Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Kimsenin askeri değiller
Kimsenin askeri değiller
Dışarıdan nasıl göründüğü-gösterildiği bir yana, aslolan bir şey var ki, parkın içinde başka bir iklim esiyor. Pazar günü devasa bir piknik alanına dönmüştü, çınar ağaçlarının gölgesi yeniden. Bu kadar çok çeşitli ‘marjinal’ grup olabilir mi bilemiyorum, varsa da şuna sevinelim: Hepsi birbiriyle gül gibi geçinip gidiyor. Bir tarafta başörtülü genç kızlarla LGBT örgütleri birlikte pankart yazıyor, bir ağızdan tezahürat yapıyorlar örneğin. “Öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız” diye bağırıyorlar... Ama kendileri farklı söylemleri olanları da olabilecek en büyük saygıyla dinliyorlar, susturmaya çalışmıyorlar. Çarşı grubu bayrak açıyor, Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar deli gibi alkışlıyor. Maçla futbolla filan alakası olmayanların gözü yaşarıyor, öyle bir tablo. Millet birbirinin çöpünü topluyor, elden ele kağıtlar dolaşıyor “Lütfen provokasyonlara gelmeyelim, eylemimizin amacını unutmayalım” diye. Yani poliste ya da yüksek mercilerde itidal olmasa da parkta insanlar birbirini itidale çağırıyor habire.
Demeye çalıştığım şu ki, ortalığı yakıp yıkan, kaos yaratmaya çalışan vandallardan değil, gözlerine gaz sıkılıp kafalarına cop indiğinde canlarını kurtarmak için -evet başka silahları olmadığı için taş sökerek- savunmaya geçen, tehlike ortadan kalktığında da bütün farklılıklarıyla bir arada piknik yapıp eğlenen bir kitleden söz ediyoruz. Tamamen kendiliğinden, hiçbir partinin ya da örgütün güdümünde olmadan bir araya gelen, biri diğerine benzemeyen insanlardan oluşan, homojen bir kitleden... Görmesi bu kadar zor mu?

Sevgili dünya vatandaşları,
şu anda polis İstanbul'da hükümeti
protesto eden vatandaşlara şiddetle
saldırıyor. #occupygezi" yazan bir kağıtla
eyleme destek verdi.
Gezi Parkı’nın bir haftalık direniş macerasına daha önce hiçbir eylemde olmayan bir ünlü katılımı oldu. Hem de tüm dünyadan. Onların kendilerini ortaya atmaları hem aldıkları risk hem de yarattıkları etkiden ötürü çok farklı oluyor, bunu kabul edelim. En ünlü ‘komiserimiz’ Erdal Beşikçioğlu ile ‘hünkârımız’ Halit Ergenç misal, meydanların gediklilerindendi bu eylemde. Derin Mermerci’nin de, Gonca Vuslateri’nin de, Ece Sükan’ın da, Berrak Tüzünataç’ın da, Bergüzar Korel’in de, Hande Yener’in de, Füsun Demirel’in de, Berna Laçin’in de, “Sevgiyle, gözyaşlarıyla ve büyük bir saygıyla” diye biten bir mektup yazan Roger Waters’ın da, Türkiye’deki dostlarına Selda şarkıları gönderen Asia Argento’nun da, Madonna’nın da, Tilda Swinton’ın da mensubu olduğu bir marjinal grup düşünebiliyor musunuz? Ne kadar fantastik değil mi!
Etiketler: Asia Argento Asu Maro çapulcu Derin Mermerci direniş erdal beşikçioğlu eylem Gezi Parkı Gonca Vuslateri Halit Ergenç Roger Waters Talcid Tilda Swinton
