Bu cumartesi, Taksim bir kez daha biber gazı bulutu altındayken, “Edepsiz görüntülere dokunma” diyenler, ‘edepsizce’ sokağa dökülmüşken, biz gözyaşları ve geniz yanmaları arasında edepli edepli Dot’un ‘Makas Oyunları 2’sinin yolunu tuttuk, iyi ettik.

 

Borçtan harçtan kurtulmak için önce yüzdüğü denizi, giderek anneannesini satmaya kalkışanlar mı istersiniz, marketten bebek satın almaya gitmişken rokfor peynirinden feragat etmemek için daha ucuzundan ‘defolu’ bebek peşine düşen ebeveyn adayları mı... Hayatın bütün vahşeti, olanca ‘doğallığı’ ile sahnede... Ki bu da bu projenin amacının ta kendisi zaten.

 

‘Makas Oyunları’, Britanya’da doğmuş, güncel politik durumlara dair yazılmış kısa oyunlardan oluşan bir proje. İnternet sitelerinde “Bu oyunlar sizin için yazıldı” diye anlatıyorlar, “Alın ister yerel kütüphanenizde sergileyin, ister bir yolu işgal edip gelen geçene oynayın...”

 

 

Dot’un bunlardan yaptığı ikinci seçki; ‘Ev Ekonomisi’, ‘Bedel’ ve ‘Köy’ adını taşıyor. ‘Köy’ün başında bir anons var: “Bu oyunda genel ahlak kurallarına uyma endişesiyle yapımcı tarafından otosansür uygulanmıştır.”

 

Oyun, bir polis karakolunda geçiyor. İbrahim Selim ile Gizem Erdem’in oynadığı komiser ile polis memuru, mesaileri bitmek üzereyken etraflarının çıplak insanlar  tarafından sarıldığını fark ediyorlar. Çıplak ve bu halleriyle barışık insanlar... Bir kadın orada doğum yapıyor, birileri böğürtlen eziyor, ateşler yanıyor, bir yerden bir müzik başlıyor...

 

Komiser de bu ‘hayasızlık’ karşısında şoktan şoka giriyor. Çünkü biz, giyiniriz, bizim yasalarımız vardır, insanı hayvandan ayıran şey, kurallardır! Aksi halde ‘genel ahlak kuralları’ çiğnenmiş olur ve Allah bilir dünyanın da sonu gelir.

 

 

İşte bizim yapımcımız da, bizleri bu tehlikeden korumak için, başka ülkelerde sahneye çıplak olarak çıkan oyuncuya ten rengi tulum giydirerek bir tokat da oradan atmış.

 

Çıplak insandan korkan komiserin haline gülerken, aslında bizim ‘genel ahlak kurallarımızın’ da çıplak bir oyuncu görmeyi ‘kaldıramayabileceği’ gerçeğiyle yüzleşiyoruz çıkarayak.

 

‘Makas Oyunları’, İstanbul için yazılıyor. Proje yönetmenlerinden Hannah Price, Britanya’dan oyun yazarları Davey Anderson ve Stef Smith ile Türkiye’den Ayfer Tunç, Berkun Oya, Hakan Günday ve Derem Çıray 22-28 Şubat arasında İstanbul’da bir atölye gerçekleştirecek. Ortaya çıkacak altı kısa oyun, önce İstanbul Tiyatro Festivali’nde, 18 Ağustos’ta da Edinburgh’da okunacak. Ortaya neler çıkacağını merak etmemek mümkün değil...

 

 

Cumartesi gecesi Dot oyuncularıyla Pop Up Cafe’de laflarken hepsinde bir telaş, bir heyecan gördüm. Meğer sezona ‘Makas Oyunları 3’ ile devam etmeleri beklenirken ani bir kararla ‘Fight Night’ adlı oyunlarının prömiyerini marta almışlar... 2013’te Edinburgh Festivali’nde çok ilgi gören bir oyun bu. Fazla ipucu verebilecek durumda değilim, bir ‘seçim simülasyonu’ olduğunu söylemek mümkün. Oyunun başında beş aday var ve hangisinin önce elenip kimin finale kalacağını seyircilerin oyları belirliyor. Dolayısıyla oyunun seyrini kimse bilmiyor ve 10 kere gitseniz 10 farklı oyunla karşılaşmanız mümkün. Murat Daltaban’ın yönettiği oyunda Pınar Töre, Ece Dizdar, Gizem Erdem, Serkan Altunorak, Tuğrul Tülek, İbrahim Selim, Mert Öner ve bir sürpriz olarak sunucu rolünde Yekta Kopan var.