Milliyet Sanat »Yazarlar » Asu Maro | Aranızda kalıversin
Aranızda kalıversin
27 Eylül 2016 - 04:09Sokaktaki kızın mavi saçından da, otobüsteki kadının şortundan da, bir erkeğin kadın çantası taşımasından da size ne? Niye herkes bir diğerinin kılık kıyafet polisine dönüştü?
Geçen gün taksideyim, şoför arkadaşın da canı sıkılıyor belli, “Ben” dedi, “Anlamıyorum abla. Bu kızlar saçlarının böyle yarısını kesiyorlar, mavi yapıyorlar.” Tam o sırada söylediği saç modeliyle bir genç kız karşıdan karşıya geçmekte. Şoför bey devam ediyor: “Hayır, bayan dediğin kendine yakıştırmalı.” Ben “Demek o kendine yakıştırıyor” diye cevap veriyorum; diyalog asla bitmiyor, aynı sıralamayla devam ediyor. O tarif ediyor, nasıl da anlamadığını, ne saçma bulduğunu tekrar ediyor ve “Bayan yakıştırmalı” diyor, ben “Yakıştırmış ki yapmış” diyorum. Ama tabii esas niyet “Benim yakıştırdığım gibi görünmeli” olduğu için bir yere bağlanamıyoruz bir türlü.
‘Üstü örtülü’ espriler silsilesi
Nereden geldi aklıma bu diyalog? Bir benzerini TV8’in Sabah kuşağı programı ‘Aramızda Kalmasın’da izlediğim için.
Sunuculardan Jess Molho, açmış ekrana bir magazin haberi, yorumlamakta. Sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, Rihanna ile karşılaşmış, ‘dili tutulmuş’, haber bu. Molho’nun konusu ise başka.
Kerimcan’ın tektaşı ve bileklikleriyle eğlenesi var. Derken partneri Funda Özkalyoncu’dan ihtiyaç duyduğu ‘pas’ geliyor: “Kadın çantası değil mi elindeki? Niye bir erkeğin üzerinde kadın çantası var, ben anlayamadım onu. Bu bir kadın çantası. Sen anlat, sen erkeksin.” “Ben anlamam ki” diyor Jess Molho.
O ‘anlamadım’lar üzerinden nasıl zekice bir ‘üstü örtülü’ espriler silsilesi geliyor sonra, inanılmaz. Hep iyi niyetli, hep safiyane. Anlamak istiyorlar yani ve kahkahadan kırılıyorlar bir yandan.
Programın bir diğer sunucusu, Sena Keçeli habire “Kendi tercihi” diyor, “İyi de neden bir erkek kadın çantası tercih eder, biz de onu soruyoruz” diye cevap geliyor.
Bir noktada “Çünkü adam eşcinsel” denecek, hep beraber güleceğiz, amaç bu herhalde.
Fakat bu komik değil, ayrıca sır da değil, kendisinden “Beverly Hills kızı” diye söz eden, kürkler, mücevherler içinde gezen bir insan bu, dünyanın en iyi gizlenen sırrını ele geçirmiş gibi davranmanın anlamı ne?
Niye herkes kıyafet polisi?
Yok, amaç onunla alay edip komik duruma düşürmekse, o da nafile bir çaba, snapchat videolarında başta kendisi, bütün dünyayla alay ediyor ve bu şekilde dünyanın parasını kazanıyor.
En sonunda Sena Keçeli’nin ısrarlı “Öyle tercih ediyor” çabaları bir sonuç veriyor ve “Anladım ‘sana ne?’ diyorsun” diyor Molho. Hah, tam da bu işte. Sokaktaki kızın mavi saçından da, otobüsteki kadının şortundan da, bir erkeğin kadın çantası taşımasından da size ne? Niye herkes bir diğerinin kılık kıyafet polisine dönüştü?
İkinci cümlesi “Mutluluklar dileriz o zaman.” Hâlâ son bir küçümseme, alay etme çabası. Sena Keçeli “Özür de dile bence” diyorsa da üzerine alınan yok.
Gzone.com.tr de Jess Molho ile Funda Özkalyoncu’yu homofobik sözlerinden ötürü özür dilemeye çağırdı. Haklılar, homofobi bu ülkede çok ciddi sonuçlara yol açan bir sorun. Özellikle televizyonda onca insana ulaşıyorsanız, daha sorumlu davranmanız gerekiyor. Size kadın çantası takmış bir erkek inanılmaz komik görünüyor olabilir, ama bazı şeyler de mümkünse ‘aranızda kalsın’.