Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Vitrindekiler »Kitap » Temmuz / Bir Gazetecinin Üç Buçuk Haftası

Temmuz / Bir Gazetecinin Üç Buçuk Haftası

<< Önceki | Sonraki >>
Temmuz / Bir Gazetecinin Üç Buçuk Haftası Kitap Adı : Temmuz / Bir Gazetecinin Üç Buçuk Haftası
Yazar : Mevlüt Soysal
Yayınevi : Tarihçi Kitapevi
Tür : Araştırma
Fiyat : -
“Tek Tanığım Gökyüzü” ve “Dünün Birinde” adlı kitaplarıyla edebiyat dünyasında ses getiren gazeteci-yazar Mevlüt Soysal’ın “Temmuz / Bir Gazetecinin Üç Buçuk Haftası” adlı kitabı, kitapevlerinde yerini aldı.
Kitap Hakkında

“Tek Tanığım Gökyüzü” ve “Dünün Birinde” adlı kitaplarıyla edebiyat dünyasında ses getiren gazeteci-yazar Mevlüt Soysal bu çalışmasında, 15 Temmuz ve sonrasında yaşananları kendi tanıklığıyla anlatırken, ülkenin yakın tarihinde etkisi büyük olan Ergenekon ve Balyoz kumpasları da bu kitapta yer alıyor.

ATATÜRK’ BAKIŞ

Bir anı formatında yazılan kitapta Soysal’ın güçlü dili ve üslubu okuyucuların eserden edebi bir tat almasını sağlıyor. Soysal’ın yaşadığı mağduriyetlerden ülkedeki atmosfere kadar birçok konunun ele alındığı kitapta, tarih, müzik, felsefe ve edebiyat da kitapta güçlü bir şekilde yer tutuyor. Soysal, Charles Bukowski, John Fante, Franz Kafka gibi yazarlar, Chopin ve Fazıl Say gibi müzisyenler ile Nuri Bilge Ceylan gibi sinemacıların üzerine bıraktığı etki ile ülkedeki ve kendi yaşamındaki buhrandan çıkış yolunu arıyor. Soysal’ın Süleyman Demirel’den İlker Başbuğ’a, İsmail Cem’den Doğu Perinçek’e, Yaşar Nuri Öztürk’ten Muhsin Yazıcıoğlu’na kadar ülkenin önemli isimleriyle yaşadığı küçük anıların da yer aldığı kitapta, Soysal’ın Atatürk’e bakışı da yer tutuyor.

EN ÖNEMLİ OLAY

Soysal’ın kitabının tanıtım bülteninde şu ifadeler yer alıyor: “Tokmağın davula vurmasıyla yerinden oynayıp sağa sola uçuşan toz taneciklerinden farksızım şimdi. Uçtuğum bir gerçek.

Peki, düşeceğim yer?’ 2016... Temmuz... Kanlı bir işgal girişimi ve sonrasında yaşananlar... Ergenekon ve Balyoz kumpasları sürecinde yaşanan dramların travmasını henüz atlatamayan bir gazeteci, tesadüf o ki, 15 Temmuz’daki işgal girişimi sonrasında da mağdur olur. Bir gece vakti aldığı kötü haberin ardından yaşama tutunmak için çabalar. Yediği yumruk yüzünü kızartırken, iyileşmek için tarih, edebiyat, felsefe ve müziğin sonsuz dünyasında dolaşır.

Yaşadıklarını an be an, durmaksızın yazar. ‘TEMMUZ’, Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli olayının yarattığı iklimi, bir gazetecinin sürece tanıklığı üzerinden irdeliyor.

Çokça zaman acı hikâyeleri yazan gazeteci, bu defa kendi hikâyesini yazıyor. ‘Kafka’nın Dava’sı çünkü Türkiye... Hepimiz bir gün Josef K.’ya dönüşebiliriz. Bir Josef K. gibi acılı romanlara ilham kaynağı olabiliriz. Başımıza gelen onlarca şeyin sebebini soranlara, yalnızca şunu deriz: Bilmiyorum.”

Tümü