Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Ulagay’ın kehaneti!
Aralık 2013

Ulagay’ın kehaneti!

Taha Akyol
Osman Ulagay 2012 yılında yayımladığı "Türkiye Kime Kalacak?" kitabının ardından çıkardığı son kitabında Türkiye’nin kime kalacağı sorusunun peşinden bu kez Gezi Parkı direnişinin ışığıyla gidiyor.
“Türkiye Eskisi Gibi Olmayacak”
Osman Ulagay
Doğan Kitap
Fiyatı: 13 TL
İNCELEME
 
 
Osman Ulagay’ın ‘kehanet’lerinden korkarım ben. Çünkü son yirmi yıldaki bütün büyük ekonomik krizleri tahmin ettiğinin şahidiyim. En son, dünyada yağmur gibi dolar bereketi yağarken, “Bu saadet zinciri kopacak, dünya krize gidiyor,” diye yazmıştı.
 
Şimdi Türkiye’nin önünde uzun vadede ciddi ekonomik sorunlar olduğunu söylüyor. Çünkü dünyadaki döviz hareketleri yeniden gelişmiş ülkelere yönelmeye, yani bizden uzaklaşmaya başlamış. Üstelik Türkiye’nin döviz getirecek dış imajının da zedelendiğini söylüyor. Yeni çıkan “Türkiye Eskisi Gibi Olmayacak” adlı kitabında yazıyor bunları. Kitabının alt başlığı “Gezi Direnişinin Yazdırdığı Kitap” iktidarın da muhalefetin de okuması gereken bir çalışma. 
 
AK Parti neden başarılı oldu?
 
Ulagay’ı özellikle AK Parti’liler okumalı, uyarılarına dikkat etmelidir. Evet, Ulagay muhalif  fakat bakın kitabında iktidarın başarısını nasıl objektif olarak anlatıyor: “Türkiye’de Erdoğan ve ekibi ilk iktidar döneminde dünyayı ve Türkiye’yi doğru okuduğu için başarılı oldu. Türkiye’deki değişim ihtiyacını en iyi onlar anladı; onların eski kalıpları yıkarak oyuna soktuğu kitle değişimin itici gücü oldu...”
Ulagay satırlarının devamında dünyanın da AK Parti’yi takdirle izlediğini Batı basınından alıntılar yaparak  anlatıyor. Ulagay’ın şu satırlarının da altını çiziyorum: “Erdoğan’ın devlete aşıladığı projeci dinamizm!”
 
Böylece AK Parti iktidarının başarılı on yılında “Hem Türkiye’nin içsel dinamikleri harekete geçirilmiş hem de küresel olanaklardan yararlanılmıştı.”
 
İmaj yatırım getiriyor
 
Ulagay’ın yazdıklarını hem retorikçi sosyal demokratlar ve Kemalistler iyi okumalı, başarının nelere bağlı olduğunu keşfedebilmeleri için... Hem artık kapıldığı kibirden herkese ve her tatsız realiteye küçümseyerek bakan iktidarın kendisi de iyi okumalı, başarının yollarından sapmamak için.
Ulagay, iktidarın ilk dönemlerindeki olumlu imajının küresel piyasalardan Türkiye’ye yatırım sermayesi getirdiğini anlatıyor; beş yılda altı kat! Fakat Gezi Parkı olaylarında iktidarın davranış tarzının Batı’daki imajını sarstığını belirtiyor. Başbakan’ın “Bu olaylardan Türkiye kaybetti,” şeklindeki konuşmasını alıntılıyor.
 
Ulagay’ın kötü kehaneti bu imaj bozulmasından ibaret değil... Türkiye’nin önünde reel ekonomik sorunlar olduğunu anlatıyor: Orta gelir tuzağı, verimlilik çıkmazı ve yaratıcı insan ihtiyacı...
Özetle daha dünyalı olmak gerekirken, Gezi Parkı olaylarında dışa vuran sertlik ve 'dış güçler' söylemi, tersine etki yapıyor.
 
Ulagay, 7 Eylül 2013’te Olimpiyat Oyunları’nın Tokyo’ya verilmesini simge olay olarak ele alıyor. Kitapta WSJ ve IHT gibi etkili ‘küresel’ gazetelerden alıntılar var; Gezi Parkı olaylarının değil, olaylar sırasında iktidarın davranış tarzının nasıl 'imaj' bozduğunu ve Olimpiyatlar'ı Tokyo’ya yönelttiğini anlatıyor. Küresel dünyada nasıl kayba uğranabileceğine dair gerçekten simge olay bu olimpiyat evsahipliğidir. Osman Ulagay 'kısa sürede' ekonomik bir sıkıntı görmüyor, "Küresel piyasalardaki algı Türkiye’nin geleceğini önemli ölçüde etkileyebilecektir,” diyor.
 
Ulagay’ın bazı görüş ve eleştirilerine katılmıyorum fakat iktidarın da muhaliflerinin de ciddiye alması gereken tespit ve analizler yaptığı açık.