Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Kapsamlı bir Ermeni edebiyatı
Aralık 2013

Kapsamlı bir Ermeni edebiyatı

Murat Belge
"Modern Ermeni Edebiyatı", 1500'lerden 1920'lere kadar Doğulu ve Batılı Ermeni yazarlar hakkında kısa ve temel bilgiler veriyor.
 
Bu yakınlarda Aras Yayıncılık (20. yılını kutlarken) zor bir iş yaptı: Kevork Bardakjian'ın "Modern Ermeni Edebiyatı"nı çevirip yayımladı. Bardakjian Beyrut doğumludur (ailesi oraya Gaziantep'ten gitmiş), ama uzun zamandır Amerika'da yaşıyor; Michigan'da, Ann Arbor Üniversitesi'nde çalışıyor. Bu kitabı ilkin 2000'de Wayne State'de çıkmıştı. Türkçe'ye çevirenler Fatma Ünal (I. Kısım) ve Maral Aktokmakyan (II. Kısım).
 
Yukarıda 'zor bir iş' dememin öncelikli nedeni kitabın hacmi. Türkçe'si, indeksi filan dahil 770 sayfa dolaylarında. Onun için iki çevirmen arasında paylaştırılmasında şaşılacak bir taraf yok. Ama II. Kısım zaten oldukça kısa biyografik bilgiler ve çok ayrıntılı bibliyografyalardan oluştuğu için, ayrıca, özenli bir editoryal denetimden geçtiği için, herhangi bir dengesizlik, üslûp farkı görünmüyor.
Bardakjian kitabın İngilizce baskısını bana verdiği için, I. Kısım'ı o zaman okumuştum; şimdi Türkçe'sinde o metnin bütün bölümlerinin olup olmadığına alıcı gözle bakmadım. Onu okurken, Hindistan'da yerleşmiş bir Ermeni cemaati olduğunu ve kaydadeğer bir edebiyat geleneği oluşturduklarını öğrenmiştim. Benim için tamamen yeni bir bilgiydi. Şimdi kitabın Türkçe'sine göz atarken bu Hindistan'a rastlamadım. Ben atlamış olabilirim.
 
1500'lerden 1920'lere
 
Bu 'Hindistan' göndermesinde bulunmamın asıl nedeni de Ermeniler'in bir özelliği: Ermeniler çok eskilerden başlayarak diaspora halinde yaşamaya alışmış bir halk. Hindistan dünyanın bir ucu. Orada bir Ermeni cemaati içinden bireyler ciddi bir edebiyat üretirken, Lehistan'ın Lvov (Ukrayna dilinde Lviv) kentinden yola çıkmış Simeon (Lehotski, yani 'Lehli') İstanbul'a gelip "Seyahatname" yazıyor. İran'da öteden beri bir Ermeni cemaati yaşıyor. Derken 17. YY.'ın başında bir avuç Ermeni buradan (Katolik olmuş olarak) yola çıkıp Mara'ya da uğrayarak, Venedik'te durmuş. Burada, San Lazarro adasını onlara bırakıyorlar. Böylece kurulan bu manastır da (Katolik-Gregoryen ayrımından etkilenmeksizin) dünyada Ermeniler'in önemli kültürel merkezlerinden biri olmuştur. Yakın tarihte Ermeniler'in bu 'diaspora'laşma potansiyeline biz de büyük katkıda bulunduğumuz için artık Fransız Ermenileri, Amerikan Ermenileri gibi yeni cemaatler de oluştu.
Dünyada Ermeni nüfusu hiç de kalabalık değil. Bu kadar yere dağılmış olsalar da, hep küçük topluluklar halinde yaşıyorlar. Buna rağmen, bütün bu topluluklarda, çok belirgin bir "Ermeni Karakteri" var. Bu da bana çok ilginç geliyor.
 
Ama kitaba dönelim. Bu kitap Ermeni edebiyatının çok kapsamlı bir dökümü mahiyetinde. Konuya 1500'lerden giriyor; 1920'lere kadar geliyor. Bu süre içinde yazmış, yayımlamış, Doğulu ve Batılı Ermeni yazarlar hakkında kısa, 'temel' denecek bilgileri veriyor; ama tarihi arkaplanları üstüne de bir şeyler söylemekten geri durmuyor. Kitap bir "Ermeniler" tarihi değil, Ermeni edebiyatı tarihi; ama böyle ilerleyince o tarih hakkında da epey yararlı bir bilgi öğreniyoruz.
 
Tanınmayan yazarlar
 
Bu yazarlardan bazılarının eserleri Türkçe'ye çevrildi: bunlar genellikle Osmanlı topraklarını ziyaret etmiş ve anılarını yazmış gezginler: yukarıda andığım Simeon, Yeremya Kömürciyan veya İnciciyan'ı bu "Seyahatname"lerinden tanıyoruz. Sayat-Nova 'aşuk' edebiyatının en tanınmış temsilcisidir. Üstelik bize kalan şiirlerinin en fazla yekün tutanı da Azeri Türkçesi ile yazdıklarıdır; bunlar Ermenice şiirlerinin neredeyse iki katıdır. Bağdasar Tıbir, yakın zamanların Zabel'leri (Yesayan) elbette tanıtılıyor kitapta; ama hiç tanımadığımız pek çok yazarı da bu kitapta tanıyoruz. II. Kısım'da bunlar hakkında son derece geniş bibliyografya malzemesi, bilgisi veriliyor. Bu bakımdan "Ulusal Arşiv" falan gibi olağanüstü bir kitap.
 
Ermeniler 'güzel sanatlar' alanında her zaman etkili olmuşlardır. Mimaride Balyan ailesinin yaptıklarını Pars Tuğlacı yazmıştı. Garo Kürkman ise "Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeni Ressamlar" adlı (iki cilt tutan) eseriyle bu alandaki Ermeni varlığını tanıttı. Şimdi Kevork Bardakjian edebiyat alanındaki boşluğu doldurmuş oluyor. Edebiyat dile bağlı bir iş olduğu için, Ermenice bilmeyen bizler bu edebiyatın içine girmiş olmuyoruz, ama Bardakjian'ın kitabının özellikle I. Kısım'ını okuduğumuzda, konuyla ilgili yeterli bir genel bilgi edinmiş oluyoruz.