Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Harbe nasıl girdik?
Mart 2015
Altay Cengizer "Adil Hafızanın Işığında"da tarihi, bir hesaplaşma alanı olmaktan çıkarıp Birinci Dünya Savaşı'nın galiplerine ve mağluplarına, yüzyılın güç ilişkilerine ve Ermeni meselesine yeniden bakıyor
"Adil Hafızanın Işığında"
Altay Cengizer
Doğan Kitap
Fiyatı: 39 TL
Tarih
Büyükelçi Altay Cengizer’in “Adil Hafızanın Işığında” adlı kitabı, Osmanlı devletinin Birinci Dünya Savaşı’na girişi konusunda, yaygın anlatının tersine, yeni bir anlatı getiriyor. Alt başlığı kitabın konusunu ifade ediyor: “Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu”.
Sadece Birinci Dünya Savaşı’na giriş değil, bu girişi anlamak için çok önemli bir husus daha var: 1890’lardan itibaren Birinci Dünya Savaşı’na giden yol... Cengizer bu yolun Osmanlı’nın iradesi olmadan ve Osmanlı’yı dışlayarak Avrupa devletlerince oluşturulduğunu son derece zengin kaynakçayla, ikna edici bir tarzda anlatıyor. Yolun sonuna gelindiğinde Osmanlı için savaşa girmekten başka seçenek kalmamıştı. Nitekim yazar Osmanlı’nın savaşa girişini “En sonunda, herkesten sonra,” diyerek ifade ediyor.
İngiltere ve Rusya
Yakın tarihimiz üzerine hayli okuma yaptığım halde, Cengizer’in kitabında pek çok yeni bilgiye ilk defa rastladığımı belirtmeliyim. Mesela Muhafazakâr İngiliz Başbakanı Salisbury’nin 1895’te iktidara geldikten sonra söylediği şu sözler:
“Türkiye yavaş yavaş pejmürdeleşip ölüyor.”
Salisbury, bu sözleri, Şark’ta 'işlerin eskisi gibi yürümeyeceğini' anlatırken söylüyor. Eskiden 1856 Kırım Harbi’nde olduğu gibi Rusya’ya karşı Osmanlı’yı destekleyerek 'işleri yürütmek', 1890’lardan itibaren mümkün olmayacaktı. Artık İngiltere Osmanlı’nın karşısındaydı! Gladiston ve Lloyd George örneklerinde görüldüğü gibi Liberaller daima Türkiye’nin aleyhindeydi. Muhafazakâr Salisbury’nin bu sözleri İngiliz siyasetindeki köklü değişimi gösteriyor. Hatta Salisbury, Kırım Harbi’nde Rusya’nın Osmanlı’yı destekleyerek yanlış ata oynadığını, Rusya’yla ittifak yapmak gerektiğini bile söylüyor. Tarihçilerimizin mutlaka dikkate alması gereken 1890’lardaki bu İngiliz bakışı, 1914’teki savaşın taraflarını da işaret ediyor.
1910’lu yıllarda İttihatçılar İngiltere’yle ve Fransa’yla ittifak yapmak istiyor. İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Louis Mallet’in Haziran 1913’teki uzun notundan bir kaç cümle ise şöyle: “Türkiye ile ittifak bizim için menfi sonuçlar doğuracaktır... Zira Türkiye’nin reformu bütün Büyük Güçler’in ittifakını gerektirmektedir....”
Halbuki, Cengizer’in anlattığı gibi, İngiltere’nin Türkiye’yle ittifak yapması ve reformları desteklemesi, Rusya’nın kırmızı çizgisidir. İngiltere ise Almanya’ya karşı Rusya ile ittifak yapmıştır.
Talat Paşa da 1921’de Berlin’de Scotland Yard tarafından gönderilen Aubrey Herbert’e, İngiltere ile ittifak yapmak için nasıl çalıştıklarını fakat İngiltere’nin reddettiğini ayrıntılı olarak anlatmıştır. Cengizer’in kitabı okunduğunda, “Alman hayranı” denilen İttihatçıların İngiltere, Fransa ve hatta Rusya ile ittifak yapmak için nasıl çabaladıklarını görülecektir.
Harbe girmek veya girmemek
Kitabın en önemli bölümlerinde biri, Osmanlı’nın peşin parasını ödeyerek satın aldığı iki zırhlı savaş gemisini İngiltere’nin el koyup vermemesidir. Okuduğum kitaplar içinde bu konuda en geniş bilgi Cengizer’in kitabında yer alıyor. Bu düşmanca bir davranıştı. Cengizer bu durumu, daha savaştan önce İngiltere’nin “Osmanlı’nın hasımları yanında yer alması” olarak yorumluyor. Yani Rusya ve Yunanistan. Gemiler Osmanlı’ya teslim edilseydi Osmanlı savaşa girmeyebilirdi. Cengizer’e göre, Alman savaş gemileri Göben ve Breslau, Osmanlı’ya geçtikten sonra bile İngiltere sıcak davransaydı İttihatçılar savaşa girmeyecekti. Kitap, Ermeni meselesi için de önemli bir kaynak.
Altay Cengizer’in bu kitabı, Mustafa Aksakal’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi’nce yayımlanan “Harb-i Umumi Eşiğinde” adlı akademik eseriyle birlikte okunduğunda görülecektir ki, İttihatçılar’ın Alman hayranlığı ve Turancılık hayalleriyle harbe girdikleri efsanesi tamamen yanlıştır. İngiliz-Rus ittifakı karşısında mecburen Almanya’yla ittifak yaparak harbe girmişlerdi.
Etiketler: Taha Akyol altay cengizer adil hafızanın ışığında doğan kitap Birinci Dünya Savaşı Milliyet Kitap milliyet tarih salisbury Türkiye