Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Oğur'dan âlâ milli değer mi var?

Oğur'dan âlâ milli değer mi var?

08 Temmuz 2014 - 12:07
Erkan Oğur, bu toprakların müziğini eşi benzeri görülmemiş şekilde, kendi geliştirdiği sazlarla yorumlayan, bütün dünyaya dinleten, bir duyanın bir daha unutamayacağı bir sanatçıdır. Ondan ala milli değer mi olur?
Erkan Oğur'un Sakarya'da vereceği konser iptal edilmiş. Belediye tarafından, gerekçe gösterilmeden... Öyle, günü gününe bir kararla... Yoldan döndürülmüş Erkan Oğur... Niye?
 
Twitter'da kendi adına açılmış bir hesaptan MİT'e eleştirilerde bulunmuş diye... Bugüne kadar sosyal medyada görmediğimiz Erkan Oğur, durup dururken bir Twitter hesabı açıyor ve oradan sağa sola ‘hakarette’ bulunuyor.
 
Şu anda ortada ne o hesap var, ne atıldığı söylenen tweet’ler ama Erkan Oğur konseri iptal...
 
Kendi isimlerini bile açıklamayan birtakım hesaplar da iptal kararından duydukları çılgınca mutluluğu paylaşmaktalar... “Hadi aslanım, sen artık git evinde çal” şeklinde.
 
Bunu yapabilmek bu kadar kolay artık. Sinir olduğun, senin gibi düşünmediğine inandığın, fikirlerini onaylamadığın birini ‘linç ettirmek’ mi maksadın?
 
Hemen ona ait olduğunu iddia ettiğin bir hesap açabilir, oradan hükümete, Başbakan'a, bu vakada olduğu gibi MİT’e, Ak Parti seçmenine attırıp tutturabilirsin. Arkasından eşinle dostunla toplanıp “Vay efendim, ne oluyor, bu adam milli değerlerimize sövüyor” diye hadise çıkarabilirsin. O kişi istediği kadar “Benim Twitter hesabım filan yok” desin, bunun da bir hükmü yok. Bu kendi adını bile vermeden yürüttüğün kampanya ciddiye alınıp, o düşman bellediğin sanatçının konserinin iptal edilmesine neden olabilir...
 
Hani tane tane tekrar anlatıyorum ki, en azından kendim anlayayım diye... Ama hakikaten olmuyor... Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, Twitter hesabından olayı doğrulamasa, vatandaşların duyarlılığını takdir etmese, “Başbakanımıza, milletin değerlerine hakaret eden sanatçıların, Ak Partili belediyelerde etkinlik yapması mümkün değildir” demese, “Olay böyle olmamıştır” diyeceğim, inanmayacağım.. O derece anlamsız çünkü olan biten.
 
En acısı da ‘milletin değerleri’ bölümü... Erkan Oğur, bu toprakların müziğini eşi benzeri görülmemiş şekilde, kendi geliştirdiği sazlarla yorumlayan, bütün dünyaya dinleten, bir duyanın bir daha unutamayacağı bir sanatçıdır. Ondan ala milli değer mi olur?
 
Madonna'ya abla derseniz ne olur?
 
Sezen Aksu'nun Kardeş Türküler sahnesine konuk olduğu konser dizisinin yurt dışı duraklarını uzaktan gıptayla izliyordum ki, bizim şehre de geldiler. Açıkhava Tiyatrosu'nda az görülmüş bir gece yaşadık geçen hafta... Ara Dinkjian da vardı üstelik, tablo tamamlanıyordu, değmeyin keyfimize... Üç buçuk saat sürdü konser. Türkiye'nin dolaşmadığımız yöresi kalmadı... En son 'Kara Üzüm Habbesi'yle Açıkhava halay çekiyordu, öyle düşünün...
 
Sahiden dahiyane bir fikir olmuş bu buluşma... Sezen Aksu'nun konserlerini stand up'a çeviren hikayeleri, esprileriyle iyice demini almış. Kardeş Türküler'in üç solisti; Vedat Yıldırım, Feryal Öney ve Fehime Çelik de onunla sürekli paslaşarak şahane bir enerji çıkarıyorlar ortaya... Yalnız, konserin en çok güldüğüm bölümüne değinmeden geçemeyeceğim... Çok tatlı bir şey oldu, Sezen Aksu'nun 13 Temmuz'daki doğum günü için bir erken pasta getirildi sahneye...
 
Böyle anların kaçınılmazı olarak da yaş esprileri uçuşuverdi havada... Vedat Yıldırım, zaten kendisine “Abla” dediği için süresiz cezaya çarptırılmıştı... Üstüne “13 yaşına girdin herhalde” şakası da gelince şahane bir nutuk dinledik Sezen’den. Ve sonuna kadar haklı, Jennifer Lopez’e “Jennifer abla” diyenini görmedim, ayrıca yine dediği gibi muhtemelen “Madonna’ya abla derseniz ağzınızı yırtar kulaklarınıza kadar.”
 
O da bu memleketin yaşsız ‘Minik Serçe’sidir. Lütfen “Abla” demeyiniz kendisine.