2014 yılının nisan ayıymış, ben Türkan Şoray’ın evine gitmişim röportaj için. Milliyet Sanat dergisinde çıkan yazım “Yıllardır duyarız, ‘Türkan Şoray albüm çıkarıyor’ diye ya, şimdi sahiden çıkarıyor” diye başlıyor. Piyasayı da bilmiyor değilim az buçuk ama demek çok inanmışım o sırada. Aradan iki yıla yakın süre geçeceğini tahmin edememişim ama yalan da sayılmaz, işte şimdi gerçekten çıktı.

 

‘Türkan Şoray Söylüyor’, DMC’den çıkan albümün adı. “Şarkıcılık iddiam yok, beni sevenlere bir de sesim hatıra kalsın istedim” demişti, kapağın içine de yazmış aynı şeyi. “Benden bir hatıra” demiş.

 

Bizde hatırası çoktur kendisinin, hatırı da dolayısıyla... Onun için bu albümü eleştirecek değilim. Yıllar yılı filmlerinde en çok Belkıs Özener’in, Handan Kara’nın sesiyle şarkılar söylemişti. Belki onlardan bazılarını duymak isterdim bir de kendi sesinden. Bir ‘Sevemedim Karagözlüm’ü mesela, ama belki de onların da öyle kalması güzel.

 

Türkan Şoray, kendi sevdiği şarkıları söylemek istemiş albümde. Gençliğinden beri kendisini etkileyenleri... Açılış parçası, Ayten Alpman’dan dinlediğimiz ‘Tek Başına’ mesela. Yıllar önce Levent’teki evinde kendini yalnız hissettiğinde onu dinler dinler, ağlarmış. ‘Duydum ki Unutmuşsun’ var, ‘Hasret’, ‘Kıskanırım Seni Ben’, ‘Damarımda Kanımsın’, ‘Sevmekten Kim Usanır’ ve

 

 

Albümün müzik direktörü Metin Özülkü. ‘Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz’ ile ‘Damarımda Kanımsın’ın David Sanboy remix versiyonları da var. Eleştirmeyeceğim dedim ama tek söyleyeceğim, ben Türkan Şoray’ı daha dinleyicisiyle baş başa bırakacak, sade düzenlemelerle dinlemek isterdim. Çünkü şarkı söylerken duymamış olmamız önemli değil, öyle aşina bir ses ve o her zamanki yumuşak, tatlı haliyle öyle nazlı nazlı, tabii ki biraz da cilveli söylüyor ki, gözünüzün önüne o anki yüz ifadesi geliyor. Orada bütün o cıstak’lar fazla kalıyor. Ama sonuçta, güzel bir hatıra sahiden. Geç oldu, muhtemelen güç de oldu ama ne mutlu ki çıktı sonunda...

 

 

Aras ve İstos, kültürümüze engin katkıları olan iki kıymetli yayınevi. Aras, Ermenice ve Türkçe kitaplar basarak yaşadığımız coğrafyadan dünyanın dört bir yanına dağılan Ermeniler’in edebiyatını ve tarihini getiriyor ayağımıza. Hem klasikleri, hem de diasporada yaşayan günümüz yazarlarının eserlerini barındırıyor kataloğunda. İstos ise Türkçe, Yunanca - Türkçe ve Yunanca yayınlarıyla aynı görevi sürdürüyor.

 

Evet, her yerde kolayca bulamayabiliyorsunuz kitaplarını, takipçi olmak lazım. O yüzden şahane haber: Bu hafta sonu ikisi birlikte bir ‘Yılsonu Kitap Panayırı’ düzenliyor.

 

Böylece 200’den fazla kitaba yüzde 50’ye varan indirimlerle ulaşabiliyorsunuz. 19 - 20 Aralık’ta saat 10.00 ile 20.00 arasında Beyoğlu Panayia İsodion Kilisesi avlusunda... Kilise nerede? Beyoğlu Hazzopulo Pasajı yanında.