Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Önemli bir kitap
Aralık 2017
Saymaz, Türkiye’de IŞİD’in örgütlenmesi ve eylemlerini dava dosyalarını inceleyerek gözler önüne seriyor.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın akademisyen titizliğiyle hazırladığı “Türkiye’de IŞİD” adlı kitap, içinde yaşadığımız dönemde adeta bir el kitabı… Ortadoğu’da yaşanan şiddet olaylarını, din referanslı terör örgütlerini ve yaygın hoşgörüsüzlüğü anlamak
bakımından da okunması gerekli.
Hatta diyebilirim ki Trump’ın o akılsızca Kudüs kararının nelere yol açabileceğini düşünmek bakımından da önemli bilgiler içeriyor. Kitabında gazeteci titizliğiyle olayları veren Saymaz, uzman akademisyenlere de başvuruyor. İlahiyatçı Prof. Dr. Hilmi Demir’in şu sözleri önemli: “Bugün Müslümanların zihin dünyasında Sünniliğin ve mezheplerin dar bir etkisi var. İslami amel, pratik ve inanç alanlarını (geleneksel) mezhepler
değil, modern İslamcı gruplar, cemaatler, tarikatler ve büyük oranda Selefi düşünce doldurmaktadır.” Böyle bir kültürel zeminde ‘cihat’ kavramı, orijinal ve tarihî anlamından çıkarak, terör eylemlerine dönüşebilir. Saymaz kitabında ‘Cihadi Selefilik’ terimini kullanıyor, bunun geleneksel
Selefilikten farklı olduğunu anlatıyor. Selefilik gibi zaten çok katı olan bir inanış bile daha da keskinleşerek ‘Cihadi Selefiliğe’ dönüşüyor. Böyle bir zeminde Amerika’nın ‘Afgan cihadı’ silahlı eğitim görmüş Selefilerin ortaya çıkmasına, terörün yaygınlaşmasına yol açıyor.
‘Cihadi Selefiler’
Saymaz’ın şu tespiti önemli: “İslamcılar devleti ıslah için demokratik mücadeleyi dışlamazken; Selefiler demokrasiyi, yasama yetkisini Allah’tan alıp parlamentoya verdiği için küfür sayıyor…” Bu satırlar, dünyada demokrasi yayılırken İslam dünyasında demokrasi girişimlerinin başarısızlığı ile Selefiliğin güçlenmesi arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor. Kitapta başta Bin Ladin ve El Kaide olmak üzere ‘Cihadi Selefi’ terör örgütleri
hakkında özlü bilgiler veriliyor. “Şiileri öldürme pahasına Bin Ladin’i tekfir edecek kadar vahşete susamış.” İşte bu, Ürdünlü Ebu Musab ez-Zerkavi delirmenin en uç örneklerinden biri… “IŞİD’in baştan beri izlediği bir ‘rehber’” olan Ebu Bekir Naci’nin “Hilafeti kurmanın savaştan geçtiği, cihada zarar verenlere karşı acımasız olunması gerektiği” şeklindeki doktrini, terör örgütlerinin ortak ideolojisidir. Saymaz, Ebu Bekir Naci’nin kitabının adını hatırlatıyor: “Vahşetin İdaresi: Ümmetin Geçeceği En Kritik Aşama!” Hilafetin yolu vahşet yani! İsmail Saymaz, İslamda intihar haram olduğu halde, bu ‘vahşet’ şartlanmasıyla nasıl intihar eylemciliğinin türetildiğini anlatıyor. Din referanslı terör hareketlerinde en
önemli isim Ürdünlü Ebu Musab ez-Zerkavi’dir. Küçük yaşta suça bulaşan, alkol bağımlısı olan, sonra, Saymaz’ın tanımlamasıyla ‘cellatların şeyhi’ olan Zerkavi… Zerkavi, Şiilere karşı kanlı terör eylemlerinin de öncüsüdür. 17 Haziran 2016’da Amerikan bombalarıyla öldürüldü.
Türkiye’deki eylemleri
Saymaz’a göre El Kaide’nin Türkiye’deki ilk eylemi, 15 Kasım 2003’te bomba yüklü iki kamyonetle Yahudilerin kutsal Şabat gününde İstanbul’daki
iki sinagoga yapılan kanlı saldırıdır. “Suriye Ateşi Türkiye’de” bölümünde IŞİD’in eylemleri anlatılıyor. Saymaz, Emniyet verilerine dayanarak Nisan 2011’le Ekim 2015 arasında Türkiye’den Suriye’ye gidip gelen Selefi sayısının 2 bin 750 olduğunu kaydediyor, illerde emniyet tarafından Selefi olarak izlenen kişilerin sayısını veriyor. Sınır dışı edilen cihatçı sayısı beş bine yakın.
IŞİD’in “İstanbul’u fethedeceğiz, asker ve polisler kâfirdir, Türkler fatihayı doğru dürüst okuyamaz, kâfirlerin sivili de kâfirdir” sloganları hakkında bilgi veriyor. Saymaz’ın kitabının gazetecilik bakımdan ön önemli tarafı, IŞİD’in Türkiye’deki eylemlerini emniyet ve yargı belgelerine dayanarak anlatmasıdır.
Temmuz 2017’ye kadar IŞİD Türkiye’de 10 canlı bomba saldırısı, biri bombalı üçü silahlı olmak üzere 14 saldırıda 304 kişiyi öldürdü; 1338 kişiyi yaraladı. “Silah ve bomba fışkıran Gaziantep”ten, Kobani ile ilgili Suruç katliamından, kanlı havaalanı eyleminden 31 Aralık 2016 yılbaşı geçesi Reina katliamına kadar. IŞİD eylemlerini ayrıntılarıyla kitapta okuyabilirsiniz. Saymaz’ı bu çalışması için kutluyorum.