Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Filmekimi, süreklilik, bilet fiyatları
Filmekimi, süreklilik, bilet fiyatları
30 Eylül 2022 - 12:09.
Bir ülkede sanata dair etkinliklerin, festivallerin, dergilerin düzenli hâle gelip uzun yıllar devam etmesi hiç azımsanacak bir şey değil. Birincisi, hayatlarımıza gerçekten kalıcı değer, anlam katan başka neden söz edebiliriz bilmiyorum. İkincisi, herhangi bir kriz anında bu kadar kolay vazgeçilen başka neden söz edebiliriz, onu da bilmiyorum. Saymaya gerek var mı; herhangi bir felaket anında ilk konserler, oyunlar, gösteriler iptal edilir bizde. Pandemi olur, ekonomi bozulur, fiyatlar artar; dergiler, salonlar kapanır, insanlar sinemaya, tiyatroya gitmez, dergi, kitap almaz olur, ilk sanattan vazgeçilir. Kattığı değer ile gördüğü değer arasında bu kadar ters orantı bulunan başka ne var?
Bütün bu koşullarda yaşamaya -yaşatılmaya devam edenlerin de kıymeti büyük elbette. Burada öncelikle 29 Eylül 1972 doğumlu dergimizin, Milliyet Sanat’ın yeni yaşını kutlamak isterim. Bugüne bugün 50 yaşında ve bu 50 yılın 17’sini beraber geçirmiş olmak benim için de bir gurur vesilesi.
Bir diğer kutlanası kurum da dergimizin yaşıtı İKSV ve onun 21 yılı deviren festivali Filmekimi. Önceki gün Film Festivali Direktörü Kerem Ayan 7-16 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek festivalin programını açıkladı; Sundance’te, Cannes’da, Venedik’te, Toronto’da film festivallerinde gösterilmiş, ödüller almış, merakla beklediğimiz hangi film varsa mevcut programda. Beyoğlu’nda Atlas 1948 Sineması, Şişli’de City’s Nişantaşı-CINEWAM Premium, Kadıköy’de Kadıköy Sineması ve Sinematek/Sinemaevi ev sahipliği yapacak filmlere.
Bilet fiyatları
Yazının başındaki konuya dönersek, sosyal medyada Filmekimi’nin heyecan verici programından ziyade bilet fiyatlarıyla konuşulması bir gelenek artık. Biletler 4 Ekim’de satışa çıkıyor ve bu sene hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00, 19.00) 50 TL, akşam seansları (19.00, 21.30) ve tüm hafta sonu seansları ise 75 TL. “Bu ne biçim fiyat” diye sinirlenmek adına görmezden geldiğimiz, önemsiz bulduğumuz öğrencilere özel Eczacıbaşı Genç Bilet ise 10 TL ki en azından bunun fena bir şey olmadığında hemfikirizdir.
Hiçbir şekilde “Ne var canım, 75 TL’de” demeye çalışmıyorum. Ben de festivalde 30-40 film görebildiğimiz günleri şaşkınlıkla ve özlemle hatırlıyorum. Tabii ki pahalı. 75 TL vererek temin ettiğimiz -ya da çoğunlukla artık edemediğimiz- pek çok başka şey gibi. Ama biz hesabı her birinin ödemesi euro ve dolarla yapılan yepyeni filmler gösteren, büyük salonlarımız bir bir kapandığı için (en sonuncusu Rexx idi) küçük salonlardaki gösterimlerle bunun ve o salonların parasını çıkarmaya çalışan bir organizasyona sormayı uygun buluyoruz. Sanki her şey ucuz, bir Filmekimi biletleri pahalı. Aynı şey tiyatrolarda da oluyor, konserlerde de. Bu sektörün insanlarının para kazandıkları gizli başka bir işleri var da arada eğlenip, eğlendirmek için şarkı söylüyor, oyun oynuyor, film çekiyorlar gibi geliyor adeta. Doğal olarak da bu ürünleri bize bedava sunsalar adil olacak. Hayat her alanda pahalıyken bir şekilde devam etmeyi başaran sanat organizasyonlarını protesto etmek doğru karar mıdır, bilmiyorum.