Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Halka doğru yönelmek
Ocak 2014

Halka doğru yönelmek

Taha Akyol
Prof. Zafer Toprak, "Türkiye'de Popülizm 1908-1923"te Türkiye'de popülizmin entelektüel evriminin izini sürerken bu yılların düşünce ve toplumsal tarihine ilişkin önemli dönüşümleri ele alıyor.
"Türkiye'de Popülizm"
Prof. Zafer Toprak
Doğan Kitap
Fiyatı: 34 TL
 
Sahasında öncü niteliğindeki eserleriyle yakın tarihimize ışık tutan Prof. Zafer Toprak’ın yeni kitabı “Türkiye’de Popülizm 1908-1923” adını taşıyor. Bizde 'halkçılık' olarak bilinen kavramı Prof. Toprak’ın 'popülizm' olarak kullanmasının sebebi, bunun Avrupa ve Rusya’da 19. YY.'a damgasını vuran bir kavram olması. Çarlık Rusyası’ndaki 'narodnizm' bize Rusya kökenli Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Akyiğitzade Musa'nın aralarında olduğu 'göçmen' aydınlar tarafından getirildi. Fransız 'halkçılığını' getiren de Ziya Gökalp.
 
Bu sebeple Toprak kitabına, 'halkçılık' düşüncesinin Batılı kökenlerini araştırarak başlıyor. Marksizm’deki sınıf mücadelesi yerine, sınıf çatışmasını reddeden 'dayanışmacılık' (solidarizm) düşüncesi halkçılığın temelini oluşturuyor. Başta Gökalp olmak üzere, Osmanlı aydınlarının 'tesanütçülük' dedikleri dayanışmacılık, milliyetçilikle kolaylıkla bağdaşıyor.
 
Birinci Cihan Harbi’nin yıkımlarında Meşrutiyet'in demokrasi beklentilerinin yerini popülizmin almasına yol açıyor. Popülizm, Toprak’ın deyişiyle, 'seçkinci sınıfların güdümünde demokrasi için bir alt yapı arayışını' ifade ediyor. Cumhuriyet’in Tek Parti dönemine damgasını vuruyor. 
 
'Fünun' tutkusu
 
Girişimci sınıfın gelişmediği, bürokratlarla köylülerden oluşan Osmanlı toplumunda halkçılık ya da dayanışmacılık, okumuş elitlerin 'halka doğru' yönelmelerine uygun düşüyor. 'Okumuş' deyince bunlar, Batı’daki pozitivist 'aydınlanma, bilim ve insan' anlayışını benimsiyor. Bunların başında da 'etnografya' geliyor. Bizde etnografyanın öncüleri Şemseddin Sami, Beşir Fuat, Ebuzziya Tevfik'in aralarında olduğu isimler. Batı’dan bu konuda birçok tercüme ve ansiklopedik yayın yapılıyor.
Toprak’ın kitabı, İkinci Meşrutiyet döneminde tercüme ve telif yayın patlamasını gözler önüne koyuyor. Abdülhamid döneminde açılan okulların ürünü bunlar.
 
'Fen', çoğulu 'fünun' tutkusu pozitivizmin etkisini  gösteriyor. 'Fünun' adıyla çıkan dergiler ilginç bir liste oluşturuyor: Servet-i Fünun, Mecmua-i Fünun, Hazine-i Fünun, Rehber-i Fünun. Bunlara ul (ilimler),  maarif (eğitim), içtimaiyyat  (sosyoloji) gibi yayınları da eklediğimizde hayli zenginleşen liste, dönemin pozitivist bilim anlayışını gösteriyor.
 
Okumuş ve seçkin Osmanlı aydını 'terakki, medeniyet, ulûm'u eğitimsiz ve yoksul 'halka doğru' götürecektir. Siyasi düşüncede bunun karşılığı, Prof. Toprak’ın isabetle belirttiği gibi 'liberalizmden solidarizme' yöneliştir, yani dayanışmacılık ya da halkçılık.
 
Cumhuriyet halkçılığı
 
Toprak’ın kitabında Mustafa Kemal’in halkçılık düşüncesinin, Jön Türk dönemindeki bu gelişmelerden kaynaklandığı görülüyor. Okuduğu kitaplar tercüme ve telif, popülizm, solidarizm, fünun konularındadır. Bilhassa Rousseau ve kuvvetler birliği teorisinden etkilenmiştir.
 
Cumhuriyet rejiminin şekillenmesinde, Toprak bilhassa iki eserin önemini anlatıyor: Fransız kamu hukukçusu Leon Duguit’nin kamu hukukuna ilişkin kitabıyla, İsmail Müştak Bey’in "Mufassal Hukuku Siyasiye" adlı kitabı. İkisi de 'kamu' vurgulu eserler.
 
Toprak, Mustafa Kemal’in 'halkçılık' ve 'halk hükümeti' kelimelerini ilk defa 12 Temmuz 1920’de kullandığını belirtiyor. Bu konuşmasında Mustafa Kemal Paşa, “Biz memur sınıfı yaratmak için çalışmayalım,” diyor. Tipik bir 'halkçılık'tır bu.
 
Fakat Atatürk, 1930’larda partisini devlete eklemleyecek, valiler il başkanı olacaktır. 'Memur sınıfı yaratmamak'tan yola çıkarak 'memur devleti'ne giden bu değişimi, Zaref Toprak’ın bundan sonraki eserinde göreceğimizi tahmin ediyorum.