Milliyet Sanat
Ocak 2016

Filozof dedektif

Sevin Okyay
Margaret Doody’nin Aristoteles serisinin ikinci kitabı “Aristoteles ve Şiirsel Adalet”in anlatıcısı, gene Atinalı Nikiarkhos oğlu Stephanos.
Tarihi polisiye sever misiniz? Ben, Ellis Peters adıyla yazan dilbilimci Edith Pargeter’in Cadfael Birader kitaplarını okuduğumdan beri bu türün iyi yazılınca ne kadar keyifli olduğunu anlamıştım. Cadfael Birader’in maceralarından uyarlanan TV dizisinde keşişi büyük bir aktörün, Derek Jacobi’nin oynaması da bağlılığımı pekiştirmişti. Hatta Kitap Yayınevi’nden çıkan “Marazi Bir Kemik Merakı"nı (A Morbid Taste for Bones) da çevirmiştim. Aynı yayınevinden çıkan eski Romalı Marcus Didius Falco’nun kitaplarıyla (Lindsey Davis) pek ilgilenmesem de kadim Yunan’da, Atina’da yaşayan, Aristoteles’in öğrencisi ve hafiyelik işinde çömezi Stephanos’tan hoşlandım. “Aristoteles Dedektif” ile başlayan dizinin yazarı Margaret Doody ise, Ellis Peters’den hiç söz etmiyor ve Lindsey Davis’i de ciddiye almıyor, ama benim maalesef adını hiç duymadığım Steven Saylor’ı çok beğeniyor.
 
Soydan Atinalı
 
Polisiye böyledir işte. Yıllarca okursun, araştırırsın, uğraşırsın. Sonra bir bakarsın güvenilir bir sitenin ayrıntılı polisiye yazarlar listesindeki isimlerin üçte birini hiç duymamışsın, bir üçte birini de duymuş ama hiç okumamışsın. Sadece iki yazarını tanıdığın bir türde tek hamlede iki başka önemli yazarla karşılaşmak da şaşılacak bir şey olmuyor haliyle...
 
Alfa Yayınları’nın bu serinin ikinci kitabını da süratle yayımladığını görünce, daha fazla ilerlemeden (şimdilik sekiz kitap var) ikisini birden tanıtayım dedim. İlk kitap, “Dedektif Aristoteles"ti. (Aristotle Detective) (çeviri Dost Körpe'ye ait). Bu kitapta, soydan Atinalı olan ama ailesinin maddi durumu sarsılmış, babası Nikiarkhos ölünce de genç yaşta o aileden sorumlu duruma düşen Stephanos, bir akrabasının saygın bir Atinalı’yı öldürmediğini kanıtlamak için eski hocası Aristoteles’ten medet ummuştu.
 
Zengin kültür
 
Ondan üç ay sonra çıkan ikincisinde, yani “Aristoteles ve Şiirsel Adalet"te (Aristotle and Poetic Justice) (çevirisi Belkıs Çorakçı Dişbudak ait) ise, gene saygın bir Atinalı’nın iffetli kızı kaçırılıyor ve Aristoteles ile Stephanos, Delfi’deki kâhini ziyaret bahanesiyle ata binip yola koyuluyorlar. Maksat, kimse duymadan ve kaçırılan Anthia’nın namusuna leke sürülmeden kızı ve kölesini bulmak. Durum vahim, çünkü Anthia zengin babası öldüğü için aynı zamanda büyük bir mirasın sahibi. Hoca-öğrenci ikilisi yolda pek tuhaf tiplerle karşılaşıyorlar. Derken bunlardan en az birinin psikopat olduğu anlaşılıyor. Çünkü henüz Anthia bulunmasa da, yola tanıdık cesetler dizilmiş durumda.
 
Yıl 330. İsimler biraz çetrefilli. Neyse ki, kitabın başında faydalı, ayrıntılı bir liste var; oraya başvurabilirsiniz. Zaten ikinci kitaba gelince halkı da biraz tanımış oluyorsunuz. Öte yandan, dönem ayrıntılarının zenginliği, eski Atina’nın hayret verici başkalıkta kültürü ve gelenekleri, Doody’nin kitabına renk katıyor. Kendisi aynı zamanda bir edebiyat profesörü ve bu güzel tarihi polisiye serisi dışında ‘ciddi’ kitaplar da yazıyor. Aristoteles dizisinde ise en çok bu diziye adını veren filozofu seviyormuş. 
 
Söylemesi benden: Henüz ikinci kitaptayız. Baştan başlayan ileride sıkıntı çekmez.