Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Vitrindekiler »Kitap » İbni Haldun: Tarih Biliminin Doğuşu

İbni Haldun: Tarih Biliminin Doğuşu

<< Önceki | Sonraki >>
İbni Haldun: Tarih Biliminin Doğuşu Kitap Adı : İbni Haldun: Tarih Biliminin Doğuşu
Yazar : Yves Lacoste
Çevirmen : Mehmet Sert
Yayınevi : Ayrıntı Yayınevi
Tür : İnceleme - Eleştiri
Fiyat : 18 TL
Yves Lacoste'ın kitabı Ayrıntı Yayınevi'nden çıktı
Kitap Hakkında Hak ettiği ilgiyi ne Doğu'da ne de Batı'da gören, 14. yüzyılda yaşamış Arap düşünür Ibni Haldun'un önemini A.Toynbee şu sözlerle dile getiriyor: "Ibni Haldun öyle bir tarih felsefesi tasarlamış ve ortaya koymuştur ki, bugüne kadar hiçbir yetenek, hiçbir dönemde, hiçbir ülkede böylesine büyük bit yapıt yaratamamıştır."

Ibni Haldun'un, tarihin bilim olarak doğuşunu simgeleyen yapıtı Mukaddime, Ortaçag Arap uygarlığının sönmeye yüz tuttuğu bir sırada kaleme alındığından, İbni Haldun'u ve düşüncelerini doğrudan izleyen bir akım ortaya çıkmadığı gibi, bu düşünce daha sonraki yüzyıllarda unutulmaya yüz tuttu.

Yakın tarihte yeniden keşfedilen Ibni Haldun'un tarih biliminin kurucuları arasında sayıp hakkını teslim etmekle kalmayıp, düşüncesinin de derinlerine inme çabasına girersek, yalnızca geçmişin olaylarından ve düşüncelerinden dersler çıkarmakla kalmayacak aynı zamanda bugünümüzü anlamaya ve geleceği kurtarmaya adım atmış da olacağız.
Ibni Haldun, 14. yüzyılda toplumların iktisadi, sosyal ve siyasi koşullarının bilimsel bir çözümlemesini yaparken, bir takım temel tarihsel sorunları ortaya koyuyordu. Ortaçag'a iliskin yapıları, iktisadi, toplumsal ve siyasal evrimi yavaşlatan ya da engelleyen yapıları betimliyordu. İşte bu gecikme, yabancı güçlerin etkileriyle birleşerek birkaç yüzyıl sonra sömürgeciliği olanaklı kılacak; sömürgecilik de azgelimişlik olgusunun ortaya çıkışını getirecekti.

Ibni Haldun, Kuzey Afrika tarihini yüzyıllar boyunca kesintiye uğratan siyasal (daha sonra iktisadi ve toplumsal) başarısızlıklar dizisini son derece yöntemli bir biçimde irdeleyen ve durgunluk nedenlerini bir tanrısallıkta ya da dış güçlerin etkisinde değil, yaşadığı toplumun iç yapısında arayan bir düşünür oldu. Onun tarih anlayışı, Avrupa'da iktisadi ve toplumsal alanlarda yürütülen araştırmalar sayesinde ancak XIX. yüzyılın sonuna doğru gelişecekti.
Ancak Aziz Augustinus, Machiavelli ya da Montesquieu ile kıyaslanabilecek bir düşünür olan Ibni Haldun'un yapıtını, yaşadığımız dönemin sorunlarıyla bağlantılandırıp bugünün kavramlarıyla ele almak, onun düşüncesini aşırı ölçüde modernleştirmek ya da çarpıtmak değil, tam tersine onun düşüncesinin gerçek zenginliğini ortaya çıkarmaktan. Yves Lacoste da İbni Haldun'da bu yoldan ilerliyor.
Tümü