Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Sinemanın kalbi asıl burada atıyor
Sinemanın kalbi asıl burada atıyor
24 Mayıs 2013 - 10:05Sadece Boğaziçililere değil, Türkiye’nin her yanından bütün öğrencilere açık Mithat Alam Film Merkezi. 13’üncü yılını kutluyor ve her yıl oradan bugünün ve geleceğin sinemacıları yetişiyor. Sinemanın kalbi burada atıyor
Mithat Alam, sinema tutkusunu gençlerle paylaşmak için film merkezi kurdu.
Sinemayla biraz haşır neşir onlanların illa ki duyduğu bir isim, Mithat Alam. Ama hakkında bilinenler farklı düzeylerde ve genellikle eksik. Boğaziçi Üniversitesi’nde Mithat Alam Film Merkezi diye bir yer olduğu biliniyor da mesela, kendisinin oraya ismi verilmiş bir eski akademisyen büyüğümüz olduğunu düşünenler var. Ya da film merkezi deyince işte aklına bir okulda 3-5 filmin bir araya gelmesinden oluşan bir arşiv, 5-10 tane de sinema kitabının olduğu bir kütüphene gelebiliyor akla. Oranın nasıl yaşayan bir yer olduğunu görmeden tahmin edemiyorsunuz, özetle.
Halbuki sözünü ettiğim merkez, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi ekonomi mezunu bir işadamının, bütün hayatına eşlik eden tutkusu sinemayı gençlerle paylaşmak üzere kurduğu bir hayal evi. Önce üniversitede sinema dersleri vererek başlamış birikimini paylaşmaya, sonra da bu merkezi kurmuş. Üniversitede sinema bölümü yok ama çeşitli bölümlerde okuyan meraklı öğrencilere burada bir başka üniversitenin sinema bölümünde bulamayacakları imkanlar sunuluyor. 61 kişilik bir sinema salonu var, film gösterimlerinin, söyleşilerin, panellerin yapıldığı...
10 binin üzerinde filmin olduğu bir arşivi var, öğrenciler ödünç alabiliyor, eğer evlerinde izleme imkanları yoksa, film izleme odasını kullanabiliyorlar. 300 kadar sinema kitabının bulunduğu bir kütüphanesi ve öğrencilerin fikir alışverişinde bulunup projelerini geliştirebileceği sinefil odası var. Merkezin kamera, ses, ışık ve kurgu ekipmanları da öğrencilerin kullanımına sunulmuş durumda. Ayrıca yılda 5 kez, öğrencilerin yazılarından oluşan Sinefil dergisi çıkıyor. Aylık Altyazı sinema dergisi de merkezin en önemli hizmetlerinden biri.
Konuk Haluk Bilginer’di
Beni en çok heyecanlandıran faaliyetlerden biri, Görsel Hafıza Projesi oldu. Sinemanın çeşitli alanlarında emek vermiş ustalarla uzun söyleşiler yapılıp DVD haline getiriliyor ki, bu belge fakiri sinemamız için paha biçilmez bir hazine. Kimlerle konuşulmuş şimdiye kadar; İlhan Arakon, Bülent Oran, Sezer Sezin, Filiz Akın, Yılmaz Atadeniz, Giovanni Scognamillo, Rekin Teksoy, Memduh Ün, Orhan Günşiray, Vedat Türkali, Muzaffer Tema, Duygu Sağıroğlu, Aydemir Akbaş, Jeyan Mahfi Ayral Tözüm, Ahmet Mekin, Erol Günaydın, Tuncel Kurtiz, Suzan Avcı sadece bazıları...
Ayrıca merkeze yine sinemanın önemli isimleri gelip öğrencilerle söyleşiler gerçekleştiriyor ki, benim de Mithat Alam Film Merkezi’ni ziyaret sebebim, bunlardan birinde; Haluk Bilginer söyleşisinde moderatörlük görevi üstlenmiş olmamdı. 61 kişilik salonda herhalde ayakta duranlarla 100 kadar öğrenci vardı. Merkez yöneticilerinden Zeynep Ünal’la birlikte Haluk Bilginer’in sinema ve tiyatro kariyerini A’dan Z’ye konuştuk, o her zamanki esprili konuşmasıyla öğrencileri avucunun içine aldı. Yepyeni şeyler öğrendik, eskileri yad ettik. Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi ‘Kış Uykusu’nun çekimleri bitmiş. Haluk Bilginer de sır gibi saklanan filmin ancak ismini söyleyebildi. Bir de Nuri Bilge Ceylan’la çalışmanın bambaşka bir şey olduğunu. Hiç yetinmediğini, her sahne bitiminde “Çok güzel oldu, hadi bir kez daha çekelim” dediğini. Her zaman daha iyisinin olduğunu... Ve çekimleri biten filmin muhtemelen 1 sene sürecek kurgu sürecinde bambaşka bir şeye dönüşeceğini...
Ama en güzeli, bu söyleşilerin uçup gitmiyor, her yıl sonunda yayımlanan Sinema Söyleşileri kitabında toplanıp kalıcı bir belgeye dönüşüyor olması.
Merkezin duvarlarına sinmiş heyecanlı ruhsa anlatılacak gibi değil, görmek lazım. Her köşeden ışıl ışıl bakışlı bir öğrenci çıkıyor, Mithat Bey’i gördükleri zaman iyice heyecanlanıp uzun uzun lafa tutuyorlar. Ayrıca bir tek Boğaziçililere değil, Türkiye’nin her yanından bütün öğrencilere açık Mithat Alam Film Merkezi. 13’üncü yılını kutluyor ve her yıl oradan bugünün ve geleceğin sinemacıları yetişiyor. Sinemanın kalbi burada atıyor.
Mithat Alam, sinema tutkusunu gençlerle paylaşmak için film merkezi kurdu.
Sinemayla biraz haşır neşir onlanların illa ki duyduğu bir isim, Mithat Alam. Ama hakkında bilinenler farklı düzeylerde ve genellikle eksik. Boğaziçi Üniversitesi’nde Mithat Alam Film Merkezi diye bir yer olduğu biliniyor da mesela, kendisinin oraya ismi verilmiş bir eski akademisyen büyüğümüz olduğunu düşünenler var. Ya da film merkezi deyince işte aklına bir okulda 3-5 filmin bir araya gelmesinden oluşan bir arşiv, 5-10 tane de sinema kitabının olduğu bir kütüphene gelebiliyor akla. Oranın nasıl yaşayan bir yer olduğunu görmeden tahmin edemiyorsunuz, özetle.
Halbuki sözünü ettiğim merkez, Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi ekonomi mezunu bir işadamının, bütün hayatına eşlik eden tutkusu sinemayı gençlerle paylaşmak üzere kurduğu bir hayal evi. Önce üniversitede sinema dersleri vererek başlamış birikimini paylaşmaya, sonra da bu merkezi kurmuş. Üniversitede sinema bölümü yok ama çeşitli bölümlerde okuyan meraklı öğrencilere burada bir başka üniversitenin sinema bölümünde bulamayacakları imkanlar sunuluyor. 61 kişilik bir sinema salonu var, film gösterimlerinin, söyleşilerin, panellerin yapıldığı...
10 binin üzerinde filmin olduğu bir arşivi var, öğrenciler ödünç alabiliyor, eğer evlerinde izleme imkanları yoksa, film izleme odasını kullanabiliyorlar. 300 kadar sinema kitabının bulunduğu bir kütüphanesi ve öğrencilerin fikir alışverişinde bulunup projelerini geliştirebileceği sinefil odası var. Merkezin kamera, ses, ışık ve kurgu ekipmanları da öğrencilerin kullanımına sunulmuş durumda. Ayrıca yılda 5 kez, öğrencilerin yazılarından oluşan Sinefil dergisi çıkıyor. Aylık Altyazı sinema dergisi de merkezin en önemli hizmetlerinden biri.
Konuk Haluk Bilginer’di
Beni en çok heyecanlandıran faaliyetlerden biri, Görsel Hafıza Projesi oldu. Sinemanın çeşitli alanlarında emek vermiş ustalarla uzun söyleşiler yapılıp DVD haline getiriliyor ki, bu belge fakiri sinemamız için paha biçilmez bir hazine. Kimlerle konuşulmuş şimdiye kadar; İlhan Arakon, Bülent Oran, Sezer Sezin, Filiz Akın, Yılmaz Atadeniz, Giovanni Scognamillo, Rekin Teksoy, Memduh Ün, Orhan Günşiray, Vedat Türkali, Muzaffer Tema, Duygu Sağıroğlu, Aydemir Akbaş, Jeyan Mahfi Ayral Tözüm, Ahmet Mekin, Erol Günaydın, Tuncel Kurtiz, Suzan Avcı sadece bazıları...
Ayrıca merkeze yine sinemanın önemli isimleri gelip öğrencilerle söyleşiler gerçekleştiriyor ki, benim de Mithat Alam Film Merkezi’ni ziyaret sebebim, bunlardan birinde; Haluk Bilginer söyleşisinde moderatörlük görevi üstlenmiş olmamdı. 61 kişilik salonda herhalde ayakta duranlarla 100 kadar öğrenci vardı. Merkez yöneticilerinden Zeynep Ünal’la birlikte Haluk Bilginer’in sinema ve tiyatro kariyerini A’dan Z’ye konuştuk, o her zamanki esprili konuşmasıyla öğrencileri avucunun içine aldı. Yepyeni şeyler öğrendik, eskileri yad ettik. Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi ‘Kış Uykusu’nun çekimleri bitmiş. Haluk Bilginer de sır gibi saklanan filmin ancak ismini söyleyebildi. Bir de Nuri Bilge Ceylan’la çalışmanın bambaşka bir şey olduğunu. Hiç yetinmediğini, her sahne bitiminde “Çok güzel oldu, hadi bir kez daha çekelim” dediğini. Her zaman daha iyisinin olduğunu... Ve çekimleri biten filmin muhtemelen 1 sene sürecek kurgu sürecinde bambaşka bir şeye dönüşeceğini...
Ama en güzeli, bu söyleşilerin uçup gitmiyor, her yıl sonunda yayımlanan Sinema Söyleşileri kitabında toplanıp kalıcı bir belgeye dönüşüyor olması.
Merkezin duvarlarına sinmiş heyecanlı ruhsa anlatılacak gibi değil, görmek lazım. Her köşeden ışıl ışıl bakışlı bir öğrenci çıkıyor, Mithat Bey’i gördükleri zaman iyice heyecanlanıp uzun uzun lafa tutuyorlar. Ayrıca bir tek Boğaziçililere değil, Türkiye’nin her yanından bütün öğrencilere açık Mithat Alam Film Merkezi. 13’üncü yılını kutluyor ve her yıl oradan bugünün ve geleceğin sinemacıları yetişiyor. Sinemanın kalbi burada atıyor.