Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Dedektif İmamın maceraları sürsün!

Dedektif İmamın maceraları sürsün!

18 Nisan 2014 - 10:04 | Serkan Keskin, 'İtirazım Var'ın dedektif imamı Selman Bulut.
'İtirazım Var'ın son kertede bıraktığı en baskın duygu, şahane bir karakter tanımış olma ve onun maceralarının devam etmesini isteme hali
Salı akşamı 21.30 suları, Atlas Sineması gişesinde inanılmaz bir kuyruk... İstanbul Film Festivali'nde bu sene neredeyse bütün seanslar dolu ya, bunun gibisine de çok rastlamadım.
 
Onur Ünlü'nün son marifeti 'İtirazım Var'ı izlemek için toplanmış bulunuyoruz. Aslında izlemek için fazlasıyla acelesi olanlarız çünkü film bugün sinemalarda gösterime girmiş olacak.
 
Hatırlayalım, Onur Ünlü 'Sen Aydınlatırsın Geceyi' isimli önceki filmini ticari dağıtıma sokmamış, filminin bir Hollywood balonu ile bir sulu komedi arasında bir haftalık çerez olmasına izin vermemişti. Ve bu onurlu tavır neticesinde, film gösterime girse ulaşacağından kat kat fazla izleyiciye ulaştı.
 
Onur Ünlü'nün 'Milli Cinayet Koleksiyonu'nun üçüncü ayağı, Bir Selman Bulut polisiyesi' 'İtirazım Var' filmi ise bütün Türkiye'de gösterimde şu an.
 
Kimdir Selman Bulut?
 
Bir imam. Ama mesela neden bütün insanların tek tanrıya inanması gerektiğine dair inandırıcı kanıtlara ulaşmak için antropoloji okumuş, bağlama çalıp     Alevi deyişleri söyleyen, satranç meraklısı, eski boksör bir imam.
 
Bir gün tam namaz vakti iki el ateş sesi yankılanıyor camide ve cemaatten biri yere devriliyor: Tefeci Salih Kalyoncu.
 
Kısa sürede öğreniyoruz ki, az can yakmamış merhum sağlığında. Ondan sonra başlıyor Selman Bulut'un Sherlock Holmes'culuk macerası.
 
Bu arada film Gezi'ye selam çakıyor, Ali İsmail'ler, Mehmet'ler, Abdullah'lar gencecik yüzlerini gösteriyorlar perdede... Bir dolu, çok alkış alan ince dokundurma mevcut.
 
Çok da güldürüyor, o kesin. Yine en çok karakterler için fena halde acıklı olan o durumlara patlatıyoruz kahkahaları. Hikayeyi Sırrı Süreyya Önder ile birlikte yazmış Onur Ünlü, Selman'ın vaazı ise İhsan Eliaçık'ın kaleminden çıkma.
 
Selman karakterini sırtlayıp götüren Serkan Keskin, genç yaşta ustalık mertebesine ulaşmış durumda. Seyircinin tepkileri de bunu gösteriyor, Onur Ünlü ile yollarının kesişmiş olması ne büyük şans...
 
Sonra Hazal Kaya, Umut Kurt, Öner Erkan, Büşra Pekin, Serdar Orçin, Osman Sonant, küçücük bir sahnede parlayan Güler Ökten... Onur Ünlü hep oyunculardan yana şanslı olduğunu söylüyor, haklı.
 
Filmin son kertede bıraktığı en baskın duygu ise, şahane bir karakter tanımış olma ve onun maceralarının devam etmesini isteme hali. Nitekim film sonrasında yapılan söyleşide kafalarında bir devam filmi fikri olduğunu söyledi Onur Ünlü...
 
Heyecanla bekleyeceğiz.
 
Ha, bir de işin en zor kısmı çekimler için camiye girebilmek olmuş, bu konuda Sırrı Süreyya Önder'den yardım almışlar. Ve de camiye ayakkabıyla girmemişler.
 
45'lik müdavimlerine hediye
 
 
Yaz-kış önünde kuyruk, içinde ciklet kokusu olan 45'lik bar, 19 yaşına basmış ve bunu bir albümle kutlamaya karar vermiş.
 
Türkçe popun geçmişini canlandırma işinin öncülerinden Hakan Eren'in Ossi Müzik'inden çıkan '19 Yılın En İyi 45'liği' diye bir CD'yle...
 
Bir an "Eyvah, çalına çalına ciklete dönmüş o en ünlü parçalardan bir toplama daha mı yoksa?" dedim... Çünkü insanlar genelde bildikleri şarkıları dinlemeyi seviyorlar, ticari açıdan akıllıcası o olabilirdi.
 
Ama çok şükür, bir 'Türk pop gecelerinde en çok çalınan şarkılar' geçidi değil elimizdeki. Tersine, içinde ancak 'meraklısının' bilip seveceği şarkılar var.
Benim için bunların başında Coşkun Demir'in söylediği Özdemir Kaptan-Cenk Taşkan şarkısı 'Bize Kalan Nedir' gelir mesela ve de Ersan Erdura'dan 'Hayalin Gitmez'... İkisi de mevcut albümde.
 
Seyyal Taner'in 'Gülme Komşuna'sı, Yeşim'in 'Aşk Alfabesi', Atilla Atasoy'un 'Dilenci'si, Ayla Algan'ın 'Koca Öküz'ü, Banu Kırbağ'ın 'Ölsem de Bir'i... Lale Belkıs'lar, Semiha Yankı'lar, Işıl Yücesoy'lar...
 
Sahiden güzel bir hediye olmuş, 45’lik müdavimlerine...
Nice yıllara diyelim, devamını bekleyelim...