Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Birlikte sevinmek ve gururlanmak

Birlikte sevinmek ve gururlanmak

04 Eylül 2023 - 01:09
.
Bu yazıyı Brüksel’de oynanacak 2023 CEV Avrupa Voleybol Şampiyonası final maçından önce yazıyorum. Dolayısıyla şu anda bildiğim, A Milli Kadın Voleybol Takımımızın yeni antrenörü Daniele Santarelli ile müthiş bir çıkış yakalayarak 14 maçtır hiç yenilmediği, en son yarı finalde İtalya’yı 3-2 mağlup ederek finale yükseldiği, yüzümüzü defalarca güldürdüğü. Umarım şu anda daha fazlasından söz ediyoruzdur. Ama tek cümleyle özetlersem, A Milli Kadın Voleybol Takımı epeydir ülkemizin başına gelen en büyük güzelliklerden biri. Birlikte üzülüp birlikte sevinecek ortak paydalar bulmak çok zorlaştı bu devirde. Halbuki bir insan topluluğunun yan yana durmasını sağlayan başka nedir? Burada hep beraber heyecanlanıyoruz, kalbimiz onlarla birlikte atıyor, hevesleniyoruz, hayal kırıklığına uğramıyoruz, her maçta pırıl pırıl bir takım izliyoruz, daha ne? Teşekkür edelim bütün bunlar için, değil mi?
 
Ama illa bir ‘daha’sı var. Ortada bir kadın takımı, bir kadın sporcu varsa mutlaka spordan başka şeyler konuşulmalıdır. O öyle gölgesiz, katışıksız bir başarı olarak kalamaz. Burada bir türlü kalıplara sığdıramadığımız Ebrar var mesela. Kendisine hakaret edildiği zaman cevap veriyor, sözünü sakınmıyor. Daniele Santarelli onu eleştirenlere “O duygusal biri” diye cevap veriyor, “Onun sportmenlik dışı hareketler yaptığını söylediklerinde gülesim geliyor. Üzgünüm çocuklar, o eğer dilini çıkarıyorsa bu onun tarzı. Tanımayanlar onun hakkında hiçbir şey bilmiyor. O duygularını göstermeyi seven olağanüstü bir oyuncu”.
 
Bu samimi açıklamayla yetinsek, özgür bir birey olarak kendisini dilediği şekilde ifade etme hakkı olduğunu göz önünde bulundursak ve sadece bütün dünyanın gıptayla baktığı bir sporcu bizim takımımızda olduğu için sevinip başarılarıyla gurur duysak olmuyor mu?
 
Spora yakışan olgunluk
 
Socrates Dergi’nin YouTube kanalında, Emre Yazıcıoğlu’nun sunumu, milli takımımızın eski kaptanı, efsane voleybolcu Neslihan Demir’in yorumlarıyla “Voleybol Ülkesi” adlı bir program başladı. İtalya maçı sonrası da çok izlenen bir yayına imza attılar. Neslihan Demir’in yapıcı eleştirileri, kendini ifade edişindeki sakinlik ve zarafet sahiden spor yorumculuğunda bir vaha gibi.
 
Bu son yayında “Bizim 2003’teki takım sahaya çıksa böyle bir maçtan biz galip ayrılamayabilirdik” diye bir cümle kurdu mesela ki kolay duyabileceğimiz bir açıklama değil. “Biz olsak iki seti de vermezdik” dese kim aksini iddia edebilir? Hayır, o yeni gelen genç sporcuları övmekten kaçınmadığı gibi, onlar için güzel şeyler söylerken kendilerini eleştirmekten bile geri durmuyor. “Biz kazanamayabilirdik” diyor. Sebebini de kendilerinin o zaman daha ‘kırılgan’ olmalarına, belki motivasyon eksikliğine bağlıyor. “Şimdi takımın her şeyleriyle ilgilenen bir ekip var, her birinin psikologları var, bunun sonucunda hepsinin zihinsel güçlerini de görmüş olduk, fiziksel güçlerinin yanında. Hiç pes etmemek kolay değil çünkü böyle verilmiş iki kötü setin ardından” diye tamamlıyor sözlerini. Olgunluk insana da spora da ne kadar yakışan bir özellik… Daha sık rastlasak keşke.