Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Kuraklığa, karanlığa karşı sinema
Kuraklığa, karanlığa karşı sinema
10 Ekim 2022 - 11:10.
59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na Emin Alper’in “Kurak Günler”i dokuz ödülle damgasını vururken En İyi Film Ödülü Özcan Alper’in “Karanlık Gece”sinin oldu.
Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşan 10 ulusal yarışma filmi, belgeselleri, kısa filmleri, uluslararası yarışması, bol sinema sohbetiyle 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni tamamladık. Hem jürinin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışma’sındaki şaşırtıcı kararları hem her çıkan sanatçının yaptığı çarpıcı konuşmalarla bu Altın Portakal şimdiden unutulmazlar arasında yerini aldı.
Bu her zaman böyle aslında, sizin kafanızdaki en iyilerle jürininkiler uyuşmayabiliyor, yarışma dediğin şeyin doğası bu. Fakat bu sefer jürinin de kendi içinde epey uyuşmazlık yaşadığını tahmin edebileceğimiz bir tabloyla karşı karşıya kaldık: Emin Alper’in “yarışmaya damgasını vurdu” diyebileceğimiz “Kurak Günler”i En İyi Erkek Oyuncu (Selahattin Paşalı), En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Erol Babaoğlu), En İyi Müzik (Stefan Will), En İyi Kurgu (Özcan Vardar, Eytan İpeker), En İyi Görüntü Yönetmeni (Christos Karamanis) dallarında ödül alır, Cahide Sonku Ödülü (Çiğdem Mater), SİYAD En İyi Film ve Film-Yön En İyi Yönetmen ödülleriyle beraber toplam dokuz ödülün sahibi olurken En İyi Film Ödülü Özcan Alper’in “Karanlık Gece”sine gitti.
Şaşırtıcı benzerlikler
Aslında şaşırtıcılıktan söz etmişken, iki film arasındaki son derece şaşırtıcı benzerliklerden söz etmeliyiz öncelikle. Her iki yönetmen de ülke iklimini, erkek egemen toplumun ikiyüzlülüğünü, baskıcılığını, linç kültürünü bir kasabada işlenen bir suç etrafında anlatmayı seçmişti. Her ikisinde de şehirden gelen bir yabancı görevini hakkıyla yapmaya çalışırken ayağına o kasabanın hak hukuk tanımayan, böyle gelmiş böyle gitsin istenen çarkları dolanıyor, her ikisi de kasabalı ve motorsikletli bir hemcinsiyle o öfkeli erkek güruhunu galeyana getirecek bir yakınlaşma yaşıyor. İki film de o güruhun av tüfekleriyle dehşet saçtığı bir açılış sahnesiyle başlıyor. Her ikisinde de önemli rol oynayan “obruk”lar var, iki filmde de şimdiki zamanla karakterin “olay”a dair hatırladığı anlar arasında gidip geliyoruz. Aklın yolu bu derece bir. Ama tabii ki çok farklı iki sinemadan, anlatılan “karanlığa” çok farklı iki yaklaşımdan ve biçilen “son”dan söz ediyoruz.
“Kurak Günler” ve “Karanlık Gece” seyirciyle buluştuktan sonra festivalde ödül gecesinin ikisi arasında geçeceği konuşulmaya başlamıştı. Öyle de oldu. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü Cem Yiğit Üzümoğlu İsmet Kurtuluş ve Kaan Arıcı’nın yönettiği “LCV”deki rolüyle “Kurak Günler”in savcısı Selahattin Paşalı ile paylaştı. Merve Dizdar Selcen Ergun imzalı “Kar ve Ayı” ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü Kaan Müjdeci’nin “Iguana Tokyo”su ile Meral Efe Yurtseven ve Yunus Emre Yurtseven’in oldu. Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü’nü Belmin Söylemez’in “Ayna Ayna”sı kazanırken aynı filmdeki rolüyle Laçin Ceylan En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı ki bu konuya birazdan geleceğiz. Bunun dışında bütün ödüller “Kurak Günler”in, En İyi Senaryo (Murat Uyurkulak, Özcan Alper) ve En İyi Film ödülleri “Karanlık Gece”nin oldu.
En İyi Müzik Ödülü’nü açıklamak üzere sahneye çıkan jüri üyesi Harun Tekin’in “Kurak Günler”den ne kadar etkilendiğini filmi “başyapıt” sözcüğüyle niteleyerek dile getirmesi, yine bir diğer jüri üyesi Nurgül Yeşilçay’ın törenin hemen ardından “Kurak Günler bir başyapıt, filmi nerede bulursanız izleyin – izlettirin” diye tweet atması karar verilirken neler yaşanmış olabileceğine dair bir fikir veriyor aslında. Yeşim Ustaoğlu başkanlığındaki jürinin diğer üyelerinin Uğur İçbak, Ahmet Mümtaz Taylan, Azra Deniz Okyay, Haydar Ergülen olduğunu fakat Ergülen’in festivalin başında ayrıldığını belirtelim. Direktörü olduğu İzmir Edebiyat Festivali’nde bulunmak üzere gittiği konuşulan Ergülen kalsaydı dengeler nasıl olacaktı, onu bilemiyoruz tabii.
Festivalin çok konuşulacak diğer yanı da, ülkenin ve dünyanın geçirdiği zor zamanlara karşı sahneden dile getirilen aydınlık, özgürlük, adalet çağrıları, kutuplaşmaya, linç kültürüne, şiddete, vicdansızlığa karşı verilen umut dolu mesajlar olacak kuşkusuz. Açılışta verdiği mesajı tekrarlayan Yeşim Ustaoğlu’nun cümleleriyle bitirirsek: “Bizler, sanatçılar umudun inatçılarıyız. Israrcılarıyız. Ya iyileşeceğiz, ya iyileşeceğiz. Başka bir yolu yok”.
Kadın karakterler nerede?
“Kar ve Ayı” filmindeki rolüyle Merve Dizdar (sağda) En İyi Kadın Oyuncu, “Ayna Ayna”daki performansıyla Laçin Ceylan En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu oldu.
Sinemamızın bitmeyen kadın karakter sorunu tabii ki Altın Portakal filmlerinde de mevcuttu. En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kimin olur tahminlerinde akla sadece Merve Dizdar, “Ayna Ayna” filminin üç kadın oyuncusu Laçin Ceylan, Şenay Aydın, Manolya Maya, bir de “Iguana Tokyo”daki Saadet Işıl Aksoy’un gelmesi başka kadın başrol olmamasından. Durum yardımcı kadın rolleri için daha da beter, filmin kenar süsleri olarak akılda kalacak bir performans sergileme şansı vermiyorlar oyunculara. Jürinin Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü “Ayna Ayna”nın tartışmasız ana karakterlerinden birini oynayan Laçin Ceylan’a uygun görmesinin bununla ilgisi olsa gerek.
İlk film meselesi
Altın Portakal’da Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü veriliyor. Bu sene yarışmada tek bir ilk film vardı: Selcen Ergun’un “Kar ve Ayı”sı. Dolayısıyla “Nasıl olacak bu iş, ödül baştan belli” tartışmaları açıktan açığa dile getiriliyordu. Tören başlarken ödülün verilmeyeceğine dair söylentiler dolaşıyordu fakat “Kar ve Ayı” ödülü aldı. Almalıydı da, pahalı bir sanat olan sinemaya destek bu kadar azken ilk filmini çekmiş bir yönetmene katkıda bulunma fırsatını kaçırmadıkları için kutluyorum jüriyi. Fakat yönetmen Selcen Ergun yaptığı konuşmada jüriden bir ricası olduğunu, bu ödülü vermeye karar verirlerse gerekçelerini duymak istediğini söyledi. Çok haklı bir istekti ama maalesef bu konuda bir muhatap bulamadı. Dünya prömiyerini Toronto’da yapmış, ulusal yarışma seçkisine de alınmış bir filmin yönetmenine hak ettiği ödülüyle ilgili bu tedirginliği yaşatmasalardı keşke.
Ödüllerin tam listesi
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film: “Karanlık Gece” (Özcan Alper)
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: “Ayna Ayna” (Belmin Söylemez)
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: “Kar ve Ayı” (Selcen Ergun)
En İyi Yönetmen: Emin Alper (“Kurak Günler”)
Cahide Sonku Ödülü: Çiğdem Mater (“Kurak Günler”)
En İyi Senaryo: Murat Uyurkulak, Özcan Alper (“Karanlık Gece”)
En İyi Kadın Oyuncu: Merve Dizdar (“Kar ve Ayı”)
En İyi Erkek Oyuncu: Selahattin Paşalı (“Kurak Günler) – Cem Yiğit Üzümoğlu (“LCV”)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Christos Karamanis (“Kurak Günler”)
En İyi Müzik: Stefan Will (“Kurak Günler”)
En İyi Kurgu: Özcan Vardar, Eytan İpeker (“Kurak Günler”)
En İyi Sanat Yönetmeni: Meral Efe Yurtseven, Yunus Emre Yurtseven (“Iguana Tokyo”)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Laçin Ceylan (“Ayna Ayna”)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Erol Babaoğlu (“Kurak Günler”)
SİYAD En İyi Film Ödülü: “Kurak Günler” (Emin Alper)
Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Emin Alper (“Kurak Günler”)
Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması
Jüri Özel Ödülü: “Cehennem Boş, Tüm Şeytanlar Burada” (Özgürcan Uzunyaşa)
En İyi Kısa Film: “Ben Tek Siz Hepiniz” (Barış Kefeli ve Nükhet Taner)
Ulusal Belgesel Film Yarışması
Jüri Özel Ödülü: “Düet” (Ekin İlbağ, İdil Akkuş)
En İyi Belgesel Film: “Kim Mihri” (Berna Gençalp)
Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Uluslararası Film: “The Visitor/Ziyaretçi” (Martín Boulocq)
Jüri Özel Ödülü: “Valeria is Getting Married/ Valeria Evleniyor” (Michal Vinik)
En İyi Yönetmen: “Bread and Salt/Ekmek ve Tuz” (Damian Kocur)
En İyi Kadın Oyuncu: Marina Foïs (“The Beasts/Canavarlar”)
En İyi Erkek Oyuncu: Pejman Jamshidi (“Dustland/Mahkeme”)