scotland). Bu gençlerin fotoğraflarını çekmek dışında, onlarla röportaj da yapıyor Snow. Röportajlardan bir tanesi şöyle:
Chris MacGregor, 24
11 Mart, Edinburgh: “Ailemi özleyeceğim ama köpeklerimi daha fazla özleyeceğim. Onlar benim stresimi alıyorlar, beni sakin kılıyorlar. Sanırım televizyonu da özleyeceğim. Kötü senaryolar yazmamaya çalışacağım şu an.
19 Haziran, 19. Yerleşke, Nad Ali, bir kaza sonrası: Çoğu kişi evden bu kadar uzakta olmaya alıştı, ben zorlandım. Burada sizi canlı tutabilecek tek şey korkunuz. Fakat olacağı varsa olacak, yapacak bir şey yok. Yukarıdaki adamlardan biri herhangi bir şey yapsa, daha fazla ölü asker duymayacağız belki de. Ailelerin neler yaşadığını düşünüyorum bir yandan. Ne için ölündüğünden bahsediliyor, burada neler başardığımızdan. Artık pek emin değilim… O Afgan askeri iki bacağını da kaybediyor şu an… Bilmiyorum…
28 Ağustos, Edinburgh, kalıcı diz hasarı sonucu terhis edildikten sonra: Vücudum bana bir şekilde vazgeçmem gerektiğini söylemek zorunda kaldı sanırım. Ben devam etmek istiyordum fakat vücudum daha fazlasına izin vermedi. Öfke kontrolünü öğrenmeliyim. Köpeklerimle tüm gün yürüyorum. Enerjimi atmak zorundayım. Şimdilik bu şekilde idare ediyorum.
Serinin her parçasının bu şekilde özel bir röportajı var. Benden çok uzakta yaşananlar bunlar. Ama her gün okuduğum, duyduğum ve konuştuğum konuların tam ortasındalar. Lalage Snow sayesinde onları duyuyorum. Snow, şuan Kabil’de Afgan ordusunun kadın üyeleriyle ilgili bir belgesel üzerine çalışıyor. Savaşın içerisinde çalışmayı tercih eden bu deneyimli sanatçıyı takip edin. Size gösterilmeyenlerle karşılaşabilirsiniz.
Askerlerin yüz ifadelerindeki değişim çarpıcı.
Bunu gerçekten yaşayanlar var ve onları tanımıyoruz. Lalage Snow’un “Biz Ölü Değiliz” adlı fotoğraf serisi bu boşluğu çok güzel dolduruyor, ölümün yüzüne bakıp da geri dönebilmiş genç askerleri konuşturuyor. 3 ayda uğradıkları hasarı, derin duygusal yaraları belgeliyor. Belgeleme biçimi etkisini ciddi biçimde artırıyor. Uzun uzun bakıyorum. Üç fotoğrafın ilki savaşa gitmeden önceki gün çekilmiş. İkincisi savaş sırasında çekiliyor. Üçüncüsü ise dönüş fotoğrafı. Bu askerlerin hepsi Afganistan’a gönderilen İskoç gençleri (The Royal Regiment of Scotland). Bu gençlerin fotoğraflarını çekmek dışında, onlarla röportaj da yapıyor Snow. Röportajlardan bir tanesi şöyle:
İskoç asker Chris MacGregor.
Chris MacGregor, 24
11 Mart, Edinburgh: “Ailemi özleyeceğim ama köpeklerimi daha fazla özleyeceğim. Onlar benim stresimi alıyorlar, beni sakin kılıyorlar. Sanırım televizyonu da özleyeceğim. Kötü senaryolar yazmamaya çalışacağım şu an.
19 Haziran, 19. Yerleşke, Nad Ali, bir kaza sonrası: Çoğu kişi evden bu kadar uzakta olmaya alıştı, ben zorlandım. Burada sizi canlı tutabilecek tek şey korkunuz. Fakat olacağı varsa olacak, yapacak bir şey yok. Yukarıdaki adamlardan biri herhangi bir şey yapsa, daha fazla ölü asker duymayacağız belki de. Ailelerin neler yaşadığını düşünüyorum bir yandan. Ne için ölündüğünden bahsediliyor, burada neler başardığımızdan. Artık pek emin değilim… O Afgan askeri iki bacağını da kaybediyor şu an… Bilmiyorum…
28 Ağustos, Edinburgh, kalıcı diz hasarı sonucu terhis edildikten sonra: Vücudum bana bir şekilde vazgeçmem gerektiğini söylemek zorunda kaldı sanırım. Ben devam etmek istiyordum fakat vücudum daha fazlasına izin vermedi. Öfke kontrolünü öğrenmeliyim. Köpeklerimle tüm gün yürüyorum. Enerjimi atmak zorundayım. Şimdilik bu şekilde idare ediyorum.
Serinin her parçasının bu şekilde özel bir röportajı var. Benden çok uzakta yaşananlar bunlar. Ama her gün okuduğum, duyduğum ve konuştuğum konuların tam ortasındalar. Lalage Snow sayesinde onları duyuyorum. Snow, şuan Kabil’de Afgan ordusunun kadın üyeleriyle ilgili bir belgesel üzerine çalışıyor. Savaşın içerisinde çalışmayı tercih eden bu deneyimli sanatçıyı takip edin. Size gösterilmeyenlerle karşılaşabilirsiniz.