41 yıllık film maratonu
İKSV’nin 41. İstanbul Film Festivali’nin CRR Konser Salonu’ndaki açılış töreninin bende bıraktığı ilk duygu şu: Ne güzel, böyle uzadıkça uzamayan, “eğlenceli” olmak için kendini ve başkalarını zorlamayan izleyici dostu törenlerimiz de var. Üstelik bu açılış törenlerinin sonuncusu 2019’da imiş, ne mutlu ki yine salonlarda, yine yüz yüzeyiz. Bir kere Cem Davran müthiş bir sunucu, bir insanın iyi bir oyuncu olması onu aynı anda iyi bir sunucu yapmıyor ve biz bunun acısını sık sık yaşıyoruz, oysa ikisi basbayağı iki farklı meslek. O gece de Cem Davran’ın kıvrak, gereksiz şaka denemelerinden kaçınan, kendiliğinden akıcı ve esprili sunumuyla son derece keyifli geçti. Umarım dediği gibi artık bırakmak geçmiyordur aklından.
Sonra uzun uzun konuşmalar olmadı, “Festivale destek verdiğimize göre bu gece sahne bizim sayılır” diyen devlet büyüklerine, sinemanın kendi üzerlerindeki etkisi üzerine cümleler söyleme arzusundaki “yetkili”lere, sponsorluk temsilcilerine rastlamadık. Teşekkür plaketini alan selamını verip indi. Sahneden aklımızda en çok kalanlar tam da olması gerektiği gibi, onur ödüllerini alan usta oyuncular Meral Çetinkaya ve Gülsen Tuncer oldu. Tuncer’e ödülü kocası yönetmen Engin Ayça’nın, Çetinkaya’ya da ömürlük dostu Güler Ökten’in vermesi ayrı bir hoşluktu, Çetinkaya’nın sözcüklerle kendini ifade etmekte zorlandığı için cebinden çıkarıp yaktığı ışık zinciri ayrı. Bir duygu bundan güzel ifade edilemezdi gerçekten.
Festival Direktörü Kerem Ayan’dan da sonunda “41 Kere Maşallah” sözünü duyduk ve tören sona erdi, nazar boncuklu festivalimiz açılış filmi “Rabiye Kurnaz George Bush’a Karşı” ile başlamış oldu. Şu an önümüzde sekiz gün daha var. Festivalde Uluslararası ve Ulusal Yarışma, Kısa Film ve Belgesel Yarışmaları ve Genç Ustalar adı altında beş dalda 57 film yarışıyor. Ayrıca Dünya Festivallerinden, Galalar, Mayınlı Bölge, Çiçek İstemez, Antidepresan, Nerdesin Aşkım?, Sergio Leone Özel Bölümü gibi bölümler mevcut.
Genç ustalara genç jüri
İstanbul Film Festivali’nin çok hoş bir yeni uygulaması var; ilk veya ikinci filmlerini çeken parlak genç yönetmenlerin yapıtlarının yer aldığı Genç Ustalar Bölümü bu yıl ilk kez yarışmaya dönüştü. Asıl hoşluk da şu ki; yarışmadaki 15 filmi değerlendirecek jüri de genç sinema öğrencilerinden oluşuyor. Nespresso Genç Jürisi’nin kimlerden oluştuğunu da sayalım: Alper Tunga Yazgan Mercan, Büşra Gül Ovalı, Emir Mecikoğlu, Eren Yiğit Ekici, Melisa Aközdoğan.
Milliyet Sanat’tan Sanat Yönetimi ödülü
Yine 41. İstanbul Film Festivali’nde bir yenilik daha var ki beni kişisel olarak da ilgilendirdiği için çok heyecanlı geliyor. 2022, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın da 2005 yılından beri bir parçası olduğum Milliyet Sanat Dergisi’nin de 50. yılı. Geçen hafta Milliyet Sanat 50. Yıl Etkinliklerinin Tülay Palaz’ın sergisiyle başladığını duyurmuştuk. Yıl boyunca yeni sürprizlerimiz olacak elbette ama zaten ülkemizde bir sanat dergisinin 50 yıl hayatta kalması sürprizin ta kendisi. Olayın İstanbul Film Festivali ile ilgili kısmı da şu; En İyi Film, Jüri Özel Ödülü, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Müzik kategorilerinde verilen Ulusal Yarışma ödüllerine bu yıl ilk kez En İyi Sanat Yönetimi de eklendi ve bu ödülü sahibine Milliyet Sanat Dergisi takdim edecek. Onur Ünlü’nün başkanı olduğu jürinin diğer üyeleri Demet Evgar, Barış Özbiçer, İnci Eviner ve Marsel Kalvo.