Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Şarkılar yanımıza kâr kaldı

Şarkılar yanımıza kâr kaldı

07 Ocak 2014 - 12:01 | Erol Evgin, Çiğdem Talu ve Melih Kibar, Türk pop müziğinin en önemli ortaklıklarından birine imza atmışlardı.
Handan Özsoy’la Suat Kavukluoğlu’nun hazırladığı, Hakan Eren’le Yavuz Hakan Tok’un danışmanlık yaptığı "Söz ve Müzik" belgeselinin son cümlesi, “Biz bu büyük buluşmalara tanık olduk, şarkılar yanımıza kâr kaldı”
Her zaman sevdim onların hikayesini... Çocukluğumun en güzel şarkılarının yaratıcılarının, insanı büyüleyen büyük ve hüzünlü aşkının hikayesi... Aradan bunca yıl geçmişken, hâlâ yeni bir cümlesini keşfedip hayran olduğum, “Söylenecek her şeyi birkaç yıl içinde söyleyip bitirmiş” duygusuna kapıldığım Çiğdem Talu ile onun sözlerinin müzikal tercümanı Melih Kibar’dan söz ediyorum...
 
Ve belki kendi işim kelimelerle olduğu için, daha 40’lı yaşlarının başında “Bu dünyadan, aşktan sevdadan alıp payını giden” güzel kadını bir parça daha kayırarak... Çünkü popüler müzikte, onun anlattığı o hikayelerin benzeri yazılmadı bence...
 
İlk sözü tesadüf eseri
 
NTV’de yayınlanan ‘Söz ve Müzik’ belgeselinin ikinci bölümünü de bu yüzden büyük merakla izledim...
 
Bir sürü bilmediğim şey öğrendim;
İngilizce öğretmeni Çiğdem Talu’nun, ilk sözünü tamamen tesadüf eseri yazdığını (‘Ağlıyorum Yine’) ve bunun da 16 yaşındaki lise öğrencisi Nilüfer’in ilk kaydı olduğunu... 1975’te Çiğdem Talu’nun asıl büyük eserlerini armağan edeceği Erol Evgin’le tanıştığını ve ona yazdığı ilk söz olan ‘Şoför Mehmet’in bestesinin Orhan Pamuk’un babası Gündüz Pamuk’a ait olduğunu... Bu şarkının arabesk furyasına karşı zekice bir hamle olarak minibüs teyplerine girip müthiş sattığını... Mustafa Oğuz’un o sıralar Kimya Mühendisliği okuyan genç besteci Melih Kibar’ı bir sabaha karşı saat 3’te Çiğdem Talu’nun evine götürdüğünü... ‘İşte Öyle Bir Şey’le başlayan o müthiş işbirliğinin temelinin o gece atıldığını...
 
Sonrası film şeridi gibi; sekiz yıllık bir duygu ve iş ortaklığı... Erol Evgin anlatıyor, Zeynep Talu anlatıyor, Mustafa Oğuz sonra... ‘İçimdeki Fırtına’lar, ‘Sevdan Olmasa’lar, ‘Hep Böyle Kal’lar... Zerrin Özer’in sesinden hayat bulan o müthiş ‘Her Şey Seninle Güzel’... ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’, daha neler neler var...
 
Ajda’nın yoluna çıkan isimler
 
Bu bölümü bu kadar keyifle izleyince başa gittim, Handan Özsoy’la Suat Kavukluoğlu’nun hazırladığı, Hakan Eren’le Yavuz Hakan Tok’un danışmanlık yaptığı belgeselin birinci bölümünde Ajda Pekkan anlatılıyor.
 
Daha doğrusu yolunun kesiştiği söz ve müzik yazarları... Tabii ki feminizmi Türkiye’deki popüler müziğe taşıyan Fikret Şeneş’e ait en büyük pay... Ajda Pekkan’ı tekerleme tarzındaki Fecri Ebcioğlu şarkıları söyleyen genç kızdan, ayakları yere basan genç kadına dönüştüren kalem... Meğer ‘Kimler Geldi Kimler Geçti’yi sevmemiş, söylemek istememiş süperstar...
 
Belgeselin bir diğer bölümünden de zamanında ‘Beni Benimle Bırak’ı reddettiğini öğreniyoruz zaten. Nükhet Duru’nun Mehmet Teoman ve Cenk Taşkan’la şahane buluşmasının hikayesiyle birlikte...
 
Büyük buluşmalar
 
Beş bölümü yayınlandı belgeselin şimdiye kadar... Cumartesi akşamları yayınlanmaya devam ediyor. Zuhal Olcay’ın Vedat Sakman ve Mehmet Teoman’la başlayan şarkıcılık macerası, sonra Bülent Ortaçgil dönemi, yine Vedat Sakman’ın Leman Sam’la yaptığı çalışmalar, Nilüfer’in Nino Varon’la şekillenen ilk adımları, Seyyal Taner’in Ülkü Aker, Selami Şahin, Olcayto Ahmet Tuğsuz dönemleri, Zerrin Özer’in Aysel Gürel, Garo Mafyan, Şehrazat ile buluşmaları hep mümkün olduğunca birinci ağızlardan aktarılıyor her bölümde.
 
Çıktıkları döneme damgasını vuran büyük buluşmalar hepsi... Görüyoruz ki çoğu o dönem kimsenin tutacağına inanmadığı bir işe kalkışmış ve ortaya bugün de dinlediğimiz şarkılar çıkmış...
 
Belgeselin bir son cümlesi var, “Biz bu büyük buluşmalara tanık olduk, şarkılar yanımıza kâr kaldı.”
 
Bence hepsini bulup izleyin, bu bir döneme damga vuran şarkıların hikayeleri de yanınıza kâr kalsın...