Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Kurumsal yapı ve sağduyulu siyaset
Şubat 2014

Kurumsal yapı ve sağduyulu siyaset

Taha Akyol
Osmanlı - Türkiye iktisat tarihçiliğinin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Şevket Pamuk'un kitabı, Türkiye'nin son 200 yılını bir bütün olarak ele alıyor ve bugünkü Türkiye ekonomisinin kimi özelliklerinin kökenlerini 19. YY.'daki dönüşümlerde arıyor.
Prof. Dr. Şevket Pamuk’un “Türkiye’nin 200 Yıllık İktisat Tarihi” adlı eseri yayımlandı. İktisat tarihçisi Pamuk’un daha önce “Osmanlı-Türkiye İktisadi Tarihi 1500-1914” ve “Osmanlı Ekonomisi ve Kurumlar” gibi eserleri yayımlanmıştı. Pamuk, Osmanlı ekonomisine ilişkin verileri bugünkü Türkiye sınırları içinde kalan coğrafyaya uyarlayarak değerlendirdiği için kitabı tam manasıyla bir 'Türkiye iktisat tarihi'dir.
 
19. YY.'ı hareket noktası olarak ele alan Pamuk’un temel tezi şöyle: “Türkiye’de yeni teknolojilerin kullanılması ve sanayileşme 19. YY.'da yavaş ilerledi. 1930’larda ivme kazandı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni teknolojilerin kullanımı sayesinde verimlilik artışları gerçeklemeye başladı. Böylece ülke nüfusunun giderek azalan bir bölümünün tüm ülkeyi besleyebilmesi mümkün oldu.”
 
Kalkınmanın genel trendleri
 
Pamuk’un çok önemli bir tespiti de, “her dönemde Türkiye’nin dünyada genel kabul gören iktisadi modeli benimsediğini” belirtmesi. Nitekim kitapta 19. YY.'da liberalizmin, ardından 'milli iktisat'ın, 1930’larda devletçiliğin, 1950’lerden itibaren ithal ikamesinin, 1980’lerden başlayarak da neo liberal politikaların etkili olduğunu anlatıyor.
 
Pamuk’un kitabındaki grafikte, gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye ile Avrupa ve ABD arasındaki kişi başına gelir yüzdesinin sürekli düştüğü, ancak 1980’den itibaren Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki kişi başına gelir oranının yükselmeye başladığı görülüyor. Türkiye’de satın alma gücü itibarıyla kişi başına gelir 1920 yılında 720 dolardır; 1950’de 1600 dolara, 1980’de 4750 dolara, 2010 yılında 10 bin 500 dolara çıkmıştır. Ortalama yaşam beklentisi 1920’de 30 yıl iken, 1950’de 40’a, 2010’da 70’e çıkmıştır. Bu gelişmeleri anlatan Pamuk, Türkiye’nin eğitimde, ekonomik büyüme kadar başarı gösteremediğini de belirtiyor.
 
Kayıp yıllar
 
Daron Acemoğlu ve James Robinson gibi Prof. Şevket Pamuk da iktisadi eğilimlere yön veren en önemli faktörlerin, coğrafya ve doğal kaynaklardan da önce, 'kurumsal ve siyasal' faktörler olduğunu belirtiyor. Siyasal istikrarsızlık, ekonomik krizleri tetiklemektedir: “Askeri rejim sonrasında siyasal yelpazede oluşan boşlukların 1990’lı yılları ekonominin inişli çıkışlı geçirmesine neden olduğu görülür.”
 
Kısa ömürlü koalisyonlar yüzünden Türkiye’de uzun vadeli ekonomik programları uygulayacak 'siyasal idare yokluğu' krizlere yol açtı. Pamuk, Kemal Derviş’in IMF destekli programıyla krizden çıkıldığını, daha önemlisi, piyasaları denetleyecek ve düzenleyecek 'bağımsız kurullar' oluşturulduğunu, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının güçlendirildiğini anlatıyor. İstikrarlı AK Parti iktidarı bu programı benimsedi, Türkiye on yıllık bir büyüme dönemini yaşadı.
 
Pamuk, AK Parti dönemindeki ekonomik büyümenin yavaşlama eğilimine girdiği sırada 'küresel kriz'in ortaya çıktığını belirtiyor. Türkiye krizden etkilendi fakat bu Batı ekonomilerindeki kadar ağır olmadı... İki sebep sayesinde: Biri, Derviş programıyla bankacılık sektörünün güçlendirilmiş olması... Öbürü, on yıllık büyüme döneminde sıkı maliye politikasından ödün verilmemiş olması... Burada da yine 'kurumsal ve siyasal' faktörün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
 
Pamuk’un bu son derece değerli eserini, sadece modern dönem iktisat tarihimizi öğrenmek için değil, 'kurumsal ve siyasal' faktörlerin önemini görmek için muhakkak okumak lazım.
 
Kurumsal yapının ve sağduyulu siyasetin ne kadar gerekli olduğunu görmek bakımından bilhassa politikacılar okumalı bu eseri.